Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8583 E. 2023/1613 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının eczanesinden Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) fatura edilen sahte reçete bedellerinin tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptali istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Eczanenin, sahte reçete düzenleme eylemine karışmamış olsa dahi, ilaçları teslim alan kişilerin kimlik kontrolünü yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu nedenle Kurum'un yersiz ödemelerini geri isteme hakkının bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/773 E., 2022/1821 K

DAVA TARİHİ : 03.10.2017

KARAR : Davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/451 E., 2021/15 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Koç Eczanesi’nin sahibi olduğunu, davalının 14.07.2017 tarihli ve 3772630 sayılı işlem ile Kuruma faturalandırdığı 96 reçetenin sahte olduğu gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 6.10 ve 5.3.10 hükmü gereğince 363.757,50 TL cezai şart bedeli, 36.375,75 TL reçete bedeli ve 932,20 TL yersiz ödeme bedelinin tahsilini talep ettiğini, toplam 121.599,89 TL'nin Kurum alacaklarından mahsup edildiğini, ancak reçetelerin sahte olduğundan haberi olmadığı için 14.07.2017 tarihli ve 3772630 sayılı işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine, kurum alacaklarından davalı kurum tarafından yapılan 121.599,89 TL kesitinin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminin usul ve yasaya, davacı ile imzalanan sözleşme ve protokol hükümlerine uygun olduğunu, Koç Eczanesi tarafından kuruma fatura edilen 96 adet reçetenin sahte hekim yazısı ve imzası taşıdığı, reçetelerin hastaların bilgileri dışında düzenlendiği, kişilerin reçeteleri düzenleyen doktorlara muayene olmadıkları ve reçete yazdırmadıkları, reçetelerde yazılı olan ilaçların hasta yada hasta yakınları tarafından alınıp kullanılmadığının tespit edildiğini, davacıya cezai işlem uygulanmasına sebep olan reçetelerin 2009 yılına ait olmasına rağmen 2016 yılı Protokolünün 6.10 maddesi hükmü gereği aynı protokolün 5.3.10 hükmü gereği cezai işlem uygulanmasının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; reçete ve raporlardaki imzaların hekimlere ait olmadığının ancak yapılacak imza incelemesi ile anlaşılacağı, davacının reçete düzenlemesi veya ilgili kayıt defterine kayıt etmesi gibi bir sorumluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla bir kısım reçetelerin protokol numaralarının reçete tarihleri ile uyumsuz olmasının davacı eczacı ile bir ilgisinin bulunmayacağı, eczacının hastanın raporuna istinaden yazılan ilaçları hastaya vermek zorunda olduğu, hasta tarafından verilen reçetenin sahte olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı gibi sahteliği araştırma yükümlülüğünün de bulunmadığı, bunun yanında 6354 sayılı kanunun 7 nci maddesinin değiştirilmesi ile eczacıların sağlık hizmeti sunucusu olarak kabul edildikleri, cezaya konu reçetelerin 04.07.2012 tarihinden önce düzenlendikleri için ve bu tarihler arasında eczacıların sağlık hizmet sunucusu olmadıklarından dolayı herhangi bir kimlik tespitinde bulunması gibi sorumluluklarının bulunmadığı, bu durumda reçetelerin arkasını imzalayan kişilerin kendi beyanlarının doğru olarak kabul edilmesi gerektiği, söz konusu sahte reçete ve raporların davacının bilgisi dışında düzenlendiği, davacının dava dışı 3 üncü kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı SGK tarafından davacıya yönelik olarak yapılan 14.07.2017 tarihli ve 3772630 sayılı işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine, davalı SGK tarafından yapılan 121.599,89 TL kesinti bedelinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinafa Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kurum işleminin usul ve yasaya, davacı ile imzalanan sözleşme ve protokol hükümlerine uygun olduğunu, davacının sahip ve mesul müdürü olduğu Koç Eczanesi tarafından müvekkil kuruma fatura edilen 96 adet reçetenin sahte hekim yazısı ve imzası taşıdığı, reçetelerin hastaların bilgileri dışında düzenlendiği, kişilerin reçeteleri düzenleyen doktorlara muayene olmadıkları ve reçete yazdırmadıkları, reçetelerde yazılı olan ilaçların hasta yada hasta yakınları tarafından alınıp kullanılmadığının tespit edildiğini, ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda hatalı ve taraflı değerlendirmelerin dikkate alındığını, müvekkil kurum tanıklarının ifadelerinin göz ardı edildiğini, usul ve esas yönünden maddi vakıalara ve hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

C. GEREKÇE VE SONUÇ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, özellikle, hükme esas alınan taraf iddia ve savunmaları karşılar, taraf ve yargı yolu denetimine elverişli, konusunda uzman bilirkişilerden alınan bilirkişi raporu kapsamında karar verilmiş olmasına göre; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının eczanesinden Kuruma fatura edilen 96 adet sahte reçete bedelinin davacıdan tahsiline ilişkin Kurum işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi şu şekildedir;

“Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz.”

2. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 4.3.6 ncı maddesi şu şekildedir;

“Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir.”

3.Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 3.2.2 nci maddesi şu şekildedir;

“(Değişik: 16/04/2018-2018/1 Ek Protokol 2.md. Yürürlük:01/04/2018) Reçetelerin arka yüzünde; reçete sahibi ya da ilacı/ilaçları alan kişinin adı, soyadı, imzası ve “.... kalem ....kutu ilacı aldım” ibaresi, T.C. Kimlik Numarası, T.C. Kimlik Numarası olmaması halinde ibraz edilen kimlik belge numarası yer alacaktır. Okuma yazma bilmeyen reçete sahibi veya ilacı/ilaçları alan kişinin reçeteye parmak izi alınır.”

4. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 3/22 inci maddesi şu şekildedir;

“Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere 63 üncü madde gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri,”

5. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 3/25 inci maddesi şu şekildedir;

“Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerini,”

6. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 67/3 üncü maddesi şu şekildedir;

“Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması ve/veya nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.”

7. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 71 nci maddesi şu şekildedir;

“Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin üçüncü fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır.”

8. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı yasa) 103/2 nci maddesi şu şekildedir;

“(Değişik: 17/4/2008-5754/61 md.) 71 inci maddede yer alan kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri alınır.”

9. Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) kimlik tespiti başlıklı 1.6 ncı maddesi şu şekildedir;

“(1) Sağlık kurum ve kuruluşlarınca, kişilerin müracaatı aşamasında, acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti ve biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması yapılması zorunludur. Kimlik tespiti, biyometrik kayıt işlemi veya biyometrik kimlik doğrulama işlemini usulüne uygun yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından ödenen tutar geri alınır.

(2) 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında sağlanan yardımlardan ücretsiz faydalananların, sağlık kurum ve kuruluşlarına birinci fıkrada belirtilen belgeleri ibraz edememeleri halinde 2828 sayılı Kanun kapsamında bulunduklarını gösterir belgeye göre gerekli işlemler yürütülecek sonrasında söz konusu belgelerin ibrazı ilgili Kurumdan istenecektir.

(3) Kapsamdaki kişilerin kendi adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri doğrultusunda suç duyurusunda bulunulur.”

3.Değerlendirme

1.Kurumca, davacının eczanesinden 96 adet sahte reçete faturalandırıldığı iddia edilmişse de; davacı hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesiyle ceza davası açılmamış olması, Kurumda ve mahkemede alınan beyanlarda eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete fatura edildiğine dair bir delil elde edilememesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi gereğince cezai işlem uygulamasının yerinde olmadığı anlaşıldığından tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2.Her ne kadar davacı eczacı veya eczane çalışanları sahte reçete düzenlenmesi eylemine karışmamış veya Kurumu zarara uğratmak amacıyla sahte olduğunu bildiği reçeteyi Kuruma faturalandırmamışsa da; söz konusu reçetelerdeki ilaçların teslim edildiği kişinin 5510 sayılı yasanın 67/3, 71/1 ve 103/2 nci maddeleri, SUT’un 1.6 ncı maddesi ile 2016 yılı protokolünün 3.2.2 nci maddesi uyarınca eczacı veya çalışanları tarafından kimlik kontrolünün yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda eczacı tarafından, taraflar arasındaki protokol hükümlerinin ihlal edildiği sabittir. Ayrıca Kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının, davalı kurumdan reçete bedelini tahsil etmesi mümkün değildir. Aksi halde reçete bedellerinden sorumlu olmayan kuruma külfet yüklenmiş olacaktır. Davacı reçete bedelini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebilir. Üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurum sorumlu tutulamaz. Bu nedenlerle Kurumun, protokolün 4.3.6 ncı maddesinde yer alan hüküm uyarınca sahte reçetelere ilişkin yersiz ödemelerini geri isteme hakkı olduğu kabul edilerek davacının sahte reçete bedellerinin tahsili işleminin iptali talebinin ilaçlarını almadıklarını söyleyen hastalar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin

Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.