Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1418 E. 2023/3307 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalılar tarafından haksız yere azledilmesi nedeniyle talep ettiği vekalet ücreti alacağının miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın haksız yere azledildiği ve taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından, Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi uyarınca hesaplanan vekalet ücretine hak kazandığı, davacının ıslah yoluyla talep sonucunu daraltmasının kısmi feragat niteliğinde olduğu ve bu nedenle mahkemenin ıslah edilmiş talep miktarı üzerinden karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalıların açtığı davada ve tereke dosyasında avukatlığını yaptığını, hukuki yardımda bulunduğunu, ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/140 E. ve ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/427 E. sayılı tereke dosyalarının halen derdest olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın ise reddedildiğini, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından bozulduğunu, müvekkilinin elinden gelen tüm gayreti sarf etmesine rağmen davalılar tarafından haksız olarak azledildiğini, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi uyarınca vekalet ücreti hesaplaması yapılmasının gerektiğini belirterek, haksız ... nedeni ile muaccel olan vekalet ücret alacağının şimdilik 30.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, 07.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 14.850,00 TL olarak ıslah ederek, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava neticesinde verilen ret kararının müvekkillerince mürafaalı olarak temyiz edildiğini, davacı avukat tarafından temyiz dilekçesinin bir müsveddesinin ele geçirilerek aynı dilekçe ile Mahkeme kararının temyiz edildiğini, davacı avukatın Yargıtay duruşmasına katılmadığını, davacı avukat tarafından ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/748 E. sayılı dosyasında terekeye temsilci atanması için dava açıldığını, bu davaya ilişkin davacı avukatın davalıları bilgilendirmediğini, bu nedenlerden dolayı davalıların davacı avukata olan güvenlerini kaybettiklerini ve davacı avukatı azlettiklerini, azlin haklı olduğunu, davacı avukatın vekaleti kötüye kullanarak davalılar adına bir takım davalar açtığını ve azilnameye rağmen işlem yaptığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

1. ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/95 E., 2015/102 K. sayılı kararıyla; dava, avukatlık vekalet sözleşmesine dayalı alacak davası olup, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre tüketici işlemi olup, aynı yasanın 73 üncü maddesine göre görevli Mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkemenin görevsizliğine dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.02.2016 tarihli ve 2015/26178 E., 2016/2997 K. sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

2. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı avukatın haksız azledildiği kanısına varıldığı, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ... tarihinde muaccel hale gelen vekalet ücret hesaplamasında 2014 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nazara alınarak vekalet ücret hesaplamasının yapıldığı, davalılar tarafından davacının haksız azledildiği kanaatine varıldığından davacının, ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/140 E. sayılı dosyasında; ilgili Mahkemece takdir edilen 5.850,00 TL yasal vekalet ücreti ve takdiren dava değeri üzerinden hesaplanan 7.500,00 TL(dava değeri 50.000,00 TLx15/100) akdi vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.350,00 TL vekalet ücretine hak kazandığı, ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/79 E. sayılı dosyasında; 750,00 TL maktu yasal vekalet ücreti ve 750,00 TL maktu akdi vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.500,00 TL vekalet ücretine hak kazandığı anlaşılmakla davanın 14.850,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, davacı vekilinin 07.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki talep sonuçlarını 14.850,00 TL olarak ıslah ettiklerini bildirdiği, Mahkemece davacının talep sonucunu daraltmasının davadan kısmi ... olarak kabul edilerek hüküm kurulması gerektiğinden, davacının talebini daralttığı miktar olan 15.150,00 TL'si yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın 14.850‬,00 TL'si yönünden kabulü ile 14.850,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 15.150,00 TL yönünden ... nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, müvekkilinin görev aldığı ve başarıyla yönettiği tereke tespiti istemli davada nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti hesaplandığından davacının zararının oluştuğunu, bilirkişi tarafından azilden önce 50.000,00 TL üzerinden harç yatırıldığından harç bedeli üzerinden nispi oranda % 10'dan %20'ye kadar değer tespiti yapıldığını ancak tüm raporlara itirazlarının bulunduğunu, değer tespiti yapılırken dava değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, dava açılırken dava değerinin belirlenmesi mümkün ve olanaklı olmadığından belirsiz alacak davası açıldığını, bilirkişi raporu ile tespit edilen bedelin dava açılırken belirtilen bedelden az olmasının taraflarınca tespit edilebilecek veya öngörülebilecek bir durum olmadığını, hiçbir ... beyanları olmamasına karşın tamamen yapılan tespitler ve alınan bilirkişi raporları sonucu belirlenen bakiye yönden ... nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporlarına itirazları ve talepleri değerlendirilmediğinden yargılamanın daha fazla uzamaması ve dosyanın sürüncemede kalmaması açısından taraflarınca dosyaya ibraz edilen son rapor doğrultusunda davanın kabulünü talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, tüm bu sebeplerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın itirazları ve talepleri doğrultusunda yeniden görülerek kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; haksız ... nedenine dayalı vekalet ücreti alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı maddesinin birinci fıkrası ve "Davadan ..." başlıklı 307 inci maddesi.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 505 ve devamı maddeleri.

3. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 34 üncü ve "Avukatın işi takipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi" başlıklı 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. ..., davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Tam veya kısmi ... için karşı tarafın iznine ve ayrıca bunun için ıslah yoluna başvurulmasına gerek yoktur. (... - Hukuk Muhakemeleri Usulü - altıncı baskı cilt IV sayfa 4048-4049)

2. Avukatın, vekil olarak borçları Türk Borçlar Kanunu 505 ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, vekil adı geçen Kanunun 506 ncı maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özen ile ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. "Özen borcu" ile ilgili Avukatlık Kanunu'nun 34 üncü maddesinde mevcut olan, "Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler." şeklindeki hüküm ise, avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı maddesinde düzenlenen vekilin özen borcuna göre çok daha kapsamlı ve özel bir düzenlemedir. Buna göre avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olduğu gibi, müvekkilinin kendisi hakkındaki güveninin sarsılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan da titizlikle kaçınmak zorundadır. Aksi halde avukatına güveni kalmayan müvekkilin avukatını azletmesi halinde azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Gerçekten de avukat, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, müvekkilinin vekilini azli haklıdır.

3. Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez. ... işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı ... halinde ancak ... tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız ... halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.

4. Somut olayda davacı, 30.000,00 TL üzerinden açtığı davasında, 07.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini daraltarak 14.850,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Eldeki davada davacının talebi, bir usul işlemi olmayıp maddi hukuka taalluk eden kısmi feragattir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması(azaltılması) da denilmektedir. Davacının talep sonucunu azaltması, davayı genişletme ya da değiştirme sayılmaz. Bu nedenle Mahkemece, davacı tarafın 07.03.2022 tarihli dilekçesiyle talep sonucunu daraltmasının davadan kısmi ... olarak kabul edilerek 14.850,00 TL üzerinden karar verilmesinde hukuki isabetsizlik yoktur.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, yukarıda verilen hukuk kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dosya kapsamından avukatın azlinin haksız olduğunun anlaşıldığı, haksız ... nedeniyle davacının kendisine verilen vekaletname doğrultusunda takip ettiği işler nedeniyle vekalet ücretine hak kazandığı, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından davacı avukat tarafından takip edilen dava dosyasındaki harçlandırılmış değer üzerinden Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca değeri para ile ölçülebilen dava için %15 oranı üzerinden, değeri para ile ölçülemeyen tereke temsili dosyaları için olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nazara alınarak vekalet ücretinin hesaplandığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcın temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.