"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkilleri ile davalının, 597 Ada 1 Parsel de kayıtlı bulunan taşınmazın üzerine inşaa edilecek gayrimenkullerin alım satımı konusunda anlaşarak 05.06.2007 tarihli harici taşınmaz satım sözleşmesini imzaladıklarını, davaya konu taşınmazların 130.000 ... olan bedelinin ödendiğini ancak davalının yapılan sözleşme hükümlerine uymadığını ileri sürerek; davacılar tarafından ödenen satış bedelinin iade edilirken denkleştirici adalet kuralı çerçevesinde alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılarak ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalıların 2.000 ... dışında müvekkili şirkete yaptığı bir ödeme bulunmadığını, bedel iadesi taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kat karşılığı yapımını üstlendiği taşınmazın satışı konusunda davacılar ile sözleşme imzaladığını, müvekkilinin sözleşme gereği taşınmazların yapımını tamamladığını, gerekli izinleri aldığını ve masrafları yatırdığını, davacı ile birlikte tapu dairesine gidildiğini ancak davacının tapu devrinden vazgeçerek tapu dairesini terk ettiğini, tapu devrinin davacının temerrüdü nedeniyle gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, 12.02.2014 tarihli ve 2012/307 E., 2014/99 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 472.199,00 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 16.12.2014 tarihli ve 2014/13132 E., 2014/16585 K. sayılı ilamla; dava konusu harici satım sözleşmesine konu taşınmazın mesken niteliğinde olduğu, 4077 sayılı Kanun'un 23 ncü maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, ayrı bir Tüketici Mahkemesinin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 03.07.2015 tarihli ve 2015/187 E., 2015/377 K. sayılı kararla; davanın kabulü ile 130.000 ... nin tahsil (fiili ödeme) tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca ... ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 09.10.2018 tarihli ve 2017/10770 E. 2018/9727 K. sayılı kararla; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalı ile dava dışı arsa sahibi arasında yapılan 08.02.2007 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” gereğince yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin davalı yüklenici tarafından yazılı sözleşme ile davacıya 05.06.2007 tarihinde satıldığı, alacağın temliki hükmünde olan böyle bir sözleşmenin hukuken geçerli olduğu, davacının satıma konu dairenin rayiç bedelini davalıdan isteyebileceği, denkleştirici adalet ilkesine göre talepte bulunduğu, bu durumda Mahkemece, dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazların rayiç bedeli ve denkleştirici adalet ilkesine göre ne miktarda talepte bulunabileceğinin belirlenmesi, rayiç bedel denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek miktardan az ise rayiç değere göre, denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek miktardan fazla ise davalının kazanılmış hakkı da gözetilerek denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek miktara karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taraflar arasındaki sözleşmenin harici satım sözleşmesi olarak kabul edilip yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazların rayiç bedeli ve denkleştirici adalet ilkesine göre ne miktarda talepte bulunabileceğinin tespiti amacıyla keşif yapıldığı, fen bilirkişi raporuna göre keşif mahallinde dava konusu olan ve dava dilekçesinde adı geçen A5 ve A20 nolu bağımsızların bölümlerin bulunmadığı, davacı vekiline keşifte ada parsel numaraları tespit edilemediğinden ada parsel numaralarını bildirmesi için verilen sürelerde ada parsel numaralarını bildiremediği, bu nedenle de dava konusu taşınmaz tespit edilemediğinden Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılamadığı, tüm bu nedenlerle dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar verildiği, taraflar arasında sözleşmenin imza edilmesinden sonra 18.06.2007 tarihinde davacılar tarafından 128.000 ... tutarında ... ... Development LTD hesabına ödeme yapıldığı, davalı şirketin kendi hesabına 2000 ... dışında ödeme yapılmadığını bildirmişse de her iki şirketin adres ve ticaret sicil numarasının aynı olmasının iki şirket arasında fiili bir bağın bulunduğunun göstergesi olduğu, bu sebeple 128.000 ... ödemenin de davalı şirket yararına yapıldığı kanaati hasıl olduğu ve davacı vekilinin imzalı beyanı gereği talebinin yabancı para cinsinden olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 130.000 ... nin tahsil (fiili ödeme) tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca ... ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkil şirketin ödendiğini kabul ettiği 2.000 ... dışında yapılmış başkaca her hangi bir ödeme bulunmadığını, davacıların ödemenin müvekkili şirkete yapıldığını ispat edemediklerini, müvekkil şirket ile ödeme yapılmış olan şirketlerin tüzel kişiliklerinin farklı olduğunu, müvekkili şirketin bahse konu taşınmazları süresinde kullanılır hale getirildiğini, tapu devrinin yapılabilmesi için gerekli olan giderleri yatırdığını ancak tapu devrinin davacıların temerrüdü nedeniyle gerçekleşmediğini, yapılan bu giderlerin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, İngiltere menşeili ... ... Development şirketinin, davacılara yaptığı toplam 17648,54 ...'nin zenginleşen miktardan mahsubu yoluna gidilmediğini ileri sürerek, kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 ve devamı maddeleri,
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının mahallinde temyiz eden davalıdan alınmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.