Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8497 E. 2023/528 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından taşınmaz üzerinde yapılan inşaat giderlerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki inşaat giderlerini karşıladığına dair iddiasını ispatlayamaması sebebiyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep ettiği alacağın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/26 E., 2022/188 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava dışı müteahhit ... ile yapmış olduğu anlaşma gereğince... İli, ... Mah. 606 ada 5 parselde yer alan taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın tamamının bütün masraflarını karşıladığını, yapmış olduğu bu masrafları davalılardan ve müteahhitten istemesine rağmen alamadığını, taşınmazın eski maliklerinin yapılan inşaatlar nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000 TL sebepsiz zenginleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 20.03.2021 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 159.008,50 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davacı tarafın dava dilekçesinde Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/13 D.iş dosyasından tespit yaptırdıklarını belirtmiş olmalarına rağmen kısmi dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile aralarında resmi veya gayri resmi yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmadığını, davacıyı tanımadıklarını, dava dışı müteahhit ... Elektrik Ltd. Şti. ile davacı arasında muvazaalı olarak borç ilişkisi oluşturulduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ve 2015/253 E., 2016/270 K. sayılı kararıyla; davacı vekilince eksik harcın yatırılmaması sebebiyle davanın her bir davalı yönünden ayrı ayrı dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2017/935 E., 2018/10378 K. sayılı ilamıyla; yargılamaya kısmi dava olarak devam edilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının yapılmış olan üretimlerin kendisi tarafından meydana getirildiğini ve üretim için gerekli masrafların kendisi tarafından yapıldığını makbuz fiş fatura gibi delillerle ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyaya sunmuş oldukları beyanlar ve deliller doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tanıkların yeniden dinlenmesinden sonra detaylı bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin reddedilmesinin usule aykırı olduğu, ayrıca aleyhlerine hükmedilen vekalet ücretinin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı maddesine göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Anılan bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında bir başka biçimde yinelenmiş olup; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesinin ilk fıkrasının (ğ) bendi uyarınca, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti de yargılama giderine dahildir. Aynı Kanun'un 326 ncı maddesine göre; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Somut olayda; davacı tarafından, kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan dava dışı yüklenici ile arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu, buna bağlı olarak taşınmazda yapılan imalatlara ilişkin giderleri karşıladığı yönündeki iddianın ispat edilemediği anlaşılmakla; davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.