"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1672 E., 2022/1465 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sözleşmenin feshi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; uhdesinde bulunan ... İl...İlçesi ... Beldesi sınırlarındaki Ruhsat ER no ... sayılı II-b grubu ruhsatlı maden sahasında bulunan madenin davalı tarafından rödövans karşılığında üretilmesi, pazarlanması ve değerlendirilmesinin 03.09.2012 tarihli sözleşme ile kararlaştırıldığını, maden ruhsat sahasını davalıya teslim ederek sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini, davalının ise aradan yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen sahada herhangi bir faaliyette bulunmadığını, her ne kadar sözleşmede maden sahası satış ve devir sözleşmesi olarak başlık konulmuş ise de sözleşmenin sürekli kazançtan ödeme öngörmesi ve devirle ilgili kısıtlama ve kayıtlar içermesi nedeniyle satış sözleşmesi değil rödövans sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davalının faaliyete başlamadığı gibi maden sahasını geri teslim etmediğini, sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını ileri sürerek; işletme ruhsatının adına tesciline ve maden sahasının teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; sözleşmenin bir satış sözlemesi olduğunu, davacının maden ruhsatının satışını gerçekleştirdiğini, bedelini nakden aldığını ve ruhsatı devrettiğini, sözleşmede bahsi geçen idari prosedürleri 01.12.2015 tarihinde tamamlayabildiğini, 6 aylık sürede çalışmaya başlamadığı iddiasının gerçekle bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli ve 2017/604 E., 2019/772 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, davacı adına kayıtlı maden ocağının davalı tarafından işletilmesi için 50.000 ABD Doları peşin ödeme ve net karın da %20'sinin davalı tarafından davacıya ödenmesi şeklindeki hükümlerin, tipik olarak hasılat kirası sözleşmesi şeklinde değerlendirildiğini, sözleşmeye göre 6 aylık süre içerisinde işe başlanmaz ise maden sahasının davacıya devredileceği, işletme izninin 08.06.2015 tarihinde alındığı, idari prosedür tamamlanmış olup bu tarihten sonra üretim yapılabilir hale geldiğini, davalı tarafın en geç 08.06.2015 tarihinden 6 ay sonrası olan 08.12.2015 tarihinde üretime geçmesi gerekirken üretime dair herhangi bir faaliyette bulunmamış olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, ruhsat erişim ... nolu işletme ruhsatının davacı adına tesciline, Elbistan İlçesi Yalıntaş Köyünde bulunan ... erişim nolu maden sahasının davacıya teslimine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli ve 2020/255 E., 2021/268 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında akdedilen 03.09.2012 tarihli belirsiz süreli sözleşmenin Mahkemenin kabulünde olduğu gibi hasılat kira sözleşmesinin bir çeşidi olan rödovans sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi nedeni olarak davalının sözleşmenin 3 üncü maddesinde belirlenen 6 aylık süre içerisinde faaliyete başlamadığı gibi sözleşmedeki 6 aylık kesin süreye rağmen maden sahasını davacıya teslim etmediği, rödovans bedelinin ödenmediğini iddia ederek, davalının kiralananı kullanma ve işletme borcunu, işletme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden sözleşmenin feshini talep ettiğini, akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi için söz konusu aykırılığın giderilmesi için ihtarname ile süre verilerek, verilen süre içerisinde söz konusu aykırılığın giderilmemiş olması halinde dava açılabilecek olup, Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; maden ruhsat sicillerinin MİGEM tarafından tutulduğu ve ruhsatın sicile terkin veya tesciline ilişkin işlemlerin idari nitelikte olduğu ve görevli yargı yolunun idari yargı olduğu gözardı edilerek, yazılı şekilde ruhsatın davacı adına tesciline karar verilmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 22.03.2022 tarihli ve 2021/3201 E., 2022/2605 K. sayılı ilamla; davaya konu 03.09.2012 tarihli maden sahası satış ve devir sözleşmesine konu yer, mermer sahası olarak ruhsat ile birlikte 50.000 USD peşin ödeme ve net kârın %20’sinin ödenmesi karşılığında, davalı şirkete işletilmesi için devredilmiş olup, bu haliyle TBK'nın 357 vd. maddelerinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümlerine tabi olduğu, sözleşmenin 3 üncü maddesinde; çalışma ruhsatı gibi işe başlayabilmek için gerekli olan tüm idari prosedür tamamlandıktan sonra iklim ve mevsim şartlarının da müsait olması durumunda, devralan şirketin altı ay içinde işletmeyi çalıştırmaya başlayacağı, altı ay içinde işe başlanmaz ise devredilen maden sahasının devredene iade edileceği ancak şirketten kaynaklanmayan nedenlerle üçüncü şahıslardan ya da başka öngörülemeyen nedenlerle işe başlamada geç kalınırsa, geç kalma süresi kadar işe başlama süresinin uzamış kabul edileceğinin kararlaştırıldığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, TBK'nın 368 inci maddesi uyarınca davacı tarafından söz konusu aykırılığın giderilmesi için ihtarname ile süre verilmesi, verilen süre içerisinde söz konusu aykırılığın giderilmemiş olması halinde dava açılması ayrıca ruhsatın davacı adına tesciline karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının, sözleşmeye aykırılık nedeniyle işletme ruhsatının iadesi ile maden sahasının devrini talep etmesine rağmen, gerekçede bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, bölge adliye mahkemesince; TBK'nın 358 inci maddesi atfıyla aynı Kanun'un 316 ncı maddesi uyarınca, ürün kirasına ilişkin sözleşmede kiraya verenin, davalı kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebileceği gözetilerek, uyuşmazlığın TBK’nın 316 ncı maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi suretiyle incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararla; TBK'nın 358 inci maddesi atfıyla aynı Kanun'un 316 ncı maddesi uyarınca, ürün kirasına ilişkin sözleşmede kiraya verenin, davalı kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebileceği gözetilerek, davacı kiraya verenin davalı kiracıya yazılı bir bildirimde bulunmadığı, ancak dava açmakla yazılı bildirim koşulunun gerçekleşmiş olduğu, taraflar arasındaki rödovans sözleşmesinin feshi, maden sahasının davacıya devri, sözleşmeye aykırılık nedeniyle işletme ruhsatının iadesi taleplerinin kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, ancak maden ruhsat sicillerinin MİGEM tarafından tutulduğu ve ruhsatın sicile terkin veya tesciline ilişkin işlemlerin idari nitelikte olduğu ve görevli yargı yolunun idari yargı olduğu gözardı edilerek, yazılı şekilde ruhsatın davacı adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine, bozma ilamı doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, düzeltilerek yeniden esas hakkında, davacının taraflar arasındaki 03.09.2012 başlangıç tarihli rödovans sözleşmesinin feshi talebinin kabulüne, sözleşmenin feshine, maden ruhsatının davacıya iadesine, Elbistan İlçesi Yalıntaş Köyünde bulunan ... erişim nolu maden sahasının davacıya devrine, maden sicilinin davacı adına tescili talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; Yargıtay bozma kararından sonra, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından zorunlu açılan duruşma nedeniyle yeni bir vekâlet ücretine hükmedilmesinin yasal olmadığını ileri sürerek, kararın bu yönden bozulmasını istemiştir.
2.Davalı vekili; maden ruhsat sicillerinin MİGEM tarafından tutulduğu ve ruhsatın sicile terkin veya tesciline ilişkin işlemlerin idari nitelikte olduğu ve görevli yargı yolunun idari yargı olduğu göz ardı edilerek yazılı şekilde ruhsatın davacı adına tesciline karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, ilgili sözleşmenin bir satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin feshi için gereken ihtar şartı yerine getirilmemiş olup bu şartın yokluğunda fesih kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin 01.12.2015 tarihinde teknik nezaretçi görevlendirmesini de yaparak çalışmalarına ancak başlayabildiğini, müvekkilinin sözleşmede bahsi geçen idari prosedürleri 01.12.2015 tarihinde tamamlayabildiğinin resmi belge örneklerinden anlaşıldığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, akde aykırılık nedeniyle kira sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Rödövans sözleşmesi; ruhsatı alınan maden sahasının bir kısmı veya tamamı üzerindeki işletme hakkının, hak sahibi tarafından gerçek veya tüzel üçüncü kişilere geçici bir süre için tahsisini konu alan iki taraflı ürün kira sözleşmesi niteliğine sahiptir (Maden Yönetmeliği m.4/1-fff). 3213 sayılı Maden Kanunu'nun Ek madde 7 ve diğer ilgili hükümleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 357 ve devamı maddelerinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümler, uyuşmazlığın bünyesine uygun düştüğü ölçüde uygulanır.
2. 6098 sayılı Kanun'un 357 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Ürün kirası kiraya verenin, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.“ düzenlemesi yer almaktadır.
3. Aynı Kanun'un 358 inci maddesinde; “Bu ayırımda ürün kirasına ilişkin özel hüküm bulunmadıkça, kira sözleşmesine ilişkin genel hükümler uygulanır.” denilmektedir.
4. Yine 6098 sayılı Kanunun 316 ncı maddesinde ise “Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, konut ve çatılı işyeri kirasında, en az otuz gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunur. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.” hükmü bulunmaktadır.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, kararın bozmaya uygun olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, davalının sözleşmeye aykırı davrandığının belirlendiği ve sözleşmenin ürün kirası niteliğine göre TBK m. 316/II-son cümlesi uyarınca ürün kirasında akde aykırılığın giderilmesi hususunda ihtarda bulunulmasına gerek olmamasına, aynı zamanda Bölge Adliye Mahkemesinde duruşma açılmış olması nedeniyle vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzluk bulunmamasına göre tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.