"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile davacının 22.02.2018 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesini imzaladıklarını, imzalanan bu sözleşmeye göre ... İli, ... İlçesi, 4047 Pafta 240 Ada 2 Parsel kayıtlı bulunan 13 No'lu bağımsız bölüm niteliğindeki dükkânın davalı tarafından 130.000,00 TL bedel ile davacıya satılarak tapu devrinin yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre dava konusu taşınmazda bulunan eksikliklerin 30.06.2018 tarihine kadar bitirileceği ve dükkanın eksiksiz şekilde teslim edileceğinin belirtildiğini ancak eksikliklerin giderilmediğini, tespit yaptırılan değişik ... dosyası için 1.057,80 TL masraf ettiklerini, bu masrafın da davalıdan tahsili gerektiğini, dava konusu taşınmazda satış esnasında bulunan ve halen giderilmeyen eksiklerin bedelinden dolayı şimdilik (bilirkişi incelemesi ile belirli hale geleceğinden) 1.000,00 TL'nin, taşınmazın emsal kira bedelinin ve bu zamana kadar mahrum olunan kira bedellerinin alanında uzman bilirkişilerce tespit edilerek belirlenmesini ve şimdilik 100,00 TL'nin, toplam 2.157,80 TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının davaya dayanak yaptığı 22.02.2018 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, şekil şartlarına haiz olmayan 22.02.2018 tarihli sözleşme geçersiz olduğundan bu sözleşme hükümlerine dayanılarak hak ve alacak talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, davalının taşınmazın maliki olmayıp sadece emlak komisyoncusu olduğunu ve vekaleten satış işlemini yaptığını, taşınmazdaki ayıplardan ve mahrum kalınan gelirden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak haksız ve yersiz olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan incelemede dava konusu taşınmazın öncesinde dava dışı ... ... adına kayıtlı iken 26.02.2018 tarihli 7701 yevmiye numaralı satış ile davacıya satışının yapılarak tescil edildiği ve sonrasında da davacı tarafından 15.08.2018 tarihinde 32430 yevmiye numarası ile eşi olan ...'e satışının yapılıp devredildiği, taşınmazın halen bu kişi adına kayıtlı olduğu, her ne kadar davacı tarafça eldeki davada husumetin ...'e yöneltildiği görülmüş ise de, bu kişinin tapu maliki olmadığı, davacıya taşınmazı satan kişinin dava dışı ... ... olduğu ve her iki tarafın da kabulünde olduğu üzere davalının emlak komisyoncusu olup satışa aracılık ettiği, dolayısıyla davalının pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; TBK ilgili hükümlerine aykırılık teşkil eden İlk Derece Mahkemesi kararının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu olayda; davalı emlak komisyoncusu olup satışı yapılan ... İli ... İlçesi, 4047 Pafta, 240 Ada, 2 Parselde kayıtlı olan taşınmazın davacıya satılmasına aracılık ettiğini, taşınmazda bulunan eksikliklerin ise 30.06.2018 tarihine kadar kendisi tarafından bitirileceğinin taahhüdünü vererek davacı ile taşınmazın satıcısı olarak sözleşme imzaladığını, imzalanan sözleşme sonrasında davalının taahhüdünü yerine getirmemesi üzerine huzurda görülmekte olan tazminat talepli davanın ikame edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi davalının emlak komisyoncusu sıfatı ile değil satıcı sıfatı ile imzaladığını ve taşınmazdaki eksikliklerin kendisi tarafından giderileceğini taahhüt ettiğini, davalının sözleşmeye ve sözleşme altında bulunan imzaya da herhangi bir itirazı olmadığını, sözleşme incelendiğinde söz konusu durumun açıkça görüldüğünü, yerel mahkemece sözleşmenin tarafları ve içeriği incelenerek değerlendirmesi gerekirken bu inceleme yapılmaksızın davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek; yerel mahkeme tarafından verilen hukuka ve hakkaniyete aykırı kararın kaldırılarak, haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının taşınmazı üçüncü bir kişiden satın aldığı, taşınmazdaki eksik ... ve kira bedeline ilişkin taleplerini taşınmazı satın aldığı kişiye yöneltmek yerine satış işlemine aracılık eden davalıya yönelttiği, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının işbu davadaki taleplerini karşılamayı üstlenmediği gibi kanunen veya sözleşmesel olarak bu tarz bir yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satın alınan taşınmazdaki eksikliklerin ve mahrum kalınan kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 ve 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Taraflar arasında imzalanan adi yazılı 22.02.2018 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinde dava konusu dükkanın 30.06.2018 tarihine kadar bitirilip teslim edileceğinin dosyamız davalısı ... tarafından taahhüt edildiği, davalı ve Mahkeme tarafından söz konusu sözleşme taşınmazın devrine ilişkin bir sözleşme olarak değerlendirilip resmi yazılı şekilde yapılmadığından geçersiz olarak kabul edilmişse de, davacının dayandığı sözleşme hükmünün taşınmazın devrine ilişkin olmadığı, davalı ...'in dükkanın bitirilip teslim edileceğini davacıya taahhüt ettiği, ayrıca dükkanın tapusunun malik ... ... tarafından davacıya devredildiği anlaşılmakla, tarafları bağlayan sözleşme hükümleri gereği değerlendirme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçeyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Davacı harç yatırılmadığı için iade yok.