"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıların 01.03.2013 tarihi itibariyle 3.772,33 TL tahakkuklu, 535,14 TL tahakkuksuz su bedeli, 9.002,16 TL gecikme cezası, 15,00 TL açma kapama olmak üzere toplam 13.324,63 TL borçlu olduklarını, davalılardan ...'in davaya konu yere ilişkin olarak abonelik sözleşmesi sebebiyle, davalılar ... ve ...'in ise davaya konu yeri fiilen kullanmaları sebebiyle sorumlu olduklarını ileri sürerek, toplam 13.324,63 TL alacağın (gecikme cezası dışındaki asıl alacağa dava tarihinden itibaren İSKİ Tarifeler Yönetmeliği gereği işleyecek gecikme cezası ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; dava içeriğinde yer alan borcun hangi döneme ilişkin olduğunun belli olmadığını, kiracısının taşınmazı tahliyesine kadar kullandığı suyun tüm bedelini ödediğini, dava konusu borcun müvekkilinin tahliye ettiği 1985 tarihi ve sonrasına ait olması halinde sorumlu olmadığını, 1985 yılı ve sonrasına ilişkin 25 yılı aşkın süre geçtiğini ve zamanaşımına uğradığını, diğer davalılar ... ve ... için suyu fiilen kullandıklarının davacı idare elemanlarının tuttukları tutanaklardan anlaşıldığını, davacı idarenin yönetmelik gereği suyun kapatılmaması, sözleşmenin feshedilmemesi vb. şekilde kendi edimlerini yerine getirmediğini gösterdiğini, davacı idarece tutulan tutanakların eksik olduğunu, ilgili taşınmazı davalıdan sonra diğer iki davalı dışında 7-8 kiracının da kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...; davayı kabul etmediğini, dava konusu yeri 2004 yılında dava dışı ... ile birlikte 2 ay kadar kahvehane olarak işlettiğini ve ondan sonra yürütemediği için devrettiğini, sorumluluğu kabul edilirse en fazla 2 aylık tüketimden sorumlu tutulabileceğini, gecikme cezasının asıl alacağı geçemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ...; davayı kabul etmediğini, taşınmazda kiracı olarak bulunmakta iken, mal sahibinin gelen su parasını kendisinin ödeyeceğini söylediğini ancak mal sahibinin su parasını ödememesi üzerine İSKİ’ye olan 1.800,00 TL borcu kendisinin ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.03.2016 tarihli ve 2013/116 E., 2016/89 K. sayılı kararıyla; davacının, davalı ...'nin abonelik sözleşmesi yaptığı için tüm borçtan sorumlu olduğunu iddia ettiği, su borcunu yıllarca bekletip çok önceden taşınan kiracıdan bunun ödenmesinin beklenmesinin hatalı olduğunu, suyu kullandıkları anlaşılan ve tutanakla belirlenen diğer davalılardan kullandıkları dönemlerin birbirlerine ... yeri devri yapmış olmaları, ... yeri devir edenin ve devir alanının önceki ve sonraki dönemlere ilişkin sorumluluklarının 818 sayılı Borçlar Kanunu uyarınca göz önüne alındığı, davalılardan ...'in sadece 1 ay kullandığını belirtmiş ise de tutanağın daha uzun süre kullandığını gösterdiği, devreden diğer davalının ise geçmişten kalan borçtan da sorumlu olduğu, bu sebeple davalı ... ve devredenin 2004 yılına kadar oluşan ve daha sonra fiyatlandırılan su borcunu ödemek zorunda olduğu, kullanım tarihlerinin 24.05.2002'den 17.03.2004'e kadar olduğu, devir tarihinin ise 12.01.2004 olduğu, söz konusu dönemden çok önce aboneliği sona eren diğer davalı ... hakkında ise davanın reddi gerektiği gerekçesiyle; davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 1.529,00 TL asıl alacak ve 8.633,49 TL gecikme zammının davalılar ... ve ...'ten müştereken ve müteselsilen, 340,00 TL asıl alacak ile 1.465,64 TL gecikme zammının davalı ...'ten tahsiline, asıl alacaklara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 31.10.2018 tarihli ve 2018/6379 E., 2018/10840 K. sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dava konusunun, 30.10.2002-17.07.2006 tarihleri arası 23 adet faturaya dayalı alacak olduğu, davacı ile davalılardan ... arasında 30.12.1985 tarihinde imzalanan sözleşme ile abonelik ilişkisi kurulduğu, davalının bu aboneliğin iptali için davacı kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, 12.04.2005 tarihinde sayacın borç ödenmediği için sökülerek aboneliğin idare tarafından tek taraflı feshedildiği, bu durumda Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı ... dışındaki diğer davalıların ise tam olarak hangi dönemlerde dava konusu taşınmazı fiilen kullandıklarının tespiti ve sorumlu oldukları miktar açısından dosyanın yeni bir uzman bilirkişi heyetine tevdi ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalılardan ... arasında abonelik ilişkisinin bulunduğu, diğer davalıların ise fiili kullanım hakkı sahibi oldukları, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber kullanılan su bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği, davalıların sorumlu oldukları dönem ve miktarların bilirkişi tarafından tespit edildiği gerekçesiyle; davanın 13.324,63 TL üzerinden kabulü ile bu tutarın tamamından davalılardan ..., 10.381,20 TL'sinden davalılar ... ve ..., 9.028,87 TL'sinden davalı ..., 8.232,87 TL'sinden davalı ... sorumlu olmak suretiyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; dava konusu icra takibinde yer alan bir kısım borcun 1985 yılı ve sonrasına ilişkin olduğunu ve zamanaşımına uğradığını, cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmalarına rağmen Mahkemece ve bilirkişi raporlarında bu itirazın değerlendirilmediğini, zamanaşımına uğramış alacak için davalının sorumlu tutulduğunu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarından ve İSKİ'nin değişik tarihlerde tuttuğu tutanaklardan ve kira sözleşmelerinden de anlaşılacağı üzere diğer davalılar ..., ... ve ...'un suyun fiili kullanıcısı olduklarının sabit olduğunu, suyun davalıca kullanılmadığını, su kapatılması, hesap tasfiyesi, sözleşme iptali ve sayaç kaldırması konularında davacının ihmali ve kusuru bulunduğunu, davacının kusuruna ilişkin değerlendirme yapılmamasının hatalı olduğunu, davacı tarafça gecikmeli olarak davalının sözleşmesinin 12.04.2005 tarihinde feshedildiği halde sözleşme feshinden sonra davalıya borç çıkarılmaya devam edildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, su aboneliğinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125 nci maddesi),
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, hükmü temyiz eden davalılardan ... ile 30.12.1985 tarihinde akdedilen abonelik sözleşmesinin borçtan dolayı 12.04.2005 tarihinde davacı tarafça feshedilmiş olmasına, davacı ve davalılardan ... arasındaki bu abonelik sözleşmesi nedeniyle 6098 sayılı Kanun'un (6098 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi uyarınca uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 10 yıl olmasına, aynı Kanun'un 154 ve 156 ncı maddeleri uyarınca davacının davalı ... hakkında 24.01.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ve dava konusu faturaların 30.10.2002-17.07.2006 son ödeme tarih aralığına ilişkin olması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğramadığının anlaşılmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki parağrafların dışında kalan bair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda; her ne kadar bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu alınmış ve bu rapor hükme esas alınarak karar verilmişse de, davacı tarafça davalı abone ...'in aboneliği 12.04.2005 tarihinde borçtan dolayı davacı tarafça tek taraflı olarak feshedildiğinden, bu davalının 30.10.2002- 12.04.2005 tarih aralığındaki faturalar nedeniyle sorumlu olduğu nazara alınarak inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davalı ...'in davaya konu edilen 30.10.2002-17.07.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 23 adet faturanın tümünden sorumlu olduğu kabul edilerek değerlendirme ve hesaplama yapılması doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalılardan ... yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.