"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVACI/KARŞI DAVALI : ... vekili Avukat ...
Taraflar arasında karşılıklı görülen alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Taraflar vekillerince Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl davada; davalı ile imzaladığı kira sözleşmesi ile natamam vaziyetteki kiralananı 01.01.2009 ile 31.12.2009 tarihleri arasında tekstil ürünleri satışı yapmak amacıyla kiraladığını, ... yerinin satışa uygun hale gelmesi için asma tavan, vitrin, raf, kağıt, elektrik, müzik yayın sisteminin kurulması, duvarların kağıtla kaplanması, raf dolap gibi döşeme işlerini yaptırdığını, tekstil ürünleri satış faaliyetini sürdürmekteyken 09.09.2013 tarihinde davalının maliki olduğu alışveriş merkezinin ana kanalizasyon borusunun patladığını, ... yerindeki demirbaş niteliğindeki tüm mallar ve satış amacıyla teşhirde bulunan tekstil ürünlerinin tamamen kullanılmaz hale gelecek şekilde zarar gördüğünü, 10.09.2013 tarihi itibariyle kira sözleşmesinin feshedildiğini, ... yerinde oluşan hasar zarar sebebiyle ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/123 D.... sayılı dosyasıyla tespit yapıldığını, 09.09.2013 tarihi itibariyle kiralananın kullanım imkanı kalmadığından depozito bedelinden 9 günlük kira ve ortak gider bedelinin mahsubu ile kalan 1.851,95 Euro’nun iadesi gerektiğini, davalının sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açılarak inceleme yapıldığını, hasara uğrayan tekstil ürünleri için 17.500,00 TL zarar bedeli aldığını, sigorta şirketi tarafından ise 14.01.2014 tarihinde 128.639.55 TL ödendiğini ileri sürerek; kira sözleşmesinin 09.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere haklı nedenlerle feshini, depozitodan kalan 1.851,95 Euro ile sigorta şirketi ve davalı tarafından karşılanmayan zarar ve kazanç kaybının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat talebini toplam 155.536,82 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; ayıbın giderilmesi için süre verilmediğini, ayıbın dükkanın kullanım elverişliliğini ortadan kaldırmadığını, fesih bildirimine rağmen taşınmazın anahtarının teslim edilmediğini, anahtarın 14.01.2014 tarihinde teslim alındığını, davacının bu tarihe kadar kira ve giderlerinden sorumlu olduğu gibi taşınmazın aynı şartlarda kiraya verilebileceği süre boyunca kira ve diğer giderlerden sorumlu olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu, davacının zararı karşılığında 128.639,55 TL ve 17.500,00 TL sigorta sirketinden tahsil ettiğini, davacının borcunun depozito bedelini aştığını, depozitonun iadesi koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiş; karşı davada ise; kira sözleşmesinin feshinin haksız olduğunu, kira sözleşmesini süresinden önce fesheden ve anahtarları geç teslim eden davacı/karşı davalının 01.09.2013 tarihinden anahtar teslim tarihi 14.01.2014 tarihine kadar olan kira ve diğer bedellerden, ayrıca 14.01.2014 tarihinden sonra ... yerinin yeniden kiraya verilebilmesi için geçecek sürelerin kira ve diğer giderlerinin ödenmesinden sorumlu olduğunu, alacak miktarının belirlenmesinden sonra tespit edilen alacaktan depozitonun mahsubunun gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah ile kira bedeli ve genel gidere katılım payı talebini arttırarak 26.503,58 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.11.2015 tarihli ve 2014/483 E., 2015/1878 K. sayılı kararıyla; asıl davanın kısmen kabulü ile 37.716,00 TL dekorasyon ve inşaat malzemeleri maliyet bedeli, 28.700,00 TL elektrik mekanik aksam, tavan boya, tamirat işçilik bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı/karşı davacıdan tahsiline, 1.851,00 Euro depozio bedeli karşılığı 3.965,00 TL'nin dava tarihinden itibaren TCMB faizi ile birlikte davalı /karşı davacıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine; karşı davanın kabulüne 26.503,68 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 30.11.2016 tarihli ve 2016/5500 E., 2016/7074 K. sayılı ilamıyla; 09.09.2013 tarihinde davalının maliki ve işleteni olduğu alışveriş merkezinin ana kanalizasyon borusunun patlaması nedeniyle davacıya ait ... yerindeki, demirbaş niteliğindeki mallar ile satış amacıyla teşhirde, raf ve dolaplarda bulunan tekstil ürünlerinin zarar gördüğü, davacının gönderdiği ihtarnameyle 10.09.2013 tarihi itibariyle kira sözleşmesinin feshedildiğini, Mahkemenin kabul şekline göre de kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, bu durumda davacının satış bedelinden elde edilecek geliri talep edebileceği, davacının ticari defterlerinde inceleme yapılarak riziko öncesi ve sonrası stok durumları tespit edilerek davacının gerçek zararının hesaplanıp sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler de düşüldükten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, davacı/karşı davalı, dosyada bulunan teklif mektuplarına dayanarak verdiği ıslah dilekçesi ile zarara uğrayan demirbaş, dekorasyon ve inşaat malzemeleri için 65.416,82 TL’nin tahsilini talep etmişse de her an temini mümkün olan bu teklif mektuplarına dayanılarak zarar bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığı, oluşan hasar yönünden denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, 2500,00 € depozito bedelinin davalıya ödendiğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, davacı tarafından depozito bedelinin dava konusu edilmiş olup, Eylül ayı kirasına mahsup edilmesi doğru olmadığı gibi Euro döviz satış kuru esas alınarak hesaplanması gerekirken yanlış döviz satış kuru esas alınarak eksik hesaplanmasının da doğru olmadığı; karşı davada, artış şartına göre aylık asgari kira bedeli ve genel giderin tespit edilerek bulunan bedel üzerinden tahliye tarihine kadar olan kira bedeli ve genel giderin hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik bedele hükmedilmesinin de doğru olmadığı gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulü ile 1.851,00 Euro depozito alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; karşı davanın kabulü ile 26.503,68 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 26.04.2022 tarihli ve 2021/7996 E., 2022/4133 K. sayılı ilamıyla; taraf vekillerinin sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının zarar gören tekstil ürünlerinin satış bedelinden elde edilecek geliri talep edebileceği buna göre zarar gören tekstil ürünlerinin satış bedelinden elde edilecek rayiç satış bedelleri belirlenerek, hesaplanacak tutardan sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ayrıca asıl alacağın, 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle tahsili gerektiğinden bahisle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı/karşı davada davalı vekili; elektrik, inşaat ve dekorasyon bedelleri ile depozito bedeline ilişkin temyiz taleplerinin değerlendirilmediğini, ilk bozma ilamı sonrasında varlığı kesinleşmiş olan kalemler yönünden sadece miktar yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, bu zarar kalemlerinden bir kısmının incelemeye tabi tutulmamasının hatalı olduğunu, sigorta tarafından yapılan ödemenin toplam alacaktan iki kere mahsup edildiğini, depozito bedeli yönünden takas-mahsup talebi hakkında bir değerlendirme yapılmamasının da hatalı olduğunu ileri sürerek; Mahkeme kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı/karşı davada davacı vekili; riziko öncesi ve sonrası stok durumunun tespitinin mümkün olmadığını bu nedenle davacının zararının ticari kayıtlarına göre belirlenmesi gerekirken, yokluğumuzda yaptırılan tespit sonrası davacının beyanları doğrultusunda hazırlanan bilirkişi raporuna göre değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; Mahkeme kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık asıl davada, kira sözleşmesinin 09.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere haklı nedenlerle feshi, depozitonun iadesi, uğranılan zarar ve kazanç kaybının tahsili, karşı davada, ödenmeyen kira bedeli ve aidatlar ile makul süre kira bedelleri ile aidat bedellerinin, müşteri servis giderlerinin tahsili istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51, 299, 301 vd. hükümleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; davalının maliki ve işleteni olduğu alışveriş merkezinin ana kanalizasyon borusunun patlaması nedeniyle kiracı olan davacı/karşı davalının tekstil ürünlerinin zarar gördüğü, gerçek zararın kapsamının ve ödeme biçiminin durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığı göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiği, uyulan bozma ilamı ile depozito bedelinin dava konusu edilmiş kira alacağına mahsup edilemeyeceği hususunda davalı/karşı davacı lehine usuli müktesep hak oluştuğu ve Mahkemece taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezaları ile karar düzeltme harçlarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.