Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1423 E. 2023/3042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin, kredi borcu ödendikten sonra fek edilmemesi nedeniyle açılan davada, ipoteğin dava devam ederken fek edilmesi üzerine davanın konusuz kalması ve vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın kredi borcunun bitmesine rağmen davacının taşınmazındaki ipoteği kaldırmaması sebebiyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davanın konusuz kalmasına rağmen davacının haklı olduğu, ancak ipoteğin ön inceleme duruşmasından önce fek edilmesi nedeniyle vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle ... ili, ... ilçesi, ... mah., 39 cilt, 3778 sayfa nolu, 3810 ada, 6 parsel, 2 nolu bağımsız bölüm üzerine 205.000,00 TL değerinde ipotek tesis edildiğini, davacının kredi geri ödemesinin 29.04.2016 tarihi itibariyle bitmesine ve sözlü olarak başvurmasına rağmen ipoteğin kaldırılmaması üzerine bu kez iadeli taahhütlü posta ile başvurduğunu, buna rağmen de ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek; ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığın ticari dava olduğunu ve arabuluculuğa başvurulmadan dava açılamayacağını, davacının posta aracılığı ile gönderdiği iadeli taahhütlü zarfın içerisinden herhangi bir evrak çıkmadığını, bu nedenle davadan önce başvuru yapıldığının kabul edilemeyeceğini, dava konusu ipoteği kaldırdıklarını ileri sürerek; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki dava dosyasında kredi borcu sonlandırılmış olduğundan kredinin teminatı olarak tesis edilen iptoteğin de dava devam ederken davalı tarafından 10.09.2019 tarihinde fek edildiği, bu şekilde davanın konusunun ortadan kalktığının anlaşıldığı, bu bağlamda davanın konusuz kaldığı, davanın açıldığı tarihte dava konusu konut kredisi bakımından ipotek sorumluluğunun bittiğinin anlaşılmasına göre davacı, davayı açmakta haklı olduğundan işbu davada yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakıldığı, yine kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesi uyarınca ihtilafın ön inceleme tutanağından önce giderilmiş olması dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; ipoteğin ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar kaldırılmadığını, bu nedenle vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı vekili; Tüketici Mahkemesinde yargılama yapılsa da, uyuşmazlık ticari dava mahiyetini taşıdığından zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerektiğini, davacı tarafça müvekkili bankaya ipoteğin kaldırılması için bir başvurunun olmadığını, kötüniyetli olarak işbu davanın açıldığını, dava açılması ile müvekkili bankanın bilgi sahibi olduğunu, 10.09.2019 tarihinde ipoteğin kaldırıldığını, bu nedenle de müvekkili bankanın yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mah. 3810 ada, 6 parsel, 2 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza, davacının davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle 10.05.2013 gün ve 14506 yevmiye sayılı işlemle 205.000,00 TL tutarlı ipotek konulduğu, 10.09.2019 gün ve 36046 yevmiye sayılı işlemle ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, davanın 23.05.2019 tarihinde açıldığı, ön inceleme duruşmasının 06.12.2019 tarihinde yapılıp taraf vekillerince imza altına alındığının görüldüğü, davanın 23.05.2019 tarihinde açıldığı, ipoteğin 10.09.2019 tarihinde kaldırıldığı ve ön inceleme duruşmasının 06.12.2019 tarihinde yapıldığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, davacı taraf; mahkemece ön inceleme duruşmasından sonra işin esasına girilmesi nedeniyle vekalet ücretinin tamamına hak kazandıklarını ileri sürmüşse de; dava konusu ipoteğin 23.05.2019 tarihinde açılan davadan sonra fakat 06.12.2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasından önce olmak üzere 10.09.2019 tarihinde kaldırılmış olması nedeniyle uyuşmazlığın ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce giderildiği ve dolayısıyla AAÜT'nin 6 ncı maddesi gereğince vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin doğru olduğu görüldüğünden, davacının istinafının yerinde olmadığının anlaşıldığı, davalı taraf Tüketici Mahkemesinde yargılaması yapılsa da, uyuşmazlığın ticari dava mahiyetini taşıdığından zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerektiğini ileri sürmüşse de, davanın mesken nitelikli konut nedeniyle kullanılan konut kredisinden kaynaklanması nedeniyle ticari dava değil tüketici hukukuna ilişkin olduğu ve davanın 28.07.2020 tarihinden önce açıldığı görüldüğünden, bu istinaf sebebinin yerinde olmadığının anlaşıldığı, davalı taraf, davacı tarafından gönderilen iadeli taahhütlü posta zarfı içerisinde herhangi bir evrak bulunmadığını ileri sürmüşse de, buna ilişkin olarak evrak kayıt sorumlusu veya başka ilgililerce tutulan bir tutanak bulunmayıp sadece davalının davacıya zarfın boş olduğuna dair bir yazısının mevcut olduğu görüldüğünden, davalı tarafça bu iddianın ispatlanamadığı, dolayısıyla bu istinaf sebebinin de yerinde olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalının ve davacının ... 2. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/168 E., 2021/569 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b/1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, davanın açıldığı tarihin 23.05.2019 olup karara çıktığı tarihin 26.11.2021 olduğunu, dava konusuz kalmasaydı da yine aynı delillerin toplanacağını, aynı emeğin harcanacağını, Mahkeme kararının işbu sebeple yerinde olmadığını, Mahkemece sadece ipotek fek tarihinin araştırılmadığını, aynı zamanda dosyanın esasına girilerek kredinin ödendiği hesaba ilişkin tüm kayıtların celbinin talep edildiğini, Yerel Mahkemenin tahkikat aşamasına geçerek esasa ilişkin tüm delilleri topladığını, ihtilafın tüm deliller toplandıktan sonra giderildiğini belirterek, kararın vekalet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ipoteğin terkinini isteme hakkı başlıklı 883 üncü maddesi şu şekildedir;

“Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.

(Ek fıkra:4/7/2019-7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.”

2. Yargıtay(kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29.02.2026 tarihli ve 2015/38057 E., 2016/6148 K. sayılı ilamının ilgili kısmında şöyle denilmiştir; "Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Dairemizin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, bankaların ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Dava konusu edilen 19,20 TL tutarındaki ipotek fek harcı zorunlu bir gider olarak kabul edilemez. Hal böyle olunca davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. "

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 331 inci maddesi şu şekildedir.

“(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder...”

4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 6 ncı maddesii şu şekildedir; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya

kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur...”

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava konusu uyuşmazlığa ilişkin zorunlu arabuluculuğun dava tarihinden daha sonra yürürlüğe girmesine, davalı bankanın kredi borcunun bitmiş olmasına rağmen davacının taşınmazındaki ipoteği kaldırmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiğinin anlaşılmasına, dava tarihinden sonra ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce ipoteğin fek edilmesi sonucunda dava konusuz kaldığından davacı lehine vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin doğru olmasına, yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.