"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin avukat olduğunu, davalı ...'ün taraf olduğu suça konu olay sebebiyle ve bunun neticesi meydana gelen zararların tazmini amacıyla davalar açılması ve takip edilmesi maksadıyla davalı ... ile ücret konusunda anlaşarak kendisi adına asaleten, oğlu davalı ...'e velayeten vekalet verdiğini, 30.07.2014 tarihli yazılı ücret sözleşmesi yaptıklarını, bu kapsamda bir takım dava ve icra takip dosyası yürüttüğünü, işlerini büyük bir özveriyle takip etmekteyken davalı ... tarafından 17.09.2015 tarihinde haksız olarak azledildiğini, vekalet ücreti alacaklarını alamadığını, davalı ...'in de bu alacaktan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 26.03.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 114.258,98 TL'ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
Davalılar vekili; azlin haklı olduğunu, avukatlık sözleşmesini kabul etmediklerini, davacının vekalet ücreti alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli ve 2017/889 E., 2019/562 K. sayılı kararıyla; yargılama sırasında alınan 19.07.2018 tarihli bilirkişi raporu çerçevesinde davalı ...'ün toplam 19.176,51 TL ücretten davalıya muacceliyet için gönderilen 02.10.2015 tarihli cevabi ihtarnamede belirtilen süre sonundan itibaren işleyecek faiziyle sorumlu olduğu, davalı ... ile davacı arasındaki vekalet ilişkisinin devam ettiği, avukat, aksine sözleşme yoksa işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemeyeceğinden, davalı ...'in temsil edildiği ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/409 E. sayılı dosyasında verilen karara ilişkin kesin hüküm elde edilmediğinden davacının bu aşamada ücret alacağına ilişkin talepte bulunmasının yerinde olmadığı, diğer davalı ...'ün temsil edildiği dosyalarda ise velayeten bu davalı adına sözleşmenin imza edilip dava tarihi itibariyle temsil edilenin reşit olduğu anlaşılmakla temsil olunan ...'ten kaynaklı ...'e husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, 19.176,51 TL'nin 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk (2. Heyet) Dairesinin 07.04.2022 tarihli ve 2022/611 E., 2022/932 K. sayılı kararıyla; Mahkemece azlin haksız olduğu kabul edilerek, "bilirkişi raporu çerçevesinde" denildiği halde bilirkişi raporundan farklı olarak hüküm kurulmak suretiyle hükümde çelişki meydana getirildiği, davacının tüm taleplerinin ayrı ayrı değerlendirilmeyerek usul ve yasaya aykırı hüküm kurulduğu, somut olayda, kısa karar ile Mahkeme kararı gerekçesi çelişkili olduğundan, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hükmün bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1/a/6 ncı maddesi uyarınca ... Tüketici Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli ve 2017/889 E., 2019/562 K. sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacı ile davalılardan ... ile 30.07.2004 tarihli sözleşmenin imza edilip, sözleşmede o tarihte reşit olmayan davalı ...'ün de vekil olarak temsilinin kararlaştırıldığı, davalı ...'ün davacıyı 16.10.2015 tarihli azilname ile azlettiği, davalı ... tarafından vekaletin sona erdirilmediğinin görüldüğü, davalı ... tarafından yapılan azlin haklılığının değerlendirilmesinde; ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/409 Esasında kayıtlı dosyanın 05.06.2014 tarihli celsesinde davacının işbu dosya davalılarının vekili olarak temsil ettiği dosyada ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi üzerine, Mahkeme kararına istinaden yapılan talep üzerine hacizlerin kaldırıldığı, akabinde Mahkemece esas hakkında karar verilmesi üzerine davacı vekilin yeniden haciz talep ettiği, bu suretle dava dışı borçlunun mallarının üçüncü kişilere devrinde davacı vekile izafe edilecek bir kusur ve ihmal bulunmadığından azli haklı olmadığının değerlendirildiği, davalıların sorumluluğunun değerlendirilmesinde; davalı ... ile davacı arasındaki vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğu, davalı ...'in temsil edildiği ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/409 E. sayılı dosyasında verilen karara ilişkin kesin hüküm elde edilmediğinden sonuçlanmayan ve davacıya tevdi edilen dosyadan kaynaklı davacının bu aşamada ücret alacağına ilişkin talepte bulunmasının yerinde olmadığı, diğer davalı ...'ün temsil edildiği dosyalarda ise, velayeten bu davalı adına sözleşmenin imza edilip dava tarihi itibariyle temsil edilenin reşit olduğu anlaşılmakla temsil olunan ...'ten kaynaklı ...'e husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği, davalı ...'ü velayeten imza edilen 30.07.2004 tarihli ücret sözleşmesinin iki sayfadan ibaret olup, sözleşmenin ikinci sayfasının ... tarafından imza edildiği, ilk sayfasında imzanın bulunmayıp, sözleşmenin hususi şartlar bölümünün el yazısı ile doldurulup ücretin "takdir edilecek tazminat miktarının %20'si olduğu" nun belirtildiği, davalı tarafça ödenecek ücrete ilişkin kısmın sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğu, böyle bir ücretin kararlaştırılmadığı savunmasında bulunulduğu, el yazısı ile yazılı hususi şartların bulunduğu sayfanın imza edilmemiş olduğu anlaşılmakla davacı avukatın vekalet ücretinin %20 olarak kararlaştırıldığını ispatlaması gerektiği, davacı tarafça yemin deliline dayanılmayacağı beyan edilmekle davacının bu iddiasını ispatlayamadığı kabul edilerek, akdi vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenmesinin gerektiği, alınan bilirkişi raporunun aşağıda detayı verilen kısımları yönünden itibar edilerek, davalı ...'ün ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/257 E. sayılı dosyasında 1.500,00 TL, 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/409 E. sayılı dosyasına ilişkin maddi tazminat yönünden 10.482,60 TL vekalet ücreti, manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.800,00 TL vekalet ücretiyle, kararın infazının yapıldığı ... 4. İcra Müdürlüğünün 2015/9470 E. sayılı dosyasındaki 27.301,82 TL icra vekalet ücreti toplamı olan 45.084,42 TL kadar ücretten davalıya muacceliyet için gönderilen 02.10.2015 tarihli cevabi ihtarnamede belirtilen süre sonu olan 16.10.2015 tarihinden işleyecek faiziyle davalının sorumluluğu olduğu gerekçesiyle, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 45.084,42 TL'nin 16.10.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili ve davalı ... vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin azlinin, davalıların arasının açılması sonucu davalı ...'ün çevresinin ve akrabalarının etkisinde kalması ile çevresinin istemiyle yaptırıldığını sonradan davalıların yakınlarından öğrendiğini, kararın bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına uygun olmadığını, somut dayanağı ve gerekçesi olmayan rakamlardan oluştuğunu, davalı ...'in 17.08.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile avukatlık sözleşmesine itiraz ettiğini, bu dilekçedeki imzanın davalı ...'in diğer imzalarına benzemediğini söylediğini, sözleşmenin ... Barosu tarafından hazırlanarak matbu olarak bastırıldığını, tek yaprak ve arkalı önlü 2 sayfadan ibaret olup 12 matbu maddeden meydana geldiğini, özel şartları içeren 1, 3 ve 7 nci maddelerinde özel olarak doldurulması gereken yerlerin açık bırakıldığını, mecburen bu kısımların anlaşmaya göre elle doldurulduğunu, sözleşmenin geçerli olduğunu, azlin haksız olduğunu ileri sürerek avukatlık ücret sözleşmesine göre bilirkişi raporunda tespit edilen 114.258,98 TL vekalet ücreti alacağının 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; davacının ... 4. İcra Müdürlüğünün 2015/9470 E. sayılı icra takibini azilnamenin tebliğinden sonra başlattığını, bu dosyadan dolayı vekalet ücreti isteyemeyeceğini, azlin haklı olduğunu, Mahkemenin sadece hacizlerin kaldırılmasına dair kısım yönünden azli değerlendirdiğini, Avukatlık Kanunu'nun 34 üncü maddesi kapsamındaki bilgi verme ve özen yükümlülüğüne aykırılığı hiç irdelemediğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/409 E. sayılı davasında tensiple konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmediğini, hacizlerin düşmesine dosyayı gereği gibi takip etmeyen davacının sebep olduğunu, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin azlin haksız olduğunun kabulünün yerinde olduğu, öte yandan davacı avukat ile davalı ... arasındaki vekalet ilişkisi halen devam etmekte olup davalı ... yönünden sonuçlanmış ... bulunmadığından muaccel bir vekalet ücreti alacağından söz edilemeyeceği, bu durumda Mahkemenin davalı ... yönünden davanın reddine karar vermiş olmasının da yerinde olduğu, davacı avukat ile davalı ... arasında yazılı ücret sözleşmesi düzenlenmiş ise de sözleşmenin ücrete ilişkin kısmının düzenlendiği sayfada davalı ...'in imzası bulunmadığından sözleşmede kararlaştırılan vekalet ücretinin davalı ...'ü bağlamayacağı, bu durumda davacı avukatın vekalet ücretinin %20 olarak kararlaştırıldığını ispatlaması gerektiği, bu hususun dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, azil de haksız olduğuna göre davacının isteyebileceği vekalet ücreti alacağının Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre belirlenmesi gerektiği, davacının talebi de gözetilerek yapılan hesaplama sonucu davacı avukatın davalı ...'ten ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/257 E. sayılı dosyası yönünden aksine bir istinaf talebi de olmadığından 1.500,00 TL, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/409 E. sayılı dosyası yönünden maddi tazminat talebi için 10.482,60 TL karşı yan vekalet ücreti, manevi tazminat talebi için 5.800,00 TL karşı yan vekalet ücreti, davanın kazanılan bölümü üzerinden %10 oranına göre hesaplanan 14.603,25 TL akdi vekalet ücreti, ihtiyati haciz kararının infazı için başlatılan ... 4. İcra Müdürlüğünün 2005/3431 E. sayılı dosyası için azil tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 250,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 32.635,85 TL vekalet ücreti alacağı olduğunun anlaşıldığı, davacı avukat, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2005/3431 E. sayılı dosyası ile başlattığı ihtiyati hacze ilişkin takibin devamında 2015/9470 E. ile takip talebinde bulunarak bu dosya için de vekalet ücreti talebinde bulunmuş ise de, takip talebi azilnamenin tebliğinden sonra yapıldığından bu dosya yönünden vekalet ücreti talebinde bulunamayacağı, öyle olunca Mahkemece, davalı ... yönünden davanın 32.635,85 TL alacak üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, davacı ve davalı ...'ın istinaf başvurularının kısmen kabul kısmen reddine, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 nci maddesi uyarınca ... Tüketici Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2022/457 E., 2022/718 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 32.635,85 TL'nin 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, takip talebinin azilnamenin tebliğinden sonra yapılması nedeniyle ... 4. İcra Müdürlüğünün 2015/9470 E. sayılı takip dosyası için vekalet ücreti takdir edilmediğini, icra dosyası incelendiğinde hacizlerin infaz tarihinin azil tarihinden önce olduğunun görüleceğini, bir kısım icra işlemlerinin de azil ve tebliğ tarihiyle aynı tarihte olduğunu, azil tebligatının bizzat müvekkiline yapılmadığını, %10 üzerinden ücret takdir etmenin hukuka aykırı olduğunu, hangi gerekçeye dayanarak bu orana ulaşıldığının anlaşılamadığını, Yerel Mahkemenin, bilirkişi raporunu kabul ederek karara dayanak yaptığını, anlaşılamayan ve gerekçesiz bir nedenle %20 oranını uygulamadığını, her kararda gerekçesiz şekilde farklı tutarlarda vekalet ücreti alacağına hükmedildiğini, azlin haksız olduğu tespitinin doğru, hacizlerin kaldırılması ile ilgili açıklamanın hatalı olduğunu, davalılar ... ve velayeten vekaletname vermesinden kaynaklanan sorumluluğundan (üçüncü kişi lehine işleminden) dolayı ... aleyhine dava açıldığını, bu nedenle, davalı ... yönünden davanın reddedilmesinin usule, yasaya ve dosya kapsamına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesinin herhangi bir somut gerekçe göstermeden azlin haksız olduğuna karar verdiğini, dosya takip edilse ve hacizler düşmeseydi borçlunun talebinin reddedileceğini, azlin haksız olarak değerlendirmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; haksız azil nedeniyle vekalet sözleşmesinden kaynaklı akdi ve karşı vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı "Vekilin borçları" başlık "Talimata uygun ifa" alt başlıklı Türk Borçlar Kanunu'nun 505 inci maddesi, "Şahsen ifa, sadakat ve özen gösterme
" alt başlıklı 506 ncı maddesinin ikinci fıkrası.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 34 üncü maddesi, 164 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
2. Davalı vekilinin ve davacı vekilinin davalı ... yönünden verdiği temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre davalı ... yönünden kabul edilen ve temyize konu edilen toplam miktar 32.635,85 TL, davacı yönünden davalı ... bakımından reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 81.623,13 TL, olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kalmaktadır.
3. Davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle dosya kapsamından Mahkemenin azlin haksız olduğunun kabulünün yerinde olduğu, davacı avukat ile davalı ... arasındaki vekalet ilişkisinin dava tarihi itibariyle devam etmekte olduğu, davalı ... yönünden sonuçlanmış ... bulunmadığından muaccel hale gelmiş vekalet ücreti alacağından söz edilemeyeceği, diğer davalı ...'ün temsil edildiği dosyalarda ise, velayeten bu davalı adına sözleşmenin imza edilip dava tarihi itibariyle temsil edilenin reşit olduğu anlaşılmakla temsil olunan ...'ten kaynaklı ...'e husumet yöneltilemeyeceği, bu durumda Mahkemenin davalı ... yönünden davanın reddine karar vermiş olmasının yerinde olduğunun anlaşılmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin ve davacı vekilinin davalı ... yönünden verdiği temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.