"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/178 E., 2022/138 K.
DAVA TARİHİ : 09.02.2015
KARAR : Davanın kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalılar vekilleri
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı ... Kurumuna bağlı üniversiteye satımı gerçekleşen ve teslim edilen tıbbi mallara karşılık kesilen faturalar için tutulan cari hesap ekstresinin ilamsız takibe konu edildiğini, borçlu kurumca kendilerine herhangi bir ödemede bulunulmadığını, işin ifasıyla birlikte faturaların da karşı tarafa tebliğ edilmekle borcun muaccel hale geldiğini, sözleşmede ödeme günü ve süresiyle ilgili düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle borcun ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, Bolu 1.İcra Müdürlüğünün 2014/2074E. sayılı dosyasına borçlu kurum tarafından yapılan haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı kurumun %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiş, 09.11.2021 tarihli dilekçeleri ile; iki fatura bedeli olan sadece 7.430,40 TL yönünden davadan HMK 307 gereğince feragat ettiklerini, davalarının feragat konusu yapılan tutar düşülmek suretiyle 269.923,60 TL için kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı üniversite rektörlüğü vekili, taraflar arasında akdedilen 01.08.2013 tarihli sözleşme hükümleri doğrultusunda davacının alacağının henüz muaccel hale gelmediğini belirterek davanın reddini ve davacının %20'den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, ara karar doğrultusunda davacı vekili tarafından husumetin Kamu Hastaneleri Birliğine yöneltilmesine ilişkin dilekçe ibraz edildiği, Bolu ... Genel Sekreterliğine müzekkere yazılarak Üniversite Hastanesinin İdari Yönetiminin Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün Kamu Hastaneleri Birliğinden ayrılıp ayrılmadığının bildirilmesinin istenildiği, cevabi yazı ile Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 01.03.2016 tarih ve E.132 sayılı yazısı ile protokolün iptaline dair işlemlerin başladığı ve protokol iptaline dair işlemlerin devam ettiğinin bildirildiği, dilekçenin Kamu Hastaneleri Birliğine tebliğ edildiği, davacı tarafından 05.03.2013 ile 20.02.2014 takip tarihleri arasındaki süre içinde davalıya 277.354,80 TL tutarında mal teslim edildiği, bu mallar için fatura düzenlendiği, faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, faturalardan doğan davacı alacağı için icra takip tarihine kadar hiçbir ödeme yapılmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin 2013 yılından önce var olduğu ve icra takibinden sonra da devam ettiği, davalı tarafça; davacıdan alınan mallar için vade belirlenmediği, sözleşme hükümlerine göre kasanın elverdiği ölçüde ödeme yapılmaya çalışıldığı ve dosyaya sunulan cari hesap listesine göre 245.022,46 TL ödeme yapıldığının savunulduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin tamamının icra takip tarihi ve dava tarihinden sonra yapıldığı, davalının icra takibine konu edilen borcu haricinde ve icra takibinden sonra mal almaya devam ettiği, bu alışlarının 245.022,46 TL'den fazla tutarda olduğu, davalı taraf ödeme belgeleri sunmadığından yapılan ödemelerde ödemenin hangi faturaya ait olduğu hususunda tespit yapılamadığı, bu belirlemenin olmaması halinde alacaklının tahsilatı dilediği alacağından mahsup hakkının olacağı, davalının kesin vade belirlenmediği iddiası ile ilgili olarak sözleşmedeki ödeme koşulları ve zamanı başlıklı bölüm gerekçe gösterilerek borcun muaccel olmadığı hususundaki itirazının sınırsız vade olabileceği şeklinde değerlendirilemeyeceği, 6102 sayılı TTK'nın 1530 uncu maddesi de nazara alındığında davalının icra takip tarihi itibariyle borcunun muaccel hale geldiğinin kabulünün gerektiği, davacının icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 277.354,80 TL alacağının bulunduğu, davalının faturalan muhteviyata ilişkin malların teslimi hususunda bir itirazının bulunmadığı yönündeki bilirkişi raporu gerekçeli ve yeterli görülmekle hükme esas alındığı belirtilerek davacının davasının kabulü ile, Bolu 1.İcra Dairesinin 2014/2074E. sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile; takibin 269.923,60 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20'si oranında 53.984,72 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takipten sonra yapılan ödemelerin infaz sırasında dikkate alınmasına, karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 18.06.2019 tarih ve 2016/16786E., 2019/7392K. sayılı ilamıyla; bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, mahkemece alınan 10.12.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 277.354,80 TL alacağının bulunduğunun belirtildiği, davalı vekilinin, söz konusu raporda davacı defterinde kayıtlı olarak gösterilen toplam 7.430,40 TL bedelli 2 faturanın müdürlük ve saymanlık kayıtlarında olmadığı itirazı üzerine, davacı, davalının belirttiği muhasebe kayıtlarına girmiş 2 adet faturanın karşılığı olarak teslim edilen mal noktasında ispatlayacak belgeleri olmadığı için bu iki fatura toplamı olan 7.430,40 TL’nin hesap dışı tutularak 269.923,60 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiğinin görüldüğü; mahkemece de, davacının davasının kabulü ile; Bolu 1.İcra Dairesinin 2014/2074 esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile; takibin 269.923,60 TL üzerinden devamına karar verildiği, davacının, iki fatura toplamı olan 7.430,40 TL yönünden vazgeçme beyanının, bu kısım yönünden davadan feragat mı yoksa davayı geri aldığı yönünde bir beyan mı olduğunu dilekçesinde açıklamadığı, mahkeme tarafından da bu beyanının kendisine açıklattırılmadığının görüldüğü, mahkemece, anılan 7.430,40 TL’lik vazgeçme dilekçesi dikkate alınmadan, açıklattırılmadan yargılamaya devam edildiği ve bu kısım yönünden herhangi bir karar verilmeden, takibin vazgeçilen kısmın dışında kalan miktar olan 269.923,60 TL üzerinden devamına karar verildiği, bu durumda davacı vekiline 7.430,40 TL’nin hesap dışında tutulmasını talep ettiği 07.03.2016 tarihli bilirkişi raporuna ve davalı yan beyanlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesinin niteliğini açıklattırmak suretiyle, 2 fatura bedeli olan toplam 7.430,40 TL bedel yönünden vazgeçme beyanının HMK'nın 307 nci maddesine göre davadan feragat beyanı mı yoksa bu kısım yönünden HMK'nın 123 üncü maddesine göre davayı geri aldığı yönünde bir beyan mı olduğu açıklattırılması gerekirken, mahkemece, anılan vazgeçme dilekçesi dikkate alınmadan yargılamaya devam edilerek davanın esastan kabulüne karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı vekilinin bozma ilamına karşı yazılı beyanlarını ve dosyaya ibraz ettiği 07.03.2016 tarihli dilekçesini açıklar mahiyette beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından 05.03.2013 ile 20.02.2014 takip tarihleri arasındaki süre içinde davalıya 277.354,80 TL tutarında mal teslim edildiği, bu mallar için fatura düzenlendiği, faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, faturalardan doğan davacının alacağı için icra takip tarihine kadar hiçbir ödeme yapılmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin 2013 yılından önce var olduğu ve icra takibinden sonra da devam ettiği, davalı tarafça; davacıdan alınan mallar için vade belirlenmediği, sözleşme hükümlerine göre kasanın elverdiği ölçüde ödeme yapılmaya çalışıldığı ve dosyaya sunulan cari hesap listesine göre 245.022,46 TL ödeme yapıldığının savunulduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin tamamının icra takip tarihi ve dava tarihinden sonra yapıldığı, davalının icra takibine konu edilen borcu haricinde ve icra takibinden sonra mal almaya devam ettiği ve bu alışlarının 245.022,46 TL'den fazla tutarda olduğu, davalı taraf ödeme belgeleri sunmadığından yapılan ödemelerde ödemenin hangi faturaya ait olduğu hususunda tespit yapılamadığı, bu belirlemenin olmaması halinde alacaklının tahsilatı dilediği alacağından mahsup hakkının olacağı, davalının kesin vade belirlenmediği iddiası ile ilgili olarak sözleşmedeki ödeme koşulları ve zamanı başlıklı bölüm gerekçe gösterilerek borcun muaccel olmadığı hususundaki itirazının sınırsız vade olabileceği şeklinde değerlendirilemeyeceği, 6102 sayılı TTK'nın 1530 uncu maddesi de nazara alındığında davalının icra takip tarihi itibariyle borcunun muaccel hale geldiğinin kabulünün gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, Bolu 1. İcra Dairesi'nin 2014/2074E. sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali ile, takibin 269.923,60 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin 7.430,40 TL talebin feragat nedeniyle reddine, asıl alacağın %20'si üzerinden hesaplanan 53.984,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında nazara alınmasına, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 12.12.2022 tarihli ve 2022/7801E., 2022/9364K. sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı Sağlık Bakanlığı (Kamu Hastaneler Birliği) vekili; döner sermaye işletme müdürlüğünün üniversite rektörlüğünü temsile yetkili olmadığını, taraf sıfatlarının olmadığını, öte yandan itirazın iptaline konu icra takibine yapılan itirazın yetkisi olmayan döner sermaye işletme müdürlüğü tarafından yapıldığını, ortada geçerli bir itiraz olmadığını, üniversiteyi temsile yetkili olmayan tarafından yapılan bu itiraza binaen açılan itirazın iptali davasında fahiş miktarda tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafça özellikle sözleşmenin 11.2 maddesinde kararlaştırılan ödeme koşulları ve zamanına ilişkin hükümlerin nazara alınmadan, alacak muaccel hale gelmeden icra takibi yapıldığını, üniversitenin nakit durumu gözetilerek tüm ödemeleri muhasebe kayıt sistemine göre yerine getirdiğini, üniversitenin mevzuata ve sözleşmeye uygun davrandığını, saymanlık ödeme planına uygunluk ve bankadaki nakit durumuna uygunluk durumunun bilirkişi raporuyla tespitinden sonra davacının ahde vefa göstermediğinin ve kötüniyetli davrandığının ortaya çıkacağını, ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; Üniversite Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinin(Hastane) idari bağlantısının değiştiğini, hastanenin isminin "T.C. Sağlık Bakanlığı–Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi" olduğunu, Üniversite döner sermaye işletme müdürlüğünün ve döner sermaye saymanlığının hastane ile ilgisinin kalmadığını, alacaklara ilişkin işbu davalar sonucunda verilen yargı kararlarıyla hükme bağlanmış tutarları ödemesi gereken yerin de hizmetin yürütüldüğü hastanenin mali yönden bağlı olduğu yer olan Sağlık Bakanlığı olacağını, ortada geçerli bir itiraz söz konusu olmadığını, itirazın idarece yetkilendirilmemiş Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünce yapıldığını, üniversiteyi temsile yetkili olmayan tarafından yapılan bu itiraza binaen açılan itirazın iptali davasında aleyhlerine bu fahiş miktarda tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, öte yandan bu itirazın bir an için geçerli olduğu düşünülse dahi bu alacak likit olmadığından ve uyuşmazlık yargılamaya muhtaç tartışmalı bir alacak olduğundan aleyhlerine tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, yine hükme esas alınan 18.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yüklenicinin aylık olarak teslim edeceği hak edişini, sözleşme hükümlerinin şartları çerçevesinde bankadaki nakit durumuna göre tüm borç miktarının davacı şirkete ödendiğini, borç muaccel hale gelip ve İdareleri temerrüde düşürülmediği halde İlk Derece Mahkemesince hatalı hukuki değerlendirme yapıldığını, ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalıya teslim edilen tıbbi mallara karşılık kesilen faturaların bedellerinin ödenmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309 uncu maddesinde;
" (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır." denilmiştir.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı tarafından davalı üniversiteye teslim edilen malların bedeli için icra takibi yapıldığı, icra takip tarihi itibariyle alacağın muaccel hale geldiğinin anlaşılmasına göre, davalılar vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan karar düzeltme istemlerinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.