Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1563 E. 2023/3672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshinden sonra, alt kiracı tahliye edilmeden anahtarların notere teslim edilmesiyle kiralananın tahliye edilmiş sayılıp sayılmayacağı ve davalının kira borcundan sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kiracının, alt kiracı tarafından kullanılan kısım tahliye edilmeden kiralananın anahtarlarını notere tevdi etmesinin, kiralananın tahliye edildiği anlamına gelmeyeceği ve usulüne uygun olarak kiralananı tahliye edip kiraya verenlere teslim etmeyen davalının, takibe konu kira bedellerinden sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalının 01.04.2014 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, 15.01.2016 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini ihtarnamenin tebliğinden itibaren 60 gün sonra geçerli olmak üzere feshettiğini ve taşınmazı tahliye edeceğini bildirdiğini, söz konusu ihtarnamenin tebliğinden sonra yaptırılan tespitte alt kiracının kiralananda faaliyetine devam ettiğinin belirlendiğini, ayrıca davalı tarafın 2017-2018 dönemi kira bedelleri eksik ödediğini, bakiye kira alacakları, 2018 yılı Nisan ve Mayıs ayı kira bedelleri ile sözleşmede yer alan muacceliyet şartı gereği muaccel hale gelen Haziran 2018- Nisan 2019 dönemi kira bedellerinin tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazının haksız olduğunu, alt kiracının tahliye edilmemiş olması nedeniyle davalının kira bedellerinden tamamından sorumlu olduğunu, davalının sözleşmeye uygun şekilde kiralananı ve alt kiracılara kiraladığı bölümü müvekkillerine boş bir şekilde teslim etmediğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; 15.01.2016 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkili şirket tarafından kiralanan yer tahliye edilip teslime hazır hale getirildiği halde davacıların anahtarı teslim almaktan imtina ettiklerini bu nedenle 06.06.2016 tarihinde anahtarın notere tevdi edildiğini ve davacılara ihtarname gönderilmek suretiyle anahtar tesliminin usulüne uygun yerine getirildiğini, icra takibine konu edilen dönemde taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden kira alacağının doğmasının mümkün olmadığını, davacıların kiralanan yerin usulüne uygun teslim edilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacılar tarafından icra takibine konu edilen kira bedellerine uygulanan artışın kira sözleşmesine ve hukuka aykırı olarak hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kiraya verenlerin talebiyle yapılan tespitte, alt kira sözleşmesine konu yerin noterden anahtarların teslim edilmiş olduğu 06.06.2016 tarihinde tahliye edilmemiş olduğunun tespit edildiği ayrıca alt kira sözleşmesine konu edilen alana ilişkin davalı şirket tarafından alt kiracıya tahliye davası açıldığı ve 20.04.2017 tarihinde verilen tahliye kararının 10.07.2017 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla bizzat davalı şirketin alt kiracısına karşı kiralananın bir bölümü için açtığı tahliye davasının da anahtarların teslim tarihinde kiralananın tamamen boşaltılmamış olduğunu gösterdiğini, davalının diğer bölümlerin anahtarlarını notere tevdi etmesinin kiralananın tamamının tahliye edildiğini göstermediğini, bu nedenlerle de davalı kiracı şirketin icra takibine konu muacceliyet kazanmış olan dönem sonu olan Nisan 2019’a kadar olan kira bedellerinden sorumlu olduğunu, sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi bakımından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, kiralananı işyeri olarak kullanan ve tacir olan davalı şirket açısından kira sözleşmesindeki muacceliyet şartının geçerli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, takibin 504.556,39 TL asıl alacak ve 13.247,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 517.804,11 TL üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; müvekkilinin fesih bildirimi ile kira sözleşmesinin sona erdiğini, takibe konu edilen kira döneminden önce kira ilişkisinin sona erdiği, tahliye ve teslim gerçekleşmiş olduğundan kira alacağı doğmayacağını, bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınmadan karar verildiğini, bilirkişinin müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarını, delillerini dikkate almayarak eksik inceleme ile rapor düzenlediğini, yaptıkları ödemelerin dikkate alınmadığını, kira artışının hatalı hesaplandığını, müvekkil tarafından anahtarların notere teslim edildiği tarihte alt kiracı tahliye edilememiş olup alt kiracının tahliyesinin kesinleştiği tarihte de müvekkilinin nezdinde teslim edilecek bir anahtar olmadığından yeniden anahtar teslimi yapılmasının mümkün olamadığını ancak bu durumun hiç bir şekilde kiralanan yerin usulüne uygun olarak tahliye edilmediği anlamına gelmeyeceğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerektiği, anahtarın kiraya verene teslimi, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan yazılı delille ispatlanabileceği, davalı kiracının tahliye ve anahtar teslimini kanıtlayamadığı, denetime elverişli rapor doğrultusunda kira alacağı ve kira farkı alacağına ilişkin muacceliyet şartının oluştuğu, alacak kalemlerinin likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299, 313 ve 322 nci maddeleri

2. 6353 sayılı Kanun ile değişik 6217 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi,

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, davalı kiracının alt kiracı tarafından kullanılan kısım tahliye edilmeden kiralananın anahtarlarını notere tevdi etmesinin kiralananın tahliye edildiği anlamına gelmeyecek olmasına, usulüne uygun bir şekilde kiralananı tahliye ederek kiraya verenlere teslim etmeyen davalının takibe konu kira bedellerinden sorumlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.