Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1513 E. 2024/564 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması ve ayıplı hizmet iddiası nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, hükmedilen tazminat miktarının uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile dosya kapsamındaki bilirkişi raporları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğuna karar verilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/245 E., 2022/514 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen birleşen maddi ve asıl manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının asıl dava yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl dava yönünden taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş olup, davalı ... vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen asıl ve birleşen davacılar vekili Avukat ... ve asıl ve birleşen davada davalılar vekili ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacılar vekili; davacı ...'e 13.08.2015 tarihinde davalı hastanede davalı doktor Afşin tarafından ikili by-pass operasyonu yapıldığını, beş gün sonra taburcu olduğunu, daha sonra genel durumunun giderek kötüleştiğini, nefes alma zorluğu çekerek 112 acilin arandığını, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, 19.08.2015 tarihinde yoğun bakıma yatırıldığını, entübe edildiğini, ameliyata alınarak biriken kanın boşaltıldığını ve akciğerine tüp takıldığını, akabinde tüpün çekildiğini, davacı ...’in iyileşme göstermemesi üzerine Özel Yaşam Hastanesine nakledildiğini, 12.09.2015 tarihinde sternum arkasından yara yeri kültürü alınırken orada bir gazlı bezin olduğunun fark edildiğini, 13.09.2015 tarihinde gazlı bezin çıkartılması için ameliyat olduğunu, ameliyat sırasında gazlı bezin teller ile dikili olduğunun görüldüğünü, davacı ...’in yaşam mücadelesi verdiğini ve zor günler geçirdiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 500.000,00 TL, eşi davacı ... için 100.000,00 TL ve oğlu davacı ... için 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 700.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; aynı hukuki sebebe dayanarak maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Birleşen dava Yargıtay kararı ile kesinleşmiş olduğundan, temyiz incelemesi asıl davaya yönelik olarak yapılacaktır.

II. CEVAP

1. Davalı OFM Özçelik Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret Sanayi A.Ş. vekili; üzerine düşen tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, tarafına atfedilecek bir kusur olmadığını, şirkete ait hastanede kullanılan gazlı bezlerin radyo opak işaretli spançlar olduğunu, bu gazlı bezin şirkete ait hastanede unutulsaydı taburcu olmadan önce çekilen son röntgende görüleceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; davacının ameliyatında kullanılan spançların röntgen, ultrason ve sair tıbbi görüntüleme cihazlarında görüntülenen tıbbi malzemelerden olduğunu, davacının hastaneden taburcu olmadan önce 18.08.2015 tarihinde çekilen filminde sternumda yer alan veyahut sternuma dikili spanç olmadığının görüleceğini, OFM Hastanesinden taburcu olurken davacının toraksında unutulmuş bir spanç olmadığını, üzerine düşen özeni ve sorumlulukları yerine getirdiğini, kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, 13.08.2015 tarihli ameliyathane malzeme sayım kontrol formunda sayımların tam olduğu kayıtlı olsa da dava konusu ameliyat dışında kişinin aynı bölgeden başka bir ameliyat olduğuna dair bir bilgi olmadığından, çıkarılan gazlı bezin dava konusu ameliyatta unutulduğunun anlaşıldığı, kişinin operasyon bölgesinde “gazlı bez/spanç” unutulması olayında cerrahi materyal sayımından sorumlu olan ameliyat hemşiresi ve ameliyat sahasını kapatmadan önce yeterli kontrolü yapmayan Dr. ...’nin kusurlu olduğu, davalı hastanenin kusursuz sorumlu olduğu, davacıların manevi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı ... ve yakınları davacıların, ameliyat bölgesinde unutulan gazlı bezden kaynaklı olarak davacının ölümden dönmesi nedeniyle çektiği acı ve psikolojisinin olumsuz yönde etkilenmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur ve zarar durumu değerlendirilerek Ömer için 100.000,00 TL, eşi Şükran için 20.000,00 TL ve oğlu Bora için 20.000,00 TL manevi tazminatın birleşen davada 16.000,00 TL Maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2021 tarihli ve 2021/815 E., 2021/1300 K. sayılı kararıyla; Mahkemenin davalı hekim ve hastanenin olay sebebiyle kusurlu olduğu yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 2021/8644 E. 2022/4949 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince asıl davada davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş olup, tarafların birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı ... için 250.000,00 TL, davacı eşi ... için 50.000,00 TL ve davacı oğlu ...için 50.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesinin olaya, hak ve nesafete uygun, mal varlığında zenginleşmeye sebep olmayacak nitelikte olduğu, Yargıtay bozma ilamında birleşen dosya yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı yönünde hüküm kurulduğu anlaşıldığından, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın Yargıtay kararı ile kesinleştiği anlaşıldığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde manevi tazminata hükmedilebileceğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, spanç sayımı yapıldığını, ameliyat sonrası çekilen filmler ve tomografilerde bir sorun tespit edilemediğini, tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili, manevi tazminatın daha yüksek verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı..........,Özel Sağlık Hiz. A.Ş. vekili, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde manevi tazminata hükmedilebileceğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, spanç sayımı yapıldığını, ameliyat sonrası çekilen filmler ve tomografilerde bir sorun tespit edilemediğini, tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada vekalet görevinin kötüye kullanılması ve ayıplı hizmet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci maddesi.

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve bozmaya uygun karar verilmiş olmasına göre, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının (asıl dava yönünden) 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalı ...'den alınıp, asıl ve birleşen davada davacılara verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.