"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ...'ın davalı üniversitenin önce ... bölümünde okuduğunu, mezun olamadan okuldan ayrıldığını, daha sonra da ... Tasarımı bölümünde okumaya başladığını ve mezun olduğunu, müvekkilinin okuduğu dönemler için toplam borcunun 113.816,00 TL olduğunu, bu bedelin 46.070,00 TL'lik kısmını icra takibinden önce ödediğini, ayrıca icra takibinden sonra da ödemelerinin mevcut olduğunu ancak davalı tarafın söz konusu borcu hukuka aykırı şekilde dolara çevirerek senetler imzalattığını, toplamda 48.618,00 USD olan 80 adet senet düzenlendiğini, kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senetlerin her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenmesinin zorunlu olduğunu aksi halde kambiyo senedinin geçersiz olduğunu, ayrıca davalı tarafça 16 adet senedin icra takibine konu edildiğini ancak takibe konu edilen ilk 4 senedin bedeli 500,00 USD olmasına rağmen 1.000,00 USD olarak yazıldığını, davalı tarafça daha önce farklı senetler için ... ... 1. İcra Müdürlüğünün 2020/17913 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu takibe karşı açtıkları menfi tespit davasının kabulüne ve borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğini belirterek; ... ... 1. İcra Müdürlüğünün 2022/368 E. sayılı dosyasından müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu edilen 16 adet senedin geçersiz olması nedeni ile iptaline, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Mahkemenin görevsiz olduğunu, öğrenci belli bir meslek edinmek üzere eğitim alan kişi olduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da (6502 sayılı Kanun) belirtilen "tüketici" tanımına girmediğini, davacının özgür iradesi ile borçlandığını, bakiye borcu için Noterde düzenlenen taahhütnameleri imzalayarak tahsil kredisi kullandığını, borcunu taahhütnamede belirtilen şekilde mezun olduktan sonra müvekkili Üniversiteye geri ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davacıdan bugüne kadar tahsil edilen senet tutarının 2.700,00 USD, tahsil edilmeyen borç tutarının ise 47.618,00 USD olduğunu, ödeme zamanının ertelenme süresi ile orantılı olarak borçlanmanın dolar yoluyla yapılmasının seçeneklerden birisi olup, özgür irade ile davacı tarafından seçildiğini, davacının 2014 yılında mezun olmasına rağmen 2018 yılına kadar borcunu ödemediğini, buna rağmen müvekkilinin iyi niyet esasları çerçevesinde davacının senetlerinin yeniden ertelenmesi talebini kabul ettiğini, davacının borcunu hiçbir şekilde ödemeyerek kötü niyetli davrandığını, hukukun kötü niyeti korumayacağını, davacının bu duruma kendi kusuru ile neden olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takip dayanağının bonoların, emre muharrer olarak düzenlendiği, davacı tarafın dolara çevrilen senetlerden borcu olmadığını beyan ettiği, 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasına ve mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 6/A maddesine göre tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, nama yazılı senetlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 654 üncü maddesinde; "Belli bir kişinin adına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmayan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır." şeklinde tanımlandığı, davalı tarafından icra takibine konu düzenlenen senetlerin emre muharrer kelimesi yazılı olan "bono" olduğu, bu nedenle bu senetlerin kanun gereği emre yazılı senetler olduğu, senetlerin 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince davalı tüketici yönünden geçersiz olduğu, geçersiz senetler nedeniyle davalının davacıdan alacak talebinde bulunamayacağı ve kötü niyetin sabit olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında akdedilen Eğitim Sözleşmesi çerçevesinde keşidecileri ... ve ... olan, ... T.C. ... Üniversitesi olan 16 adet senedin davacı yönünden iptaline, davacının takip dosyası ve takibe konu senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine, sadece davacı yönünden icra takibinin iptaline, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olmayıp İdare Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının başlangıçta seçme hakkı varken serbest iradesi ile döviz ile borçlanma şeklinde hakkını kullandığını, bu nedenle uyarlama talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacının borcunu zamanında ödemeyerek kusurlu davranışı ile bu duruma sebep olduğunu, eğitim-öğretim ücretlerinin USD olarak alınmasının hukuka ve yasalara uygun olduğunu, ayrıca müvekkili üniversitenin harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; esas yönünden yapılan incelemede; dava konusu uyuşmazlıkta takip konusu alacağın dayanağının emre muharrer senet olduğu, davacının söz konusu senetler yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ettiği dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasında; "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." hükmünün düzenlendiği, buna göre tüketicinin taraf olduğu sözleşmelerde tüketici tarafından düzenlenen kambiyo senedinin nama yazılı olarak düzenlenmesi gerektiği; senedin nama yazılı olmaması durumunda kambiyo senedinin yalnızca tüketici yönünden geçersiz olup, senedi ciro yoluyla devralan kişinin kendinden önceki cirantalara ve lehtara karşı başvuru hakkına sahip olduğu, bu durumda Mahkemece, dava konusu senetlerin davacı tüketiciye karşı geçersiz olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde karar gerekçesinde ve hüküm fıkrasında dava konusu senetlerin, senetleri yasal hamil sıfatıyla elinde bulunduran yasal hamilleri etkileyecek şekilde iptaline karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca davalı üniversite harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harç hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulüne; taraflar arasında akdedilen Eğitim Sözleşmesi çerçevesinde keşidecileri ... ve ..., ... T.C. ... Üniversitesi olan 16 adet senedin davacı tüketiciler yönünden geçersizliğinin tespitine, davacının takip dosyası ve takibe konu senetler yönünden geçersizliğinin tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; icra takibine konu edilen senetlerin geçersizliği ve bu senetler dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti ve iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yukarıda da yer verilen 6502 sayılı Kanun'un emredici nitelikteki hükmü uyarınca nama yazılı ve her bir taksit için ayrı ayrı düzenlenmeyen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğunun tespit edilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.