Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1284 E. 2023/3427 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte reçete bedellerinin ödenmesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından eczaneye yapılan ödemelerin geri alınması amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Suç teşkil eden eylem sonucu ortaya çıkan sahte reçete bedellerinin ödenmesinin Kuruma külfet olarak yüklenemeyeceği ve eczanenin protokol hükümleri gereği sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 27.10.2014

Taraflar arasında Mahkemece görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece davanın reddine dair Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; sahte reçete nedeniyle davalı eczacıya yapılan 6.814,79 TL tutarındaki yersiz ödemenin işlemiş faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; borcun sebebi olarak belirtilen "yersiz ödeme"nin ne olduğunun bilinmediğinden itirazlarında haklı olduklarını, icra inkar tazminatına hükmedilme şartlarının gerçekleşmediğini, takibe haksız ve kötü niyetle itiraz edilmediğini, belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI:

Mahkemenin 22.01.2019 tarihli ve 2021/7623 Esas 2022/681 Karar sayılı kararıyla ''03.05.2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, takibe konu sahte reçetelerin kuruma fatura edilmesinde davalı eczacının kastının bulunmadığı'' gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 22.01.2019 tarihli tarihli kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yapılan incelemede; Dairenin 08.02.2022 gün ve 20221/7623 Esas 2022/681 Karar sayılı ilamıyla; " 2009 yılı Eczane Protokolünün (6.3.19) ve (4.3.6.) maddeleri dayanak gösterilerek, davacı kurum işlemi ile kurum zararının giderilmesi amacıyla sahte reçete bedellerinin yersiz ödeme kapsamında davalıdan tahsil edileceğinin bildirildiği, takibe konu sahte reçetelerin kuruma fatura edilmesinde davalı eczacının kastı bulunmasa da, suç teşkil eden eylem sonucunda ortaya çıkan bedelin ödenmesinin davacı kuruma külfet olarak yüklenemeyeceği, bu nedenle sahte reçete bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin gerektiği dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin, doğru görülmediği'' gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; müvekkilinin sahte reçete ile ilgili hiç bir ilgisi veya menfaat ilişkisinin olmadığını, bu durumun davacı kurumca da kabul edildiğini, kurumun tek taraflı irade ile reçete bedellerini icraya konu ettiğini, sahte reçede düzenleme işleminin 3. Kişinin dahli ile meydana geldiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığının mahkemece de kabul edildiğini, protokolün (4.3.6.) maddesine göre bedelin müvekkiline ödettirilmesinin anayasa 38 inci maddeye aykırı olduğunu, bu maddeye göre bir kimsenin eyleminden başka birinin sorumlu tutulmamasının amaçlandığını, kararın anayasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sahte reçete nedeniyle davalı eczacıya yapılan yersiz ödemelerin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi, 2009 yılı Eczane Protokolünün (6.3.19) ve (4.3.6.) maddeleri,

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda karar verildiği, bozmaya uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, özellikle suç teşkil eden eylem sonucunda ortaya çıkan bedelin ödenmesinin davacı kuruma külfet olarak yüklenemeyeceğinin, anlaşılmasına göre; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi atfıyla 1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.