Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8579 E. 2023/2244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tefecilik suçundan hüküm giyen davalıya ödenen faizin iadesi talebinin reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tefecilik suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararının kesin delil hükmünde olduğu ve bu kapsamda davacının faiz adı altında ödediği miktarın yasal faiz oranını aşan kısmını talep edebileceği gözetilerek, davanın reddine ilişkin istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/180 E., 2022/2212 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/659 E., 2020/456 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ticaret ile uğraştığını, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında ekonomik güçlük içerisindeyken tefecilik yapmakta olan davalıdan faiz ile borç aldığını, ilk defa 2004 yılında faiz karşılığı para almaya başladığını, daha sonra bir tür açık hesap şeklinde para alıp ödeme yaparak 2006 yılı sonuna kadar faiz karşılığı alışverişin devam ettiğini ancak faizli borç ilişkisinin kendisini mağdur ettiğini, davalı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve tefecilik suçundan davalının cezalandırılmasına karar verildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tefecilik kapsamında ödediği 143.466,66 TL'nin 16.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; çiftçilikle uğraştığını, ... gelir kaynağının tarım olduğunu, davacının Savcılık ve Jandarmada verdiği ifadelerde faizle para almadığını, birbirlerine ödünç para verip aldıklarını, durumdan şikayetçi olmadığını beyan ettiğini, davacının kendisini tefecilikten şikayet etmediğini, devam eden ceza davasında davacının hep tanık olarak bulunduğunu, 3 yıl sonra kendisinden şikayetçi olduğunu, davacının kendisini mağdur olarak göstermeye çalıştığını, çiftçileri dolandırdığına dair ceza davalarının bulunduğunu, davacının birden fazla borcuna kefil olduğunu, davacının borçlarını kefil olarak kendisine ödettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının tefecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, faizle borç para verdiğinin ... olduğu, bilirkişi raporunda faiz olarak aldığı bedelin belirlendiği, faiz işletmeye yetkisi olmayan davalının faiz adı altında haksız olarak aldığı bedeli davacıya geri ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 143.466,66 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı; davacının davasına dayanak yaptığı ceza dosyasındaki ... ve Savcılık beyanlarında faizle para almadığını, birbirlerine ödünç para verip aldıklarını, durumdan şikayetçi olmadığını beyan ettiğini, her nedense davacının kendisine ödemiş olduğunu iddia ettiği rakamı hatırlayamadığını, soruşturmanın başında ve dava aşamasına kadar tanık olan davacının 3 yıl sonra şikayetçi olduğunu, soruşturma aşamasında kendi aralarında tohum alışverişinden ... alacaklar olduğunu beyan ettiğini, davanın zamanaşımı yönünden değerlendirilmesi gerektiğini, davacının aldığı ve ödediği paralara ilişkin geçerli, ... ve hukuki bir belge sunamadığını, davanın ispatlanamadığını, ceza davasında yapılan tespitin karalama kağıtların üzerinde yazan yazılara göre yapıldığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki borç ilişkisinin kesinleşen ceza mahkemesi kararı uyarınca tefecilik suçu kapsamında olduğu, dava konusu talebin eksik borç niteliğinde bulunduğu, bu borç hakkında davacının davalıya karşı dava açamayacağı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; davalıdan ilk defa 2004 yılında faizle borç almaya başladığını, 2006 yılı sonuna kadar borç almaya devam ettiğini, yaptığı ödemeleri tam olarak hatırlayamadığını, davalıyı şikayet etmesi sonucunda tefecilik suçunu işlediği ... olduğundan cezalandırıldığını, ceza mahkemesi kararının bağlayıcı olduğunu, fazladan ödeme yaptığının kesinlik kazandığını, Türk Borçlar Kanunu'nun 386 ncı maddesine göre ticari olmayan ödünç sözleşmelerinde taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemeyeceğini, emsal dosyada alınan bilirkişi raporunda dava konusu bedelin talep edilebileceğine dair tespit yapıldığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tefeciye ödenen faizin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Tefecilik suçunu oluşturan tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi ve 27 ... maddesinin birinci fıkrası (818 sayılı Borçlar Kanununun 19 uncu maddesinin ikinci ve 20 nci maddesinin birinci fıkrası) kapsamında Kanun'a ve bu arada ahlaka aykırıdır (Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2016 tarihli ve 2014/19-1119 E., 2016/627 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir).

2. Benzer bir olay nedeniyle aynı davalıya açılan davada verilen karar, Dairemizin 02.11.2021 tarihli ve 2020/11043 E., 2021/10770 K. sayılı ilamıyla; "...Bu itibarla mahkemece; Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/3 E- 2012/622 K. sayılı ceza dosyası celbedilerek bu dosya kapsamında yer ... deliller üzerinden davacının davalıdan aldığı iddia edilen ödünç paraya uygulanacak yasal faiz oranını aşan tutara ilişkin davacı tarafından davalıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespitiyle denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesine göre, davacının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/3 E., 2012/622 K. sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan davalının tefecilik suçunu işlediği ... görülerek hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın vekalet ücretine hasren olmak üzere temyizde düzeltilerek onama ile 06.12.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla, istirdadı istenilen paranın tefecilik nedeniyle davalıya verildiği mahkumiyet kararıyla ... olmuştur. Somut olayda; ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararı, dayanağı olan tüm delilleri ile birlikte kesin delil hükmündedir. Dolayısıyla kanuna ve ahlaka aykırı olan hükümsüz sözleşmeye, fahiş faizin de eklenmiş olduğu kabul edilmelidir. Nitekim, ceza davası sonucunda tefeciliğe ilişkin maddi vakıanın belirlenmiş olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulündedir.

3. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince; davacı yönünden eksik borç nitelemesi yapılmış ise de, tefecilik suçunu işleyen davalı hakkında ceza mahkemesince verilen kararın bağlayıcı olduğu, buna bağlı olarak suçtan zarar gören davacının; suç teşkil eden tefecilik eylemi nedeniyle faiz adı altında ödediği miktarın yasal faiz oranını aşan kısmını, eş söyleyişle uğradığı zararı davalıdan talep edebileceği açıktır.

4. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince; ceza davasında yer ... deliller gözetilerek, davacının davalıdan aldığı iddia edilen ödünç para nedeniyle faiz adı altında ödediği miktarın yasal faiz oranını aşan kısmının tespit edilmesi amacıyla, gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdi ile rapor alınması ve oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacının sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 ... maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.