"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1404 E., 2022/2721 K.
DAVA TARİHİ : 31.01.2017
SAYISI : 2019/614 E., 2020/160 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin yetkilisi olduğu ... ... Makineleri ... San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında 25.10.2013 başlangıç tarihli ve 5 yıllık sözleşme düzenlendiğini, 02.05.2014 tarihinde kira sözleşmesine konu taşınmazın müvekkiline devredildiğini, müvekkili ile davalı arasında kira sözleşmesinin aynı koşullarda devam etmesi konusunda anlaşılarak 12.05.2015 tarihinde kira sözleşmesine ek protokol yapıldığını, davalının 01.07.2016 tarihli ihtarnamesi ile kira sözleşmesinin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına dayanarak kira sözleşmesinin süresinden önce 15.01.2017 tarihinde fesholduğunu ihtar ettiğini ancak sözleşmede kiracının fesih halinde kalan kira bedellerinden sorumluluğunun açıkça düzenlendiğini, davalının erken tahliye nedeniyle kalan dönemlere ilişkin kira bedellerini ödemesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin uğradığı 20.000,00 TL zararın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kira sözleşmesinin 2/2 nci maddesiyle müvekkiline kira dönemi içerisinde, tek taraflı ve ancak 6 ay önceden bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi sona erdirme imkanı verildiğini, 01.07.2016 tarihli ihtarname gereği 15.01.2017 tarihine kadar kira bedellerini ödediğini, başka bir sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 25.10.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin yapıldığı, kira sözleşmesinde kiracı için altı aylık feshi ihbar süresinin mevcut olduğu, davalı kiracının kira süresi sona ermeden kiralananı tahliye ettiği, bilirkişi raporuna göre kiralanan yerin yeniden kiraya verilebilmesi için geçecek makul sürenin 6-12 ay olduğu, makul sürenin 8 ay olarak uygun görüldüğü, taraflar arasında kira miktarı konusunda anlaşma olmadığı ve kira tespit davası bulunmadığı için 8 aylık kira bedelinin 124.000,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla erken tahliye sebebiyle 20.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; sözleşmede kiracıya 6 ay önceden bildirimde bulunmak suretiyle herhangi bir zamanda kira sözleşmesini feshetme imkanı tanındığını, 1 Temmuz 2016 tarihli ihtar ile sözleşmenin bitiş tarihinin 15.01.2017 olarak değiştirildiğini, bu tarihe kadar kiralananın kullanıldığını ve kira bedellerinin de ödendiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kiracı ile dava dışı şirket arasında 25.10.2013 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı, 02.05.2014 tarihinde kira sözleşmesine konu gayrimenkulün davacı ...'a devredildiği, kira sözleşmesinin aynı koşullarla devamı için 12.05.2015 tarihli ek protokol yapıldığı, taraflar arasında geçerli kira sözleşmesinin 25.10.2013 tarihinden itibaren 5 yıl süreli olduğu, davalı tarafından kira sözleşmesinin ikinci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6 aylık bildirim öneli verilmek suretiyle ... 18. Noterliğinin 01 Temmuz 2016 tarihli ve 15648 yevmiye numaralı ihtarı ile 15.01.2017 tarihi itibari ile feshedildiği, kiralanın davacı vekiline 16.01.2017 tarihinde teslim edildiği, teslim tarihi öncesine ilişkin olarak taraflar arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir alacak/borç bulunmadığı, taraflar arasındaki sorunun sözleşmenin süresinden önce haklı nedenle fesh edilip edilmediği, feshin haklı olup olmadığı ve davalının kira bedelinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı, davalının keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre sekiz aylık makul süre tazminatından sorumlu olduğu, davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erken tahliye nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 325 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Uyuşmazlığa konu 25.10.2013 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında “Kiracı, kira dönemi içerisinde herhangi bir zamanda 6 ay önceden yazılı olarak bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi feshederek kiralanan yeri boşaltabilir. Feshi ihbar süresi içinde kiracı, müstakbel kiracıların kiralanan yeri gezmelerine izin vermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme geçerli olup tarafları bağlar. Davalı kiracı, 01.07.2016 tarihli ihtarname ile sözleşmenin bu maddesi uyarınca kira sözleşmesini 15.01.2017 tarihi itibariyle feshettiğini davacıya bildirmiş ve kiralananı 16.01.2017 tarihinde tahliye ederek davacı kiraya verene teslim etmiştir.
2.Kira sözleşmesini 6 ay önceden bildirimde bulunmak koşuluyla feshetme imkanı tanınan davalı kiracı, kendisine tanınan bu hakkı kullanmış ve kararlaştırılan ihtar süresine uyarak kiralananı tahliye etmiştir. Bu halde İlk Derece Mahkemesince; davalı kiracının tazminat ödemekle yükümlü olmadığının gözetilmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.