Logo

3. Hukuk Dairesi2023/144 E. 2023/635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik faturasına yapılan itirazın iptali davasında, mahkemenin kısmi kabul kararı vermesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmetmemesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği için, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu eksikliğin düzeltilerek kararın onanmasının mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/83 E., 2020/264 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalının elektrik abonesi olduğunu, 10.08.2012 - 12.06.2013 tarihleri arasındaki dönemlere ait kaçak tahakkuk ve otomatik dönem tahakkuk fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya cevap vermemiş, duruşmada taşınmazı 20.12.2012 tarihinde kiralayarak fiilen kullanmaya başladığını, kira kontrat başlangıç tarihinden sonraki döneme ait borçlara bir itirazının bulunmadığını, ancak önceki döneme ait borcu kabul etmediğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.06.2015 tarihli ve 2014/77 E., 2015/406 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.148 TL üzerinden devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 19.04.2017 tarihli ve 2015/19651 E., 2017/5673 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, kira sözleşmesi tarihinden itibaren davalının fiili kullanıcı olduğu ve sözleşme tarihinden sonraki borca ilişkin bir itirazının da olmadığı dikkate alınarak, davalının kullanıma ait dönemlere ilişkin sorumlu olduğu otomatik dönem ve ek tahakkuk miktarı konusunda bilirkişilerden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 24.04.2018 tarihli ve 2017/101E., 2018/126 K. sayılı kararıyla; davacının davasının kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 9.534,60 TL asıl alacak, 481,01 TL gecikme zammı, 86,58 KDV toplam 10.102,19 TL alacak üzerinden aynı şartlar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2.Dairece verilen 19.11.2018 tarihli ve 2018/5156 E., 2018/11689 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazlarının reddine, mahkemece bozma ilamına uyulma kararı verilmiş ise de, davacı lehine oluşan usuli müktesep hakka aykırı olarak, takibe konu alacak miktarı hesaplanırken ek tahakkuk bedelini hesaplamaya dahil etmeyen bilirkişi ek raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuş, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma uyarınca alınan bilirkişi raporunun uygun bulunduğu gerekçesiyle; davacının davasının kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 14.083,70 TL üzerinden devamına, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; kurum tarafından yapılan hesaplamanın kanuna uygun olduğunu, bilirkişi raporunda görüş bildirilmesinin hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin doğru olmadığını, kabul edilen miktar bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde reddedilen dava değeri üzerinden lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, Mahkemece alınan bilirkişi raporlarının bozma kararlarında belirtilen esaslar dahilinde hazırlanmış olması nedeniyle hüküm vermeye yeterli olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin davacı tarafça ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, reddedilen kısım üzerinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun(1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "...davacıya verilmesine," ifadesinden sonra gelmek üzere, “davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 3400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.