Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8641 E. 2023/3543 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yanlış tıbbi tedavi uygulandığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporlarında davalı doktorlara bir kusur atfedilememesi, davacının kontrollere gitmeyerek tedavisinde bir yılı bulan bir boşluk yaratması ve davacıdan alınan onamlar değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında birleştirilerek görülen maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat ... ve asıl davada davalı .... Dr. ...vekili Avukat ....davada davalı ... Sağlık Hizm. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... ile birleşen davada davalı ... vekili Avukat ....'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl dava dosyasında davacı vekili; müvekkilinin 30.11.2013 tarihinde böbrek ağrısı şikayeti ile ... ...Hastanesine başvurduğunu, çekilen tomografi sonucunda böbreklerde taş olduğu ve acil müdahale edilmesi gerektiği şekilde tanı ve tedavi önerildiğini, ... ... Hastanesinde görevli Doç. Dr. ...'nin ise sağ üniteri tıkayan taşın sadece penisten girilerek kırılabileceğini, bu işlemin yapılması halinde kanalı tıkayan taş kırıldıktan sonra sağ böbrek içindeki taşın da kırılabileceğini, bir operasyonla iki taşın da temizlenebileceği tanı ve tedavisi önerildiğini, 09.12.2013 tarihli ve saat 12:00'da Doç. Dr. ...tarafından ameliyat edildiğini, ameliyat sonrasında operasyonun başarılı geçtiğini, ertesi gün kontrole gelen anestezi uzmanından operasyonun zor geçtiğini öğrendiğini, 2 ayrı cihazla 2 defa müdahale edildiğini, operasyon sonrasında Doç. Dr ...'nin bol su içmesi yönündeki tavsiyelerine uyarak kendi çabaları ile kan parçası düşürüp idrara çıkmaya başladığını, bu süreçte doktorun ilgilenmediğini, hastane ortamında kontrolsüz ve tedavisiz bıraktığını, taşın kırılıp kırılmadığı husunda şüphe duyarak grafi çekilmesi talebi üzerine 10.12.2013 tarihinde grafi çekildiğini, sonucu değerlendiren Doç. Dr. ...'nin herşeyin normal ve böbrekte bir katater olduğunu, bir ay sonra bu katater çekildiğinde taşların düşüceğini beyanla beş gün sonra taburcu edildiğini, şikayetlerinin devam ettiğini, 1 ay sonra kataterin çekilmesi için hastaneye giderek taşın kırılıp kırılmadığı hususunda bilgi almak istemesine rağmen bilgi alamadığını, iki ay sonrasında ...Hastanesine başvurduğunu, çekilen röntgen sonrasında böbrekte şişlik olduğunu öğrendiğini, 25.02.2015 tarihinde aşırı gaz şikayeti ile gittiği işyeri hekimi tarafından çekilen USG sonucunda böbreğin aşırı derece şişmiş olduğu ve dış çepherinin çok inceldiği görülerek ... Sağlık Merkezine üroloji kliniğine sevk edildiğini, böbreğinin %50'sini kaybetmiş olabileceğinin, acil taşın alınması gerektiğinin bildirildiğini, ... Sağlık Merkezinde doktorun böbreğinin %20'sinin çalışıyorsa şanslı olabileceğini söylediğini, ameliyatının üzerinden iki ay geçtikten sonra çekilen röntgende radyolog hekiminin rapora '' sağ üriterde kalkül?" şeklinde not düşmüş olmasına rağmen taşın göründüğü halde Doç. Dr ...'nin bu konuda davacıyı bilgilendirmediğini, 24.03.2015 tarihinde Memorial Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümünde sağ böbreğe perkutan takıldığını, davalı hekim olan Doç. Dr. ...'nin hatalı uygulamaları sonucunda yaşamsal organı olan böbreğini kaybettiğini, ayrıca davalı ...Hastanesinin de davacının böbreğini kaybetmesi hadisesinde adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu çerçevesinde zarardan sorumlu olduğunu, sonuç olarak müvekkilinin tedavisinde tıbbi kusur bulunduğunu, davalıların tıbbi gerek ve standartlara aykırı davranışlarla, organ kaybına (tek böbrek) sebebiyet verdiklerinden, uğranılan ağır maddi ve manevi zararların tazmininin gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ...ve ... Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketinden tahsilini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; asıl davada açıklanan sebeplerle maddi ve manevi tazminatın davalılar ... ile ...Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketinden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı ... vekili; öncelikle görevsizlik itirazında bulunduğunu, esas yönünden ise; hasta hekim arasındaki hukuki ilişki uyarınca hekimin, tıp ilminin kuralları ve imkanları çerçevesinde hastanın sağlığına kavuşması için gerekli müdahaleleri yapmayı üzerine aldığını, burada hastanın sağlığına kavuşmasının hekimin borcu olmadığını, hiç bir hekimin tıbbi müdahalenin başarılı sonuçlanacağını veya müdahalenin komplikasyonsuz geçeceğini ... edemeyeceğini, tıbbi müdahalelerden doğan zararlardan bir hekimin sorumlu olabilmesi için, zarara sebep olan hatalı bir tıbbi müdahale fiili ve bu fiilin (olumlu ya da olumsuz) hekimin bilinçli bir davranışı sonucu olması gerektiğini, somut olayda müvekkilinin tıbbi müdahaleden sorumlu tutulabilmesinin koşullarının gerçekleşmediğini, uygulanan tedavinin, davacının bilgilendirilmesi ve rızasının alınması suretiyle yapıldığını belirterek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili; davaya konu operasyon sonrası gerekli bilgilendirmenin yapıldığını, takip edilmesi gerektiği belirtilerek davacının taburcu edildiğini, bu operasyondan sonra davacının 14.01.2014 tarihinde diğer davalı tarafından muayene edildiğini, yaptırılan abdomen BT sinde sağ böbrekte üst orta polde 6,7*3.2 mm boyutlarında kalkül olduğunu, sol böbrek üst orta polde 6.7*3.2 mm boyutlarında kakül olduğu görülerek hastaya ... uygulanmasının yenilendiğini, davacının bu aşamadan sonra tedavisine başka bir hastanede devam edeceğini belirttiğini, bir daha müvekkil hastane ve hekime başvurmadığını, davacıya modern tıbbın gerektirdiği şekilde tedavi yapıldığını belirterek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen dosya davalısı ... vekili; davacının müvekkiline gelmesi ve davaya konu operasyon ve sonrasında gelişen olayları anlatması üzerine davacıya ...Hastanesinde ultrason çekildiğini ve ultrason sonucunda müvekkili tarafından sağ böbrekte dilatasyon (genişleme) ve böbrekte milimetrik opasiteler (parlaklıklar) olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafça iddia edilenin aksine bir hekim olarak davacı hastaya geçirmiş olduğu operasyon sonrası bu dilatasyonun sebeplerinin açıklandığını, hastanın bilgilendirildiğini, ağrının ve dilatasyonun takip edilmesi gerektiği ve ameliyat yapan hastaneye başvurabileceği, sonuçları ameliyatı yapan doktoruna göstermesinin uygun olacağı, tomografiye bakıldıktan sonra gerekirse ileri tetkik yapılabileceğinin davacıya açıklandığını, ancak hastanın daha sonraki süreçte müvekkiline gelmediğini ve tedaviye devam etmediğini, davacının 2015 yılı Mart ayında aradan yaklaşık 1 yıl gibi çok uzun bir süre geçtikten sonra tekrar muayenehanesinin bulunduğu ... Konak Hastanesine gelerek tomografi tetkiki yaptırmak istediğini ve çekilen tomografide sağ üreterde taş olduğu ve böbreğin ileri derecede dilate olduğunun görüldüğünü, müvekkili tarafından gerekli tüm bilgilendirmelerin yapılarak tıbbi müdahale önerildiğini, ancak davacının önceki süreçlerde olduğu gibi müvekkilinde tedavi olmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.

4. Davalı ...Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, asıl ve birleşen davalar yönünden süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davada tıbbi kusurlu davranış sebebiyle böbreğini kaybeden genç bir adamın uğradığı ağır maddi manevi zararın söz konusu olduğunu, gerekçeli kararda açıklama yapılmadığını, hatalı karar verildiğini, bilirkişi raporlarının bilimsellik ve olayı açıklamaktan uzak olduğunu, davalı doktorların ve davalı hastanelerin kusurlarının bulunduğunu, ayrıca hekimin hastayı aydınlatma eksikliği nedeniyle davalıların tazminattan sorumlu olması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre, ayrıca alınan bilirkişi raporlarının taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, Mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yanlış tıbbi tedavi uygulandığı iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci maddesi şöyledir; "Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır. Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır."

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dosya kapsamında aldırılan Adli Tıp, ... Üniversitesi ve diğer bilirkişi kurul raporlarında doktorlara bir kusur izafe edilemeyeceğinin bildirilmesine, davacının kontrollere gitmeyerek tetkik ve takibinde bir yılı bulan uzun bir boşluk olmasına, davacıdan alınan onamlara göre de, davacı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (asıl ve birleşen dava yönünden) 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.