Logo

3. Hukuk Dairesi2023/147 E. 2023/1889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, dövize endeksli konut kredisi sözleşmesinin, öngörülemeyen kur artışı nedeniyle şartlarının uyarlanması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi türünü seçerken serbest iradesiyle hareket ettiği, döviz kurlarındaki dalgalanmaların bilinen bir risk olduğu ve bu riski öngörebilecek durumda olmasına rağmen dövize endeksli krediyi tercih ettiği, ayrıca sözleşmenin üzerinden geçen zaman ve davacının taksit ödemeleri nedeniyle sözleşmeyi benimsediği kabul edilerek, uyarlama koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2014/576 E., 2015/207 K.

DAVA TARİHİ : 19.09.2014

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; 25.09.2007 tarihinde davalı bankadan dövize (Amerikan Doları) endeksli Türk Lirası olarak 250.000 USD karşılığı 308.000 Türk Lirası, 120 ay vadeli konut kredisi kullandığını, aylık taksidin 3.129,53 USD, 3.842 TL karşılığı Türk Lirası olarak sabit ödemeli olduğunu; ancak taksit tutarlarının artarak devam ettiğini, bu kredi ile satın aldığı evin değerinde bir artış olmamışken, kullandığı kredinin geri ödeme miktarının aylık yaklaşık % 60 arttığnı, aradaki farkın tamamen kusuru dışında, dövizde meydana gelen ani yükselişler sonucu ortaya çıktığını ileri sürerek, kredi sözleşmesine müdahale edilerek öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesine, sözleşme koşullarının yeni olgulara göre uyarlanmasına, ödemesi gereken aylık kredi taksitlerinin 1.100 TL'ye sabitlenmesine, davalı bankanın merkez bankası efektif satış kuru uygulamayarak bugüne kadar kendi satış kuru üzerinden fazlaya dair aldığı paranın tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacının TL üzerinden kredi kullanma imkanı varken ve dalgalı kur sisteminin uygulandığını bilmesine rağmen dolar kuru üzerinden dövize endeksli kredi kullandığını, kurda meydana gelen değişimlerin dalgalı kur sisteminin kabul edildiği bir sistemde meydana gelen olağan değişimler olduğunu, davacının bugüne kadar taksitlerini hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödemesi nedeniyle uyarlama talep imkanının bulunmadığını, uyarlama şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının kredi kullanırken özgür iradesi ile dövize endeksli kredi ile borçlanma yolunu tercih ettiği, hata hile ikrah gibi irade fesadına dayalı sözleşmenin feshi gibi bir yola gidilmediği, kredinin çekildiği andaki koşullar daha sonra davacı tüketici aleyhine değişmiş ise de bunun beklenmeyecek bir durum olmadığı, sözleşmenin kurulduğu anda öngörülemeyen bir döviz artışının bulunmadığı ve bu durumda da davacının uyarlama talebinde haklı olmadığı, bu yöndeki bilirkişi raporuna da itibar edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; Mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunda davacının kur farkından doğan 131.549,79 TL zararının bulunduğunun tespit edildiğini; ancak, bu zararın 2008 yılından bu yana olan ekonomik konjonktüre bağlanamayacağı, davacının kendi iradesi ile belirlediği ve kendi kusurlu tercihinden doğduğu mütalaa olunarak denkleştirici adalet kuramı kapsamında değer tespiti şartlarının oluşmadığı sonucuna ulaşıldığını, davacının barınma amaçlı bir konut alabilmek için çektiği kredi karşılığında davalı bankaya iki konut değeri karşılığı ödeme yapmak zorunda kaldığını, borcunun tamamını ifa etmeden önce davalıya ihtarname göndererek uyarlama talebinde bulunduğunu; ancak davalının kabul etmediğini, sayın bilirkişinin mütalaasının aksine Hakimin sözleşmeye müdahalesine ilişkin koşulların oluştuğunu, ek rapor alınması talepleri kabul edilmeden karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı para birimi üzerinden kullanılan konut kredisi nedeniyle, sözleşmeye müdahale edilerek koşullara göre sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçları Kanunu'nun 138 inci maddesi.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarihli ve 2018/2556 E., 2019/9872 K. sayılı ilamı.

3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarihli ve 2016/15539 E., 2019/9970 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Dava konusu olayda davacının başlangıçta seçme özgürlüğü varken TL yerine döviz bazında kredi kullandığı, bir başka deyişle serbest iradesiyle kredi türünü belirlediği, ülkemizde zaman zaman ekonomik krizlerin vuku bulduğu ve bu bağlamda dövizle borçlanmanın risk taşıdığının da toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından bilinen bir olgu olduğu, davacının, bu riski önceden öngörebilecek durumda olmasına rağmen dövizle kredi kullanma yolunu tercih etmiş bulunduğu, buna göre işlem temelinin çökmesinden bahsetmenin olanaklı olmadığı, bununla birlikte, eldeki davanın, kredi sözleşmesinin üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra açılmış olması da nazara alındığında, sözleşmenin davacı tarafından benimsendiğinin kabulü gerektiği, temyiz olunan kararda da belirtildiği üzere dava konusu olayda uyarlama koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.