Logo

3. Hukuk Dairesi2023/122 E. 2023/1617 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eczacı tarafından, eczane çalışanı tarafından düzenlenen sahte reçeteler nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan cezai şart ve uyarı cezasının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Eczane çalışanının sahte reçete düzenlemekten ceza alması ve eczacının da çalışanının eylemlerinden sorumlu olması gözetilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun cezai şart ve uyarı cezası uygulamasının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1324 E., 2022/1528 K.

DAVA TARİHİ : 06.06.2017

KARAR : Davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/206 E., 2022/269 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Çakır Eczanesi’nin sahibi olduğunu, kuruma 32 adet sahte reçete faturalandırdığı gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi uyarınca toplam 7.011,27 TL reçete bedelinin ve 10 katı olan 70.112,27 TL cezai şartın Kurum alacaklarından tahsil edileceğinin ve uyarı cezası ile cezalandırıldığının bildirildiğini ancak sahte reçete yazılmasında doktor ve sekreterlerinin kusuru bulunduğunu, davacı tarafın hastanın gerçekte muayene olup olmadığını bilebilmesi için bir sistem bulunmadığını, sahte denilen reçetelerde doktor kaşesi, doktor imzası, protokol numarası ve sistem çalışmadı kaşesi bulunduğunu, dolayısıyla bir reçetenin üzerinde olması gereken her şeyin olduğunu ve ihmal edilen bir hususun bulunmadığını beyanla kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kalfası Orhan Tandoğan ile hastanede doktor sekreteri olarak çalışan Elif Küçükal’ın anlaşmak suretiyle, yakınlarının ihtiyacı olan ya da eczaneye borçlandıkları ilaçları hastaneye muayene olmaya gelen her türlü kimlik bilgileri ellerinde olan hastalar adına, doktorun bilgisi dışında kaşesi ve imzasını kullanarak sahte reçete düzenledikleri anlaşıldığından Kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından fatura edilen 32 adet reçetenin Medula kaydının olmadığının kurum yetkililerince tespit edildiği, davacı eczacının kurum soruşturma dosyasında reçetelerin manuel olarak hazırlandığını, işleme konu reçetelerin çalışanı tarafından kendisinin bilgisi dışında oluşturulduğunu beyan etmesine rağmen Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin eczacının görev ve sorumlulukları başlıklı 7 nci maddesinde sahip ve sorumlu müdürü olduğu eczanedeki çalışanları ve çalışmalarını denetleyeceği ve koordine edeceğinin düzenlendiği, yine genel hüküm niteliğindeki Türk Borçlar Kanunu’nun adam çalıştıranın sorumluluğunu düzenleyen 66 ncı maddesi uyarınca da çalışanlarının eylemlerinden dolayı davacının sorumlu olduğu, bu nedenle davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın davacının sorumluluğunu kaldırmayacağı, davacıya ait eczanede kalfa olarak çalışmış olan eczane kalfası Orhan Tandoğan'ın da sanık sıfatıyla yargılandığı Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/829 Esas 2021/389 Karar sayılı dosyada resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği göz önüne alındığında kullanılan reçetelerin sahte olduğunun ceza dosyası, davalı kurum kayıtları ve dosya içeriği ile sabit olup, sonuç olarak kurum işleminin taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinafa Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını da tekrarla, ceza yargılamasının sonucunun beklenilmediğini, beraat verildiği takdirde kararlarda çelişkiler bulunacağını, olayda asıl sorumlunun Medikal Park Hastanesi olduğunu, Medula dışı hasta kaydının Medikal Park Hastanesi çalışanı hemşire tarafından yapıldığını, başka eczanelere de bu reçetelerden verilmiş olabileceğini, davacı eczacının hak sahiplerine gerekli ilaçları usulüne göre teslim ettiğini, anılan ilaçların kar marjı düşük ilaçlar olduğunu, davacının buna tenezzül etmeyeceğini, 300, - 500 TL'yi bulmayacak bir işlem için 70.112,27 TL miktarında bir ceza kesilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemece her ne kadar adam çalıştıranın sorumluluğu gerekçe gösterilmiş ise de kast unsurunun ispatlanamadığını, ceza mahkemesinde davacının aldığı takipsizlik kararının bile gözardı edildiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki belgelere, bilirkişi raporuna, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, istinaf kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmiş bulunan ceza mahkemesi dosyası kapsamına, dava konusu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihlerde davacının eczanesinde kalfa olarak çalıştığı anlaşılan Orhan Tandoğan'ın sanık sıfatıyla yargılandığı ve mahkumiyetine ilişkin bulunan Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin istinaf kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşmiş 2018/829 Esas, 2021/389 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak, adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı yasa) 66 ncı maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 55 inci maddesi) gereğince davacı eczacının çalıştırdığı kalfanın eylemlerinden sorumlu olduğundan, davacının davalı Kurum ile imzalanan sözleşmenin tarafı olması sebebiyle sözleşmeye aykırılık halinde uygulanacak işlemlerin davacı hakkında uygulanacak olmasına ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle kurum işleminin taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine dair inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete fatura edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi şu şekildedir;

“Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz.”

3.Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı eczacının kalfası Orhan Tandoğan hakkında uyuşmazlığa konu sahte reçeteler nedeniyle Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/829 Esas, 2021/389 Karar sayılı dosyasında görülen ceza yargılamasında; Medical Park Hastanesinde doktor sekreteri olarak çalışan kişinin eczacının kalfasının getirdiği isim ve T.C numaralarını kullanarak birlikte reçete düzenlediklerini, hatta bazı reçeteleri kendisinin kaşeleyip imzaladığını, doktorların haberinin olmadığını söylemiş olması ve bu nedenle davacının kalfasının nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarından sekreter ile birlikte ceza aldığı ve aldığı cezanın kesinleştiği anlaşıldığından, Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi uyarınca kalfanın eyleminden davacının sorumlu olması nedeniyle Kurum işlemi yerinde olduğundan davacının temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.