Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1441 E. 2023/3467 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, murisin ölümünden sonraki tarihlere ait senet ve çek ödemelerinin muris tarafından sağlığında yapıldığını ispatlayamamaları gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacıların murisi ile davalı arasında 04.03.2015 tarihinde imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi ile ödemelerin nakit, senet ve çekler ile yapılmasının kararlaştırıldığını, senetlerin bir kısmını murisin düzenlendiği ve davalının lehtar olduğu, murisin lehtarı olduğu bir kısım senetlerin ise davalı ve oğluna cirolandığını, senet ve çek bedellerinin tamamen ödendiğini, senet asıllarının müvekkillerinde olduğunu, ödemeler yapılmasına rağmen davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, daha sonra taşınmazın müvekkillerinin kardeşi olan dava dışı ...'e devredildiğini öğrendiklerini, yapılan devrin sözleşme şartlarına aykırılık teşkil ettiğini, miras payları oranında zararlarının giderilmesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, ayrı ayrı 32.250,00 TL olmak üzere toplam 96.750,00 TL'nin denkleştirici adalet ilkesine göre güncel değerinin belirlenerek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 10.06.2022 tarihli dilekçesiyle dava değerini 151.723,77 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu sözleşmenin sonradan iptal edilen geçersiz bir sözleşme olduğunu, taşınmazın sözleşmeye göre iki alıcısı olduğunu, her iki alıcının birlikte müracaat ettiğini, davacıların murisi ...'nin satın almaktan vazgeçtiğini, tek sahibinin oğlu ... olduğunu, aralarında hesaplaştıklarını beyan ettiğini, talepleri üzerine sözleşme yırtılarak iptal edildiğini, sözleşmenin diğer tarafı ... ile şifahi anlaşma yapıldığını, ödemelerin kendisi tarafından yapılarak devrin gerçekleştirildiğini, davacıların murisinin her hangi bir hakkının bulunmadığını, miras payından fazla bedel talep edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar dava konusu sözleşme aslı davacı tarafça verilen süreye rağmen dosyaya sunulmamış ise de, davalı tarafından sözleşmenin varlığının inkar edilmediği, davacıların murisi ..., davalı ve dava dışı ... (davacıların kardeşi) arasında 04.03.2015 tarihli harici gayrimenkul satışına ilişkin adi yazılı şekilde taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı, taşınmaz bedeli olarak belirlenen 172.000,00 TL'nin çeşitli vadeli senet ve çekler ile yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmeye"ödemeler tamamlandığında tapu devri yapılacaktır'' şartının konulduğu, sözleşmenin satıcı kısmında davalının, alıcı kısmında muris ... ile dava dışı ...'in isimlerinin yazıldığı, sözleşmede belirtilen çek ve senet bedellerinin ödendiği ancak hangi tarihte ödendiğinin belirli olmadığı, davalının 09.05.2017 tarihinde sözleşmeye konu taşınmazı sözleşmede adı alıcı kısmında geçen ...'e devrettiği, ödeme senetlerinin bir kısmında dava dışı ...'in borçlu olarak yer aldığı, devir tarihinde murisin ölü olduğu, dolayısı ile davacının edimini yerine getirmediğinden ve temerrüdünden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; davalıların cevap dilekçesinde sözleşmenin varlığını ikrar ettiklerini, sonradan dava dışı ...'e devredilmesine ilişkin anlaşma yapıldığı belirtilmekle ispat yükünü üzerine aldıklarını ancak ispatlayamadıklarını, ...'in sözleşmede alıcı taraf olmadığını, sözleşmenin üst kısmındaki taraflar bölümünde muris ...'nin alıcı olduğunun gösterildiğini, ...'in ise şahit olarak yer aldığını, yazım hatası nedeniyle alıcı yanında yazıldığını, ...'in alıcı olduğuna kanaat getirilmesi halinde ikisinin de alıcı olması gerektiğini, davanın tamamen reddedilemeyeceğini, çek ve senetlerin muris tarafından verildiğini ve ödendiğini, cevap dilekçesinde 48.375,00 TL talep edilebileceğine ilişkin ikrar niteliğinde olduğunu, evraklarda ...'in cirosunun bulunmadığını, gerekçenin çelişkiler içerdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 04.03.2015 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi başlıklı fotokopi belgenin ''Taraflar'' başlıklı 1 inci maddesinde, satıcının davalı ..., alıcının da davacıların muris ... olduğu belirtilmekle birlikte, sözleşmenin alt tarafındaki alıcı kısmında muris ... ile ...'in adlarının yazıldığı ve sözleşmeyi imzaladıkları, davalının sözleşmenin ... ve ... ile birlikte yapıldığını savunduğu, sözleşme içeriğinde yazılı senetlerin asıl borçlu olarak muris tarafından davalıya verildiği ancak bir kısmında ...'in de kefil olarak yer aldığı, 30.04.2015 vadeli 20.000,00 TL bedelli çekin ... tarafından cirolanarak davalıya verildiği, çekte murisin adının yer almadığı, diğer çeklerin ise davalıya muris tarafından mı yoksa ... tarafından mı verildiğinin tespit edilemediği, murisin 22.06.2015 tarihinde vefat ettiği, sözleşmede 4.430,00 TL tutarlı senedin vade tarihi 25.03.2015 olarak yazmasına rağmen dosyaya sunulan senet aslında vade tarihinin 25.07.2015, 4000,00 TL bedelli iki adet senedin vade tarihlerinin ise sözleşmede 25.04.2015 ve 25.05.2015 olarak yazmasına rağmen senet asıllarında vade tarihlerinin 25.08.2015 ve 25.09.2015 oldukları, davacıların elinde bulunan tüm senetlerin vade tarihlerinin murisin ölümünden sonraki tarihlere rastladığı, senetlerin vadeleri gelmeden muris tarafından sözleşmeden sonra üç ay içinde ödendiğini davacıların ispat etmesi gerektiği, davacıların sözleşme aslını dosyaya sunmadığı, davalıya 20.000,00 TL'lik çekin ... tarafından verildiği, davacıların iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrarla, senet ödemelerinin bankalardan sorulduğunu, murisin borçlu olarak imzaladığı ve cirolayarak imzaladığı çek ve senetler yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesi

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, davacıların murisinin 22.06.2015 tarihinde vefat etmesine, gerek bu tarihten sonraki vade tarihli senetlerin, gerekse çeklerle ilgili ödemelerin muris tarafından sağlığında yapıldığının ispatlanamamasına göre, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.