"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/84 E., 2023/20 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/182 E., 2021/514 K.
Taraflar arasındaki taahhütname ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... Kaymakçı’nın 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 35 inci maddesi uyarınca Öğretim Görevlisi Yetiştirme Programı kapsamında yabancı dil, yüksek lisans ve doktora eğitimi için kadrosunun geçici olarak Marmara Üniversitesi’ne tahsis edildiğini, bu görevlendirme için noterde düzenleme şeklinde yapılan 21.03.2016 tarihli taahhütname ve kefalet senedini imzaladığını, davalılardan ... ve ...’nın da söz konusu senedi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; davalının buradaki eğitimini tamamlayarak bu kez Anadolu Üniversitesi’nde görevlendirildiğini, bunun için de noterde düzenleme şeklinde yapılan 02.02.2017 tarihli taahhütname ve kefalet senedini imzaladığını, davalılardan İbrahim ve Fatma...’nın da söz konusu senedi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; davalının kadrosunun bilahare Anadolu Üniversitesi tarafından müvekkili Üniversiteye iade edildiğini, zira davalının kendisine verilen 3 aylık ek süreye karşın başarılı olamadığını, bunun üzerine 08.01.2020 tarihinde müvekkili Üniversitede göreve başlatıldığını, ardından Dekanlık tarafından Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esasların 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında 09.01.2020 tarihinde ilişiğinin kesilmesine karar verildiğini ve Rektörlüğün 14.01.2020 tarihli oluruyla da ilişiğinin kesildiğini ileri sürerek, müvekkiline verilmiş olan kefalet senetleri uyarınca zorunlu hizmete karşılık gelen brüt maaş, brüt maaşa bağlı %50 cezai şart, brüt katkı payı ve bu paya bağlı %50 cezai şart toplamı 458.717,46 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ...... vekili; araştırma görevlilerinin, kendi üniversiteleri adına bir başka üniversiteye lisansüstü eğitim görmeye giderken, eğitim sonrasında kadrosunun bulunduğu kuruma dönerek, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getireceğine dair taahhüt ve kefalet senedini imzalamak zorunda bırakıldıklarını, bu kefalet senetlerinde önemli ölçüde adaletsizliğe yol açan ve katlanılamayacak derecede sözleşmeyi çekilmez kılan hükümlerin bulunduğunu, imzalatılan taahhüt ve kefalet senedinde yer alan hükümleri müvekkillerinin müzakere etme veya değiştirme olanağının bulunmadığını, öte yandan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname doğrultusunda ÖYP’li araştırma görevlilerinin kadro statülerinin 2547 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi kapsamından 50/d maddesi kapsamına alındığı ve bu madde kapsamındaki araştırma görevlilerinin mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar ......, ve .........., davaya cevap vermemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinden alınan rapor doğrultusunda, davacı ... Üniversitesinin, Anadolu Üniversitesinden başarısız olarak dönen davalı ...’yi, önce kendi üniversitesinde göreve başlatıp ardından Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esasların 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince Üniversite ile olan ilişiğini kestiği, dolayısıyla davalının zorunlu hizmetini yerine getirebilme olanağının kalmadığı; davacı Üniversitenin davalıya yaptığı tüm maaş ödemelerini ve katkı paylarını talep ettiği, davalı tarafından verilen taahhütnamede masraf ve tüm ödemelerin faiziyle birlikte ödeneceği taahhüdü bulunmakta ise de ilgiliye yapılan aylık ödemelerinin bu kapsamda mütalaa edilmesinin mümkün olmadığı, zira davalının Anadolu Üniversitesindeki lisans üstü öğrenimi esnasında, bir yandan bu eğitimini tamamlarken, diğer yandan araştırma görevlisi olarak hizmet vermiş olduğu, kendisine ödenen maaşların bu hizmetine karşılık yapıldığı, davalıya döner sermayeden “katkı payı” ödenmiş olmasının da bu durumu teyit ettiği, çünkü katkı paylarının, döner sermayeye hizmet veren kişilere ödenen bir para olduğu, davalının hizmetine karşılık almış olduğu maaşları ve katkı paylarını iade ederse yaptığı hizmetin karşılıksız kalacağı, bu durumda angaryanın ortaya çıkacağı, karşı taraf açısından da sebepsiz zenginleşmenin doğacağı, oysa Anayasa’nın 18 inci maddesine göre hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı ve angaryanın yasak olduğu gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalılarla yapılan taahhütname ve kefalet senetlerinin kanunilik ilkesine uygun şekilde düzenlenmiş olup, davalılar açısından bağlayıcı olduğunu, gerekçeli kararda yer alan aksi yöndeki tespit ve değerlendirmelerin usul ve kanuna aykırı olup kesin delil niteliğindeki senet hükümleri uyarınca davanın kabulünün gerektiğini; hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve esas açısından hukuka uygun olmadığını, zira bilirkişi heyetince hakim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunulduğunu, rapora karşı itirazlarının gerekçesiz bir şekilde reddedilmesinin de savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil ettiğini; Yargıtay’ın mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlenen taahhütname ve kefalet senetlerine istinaden talep edilen maaş, ücret, ek ders veya ek ödemeler ile cezai şart konusundaki taleplerin hukuka uygun olup kabul edilmesi gerektiğine ilişkin içtihatlarının bulunduğunu, keza Danıştay’ın da bu senetlere istinaden yapılan idari işlemlerin hukuka uygun olduğuna ilişkin içtihatlarının bulunduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 35 inci maddesinde, mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlali halinde öngörülen tek yaptırımın, araştırma görevlisine başka bir yüksek öğretim kurumunda görev verilmemesi olduğu; taahhüdün ihlali halinde maaşların geri verilmesinin ise Anayasanın 18 inci maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenlenen angarya yasağına aykırılık teşkil edecek olup davalının araştırma görevlisi olarak ücret ödenmeksizin çalışmış olacağı, bu durumda taahhütname ve kefalet senetlerindeki düzenlemenin angarya yasağının ihlali olduğu ve mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın geçersiz olacağı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taahhütname ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 35 inci maddesi,
2. Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası,
3. T.C. Anayasası’nın 18 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. 2547 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi; “Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/18 md.) Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/18 md.) Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/26 md.) Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır." şeklinde düzenlenmiştir.
2. Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında ise “Görevlendirme veya atama işlemlerinden önce adaylardan, kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünde 2547 sayılı Kanun'un 35. maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim-öğretim süresi kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda bulunduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınır. Bu senette ilgili araştırma görevlisinin lisansüstü eğitim-öğretimlerini tamamlamasından sonra ne kadar süre sonra kadroyu tahsis eden üniversiteye veya yüksek teknoloji enstitüsüne döneceğinin belirten bir hüküm de yer alır.'' hükmü düzenlenmiştir.
3. Bu itibarla, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı araştırma görevlisine mecburi hizmet çalışması karşılığında yapılan maaş ve katkı payı ödemelerinin iadesi halinde davalının T.C. Anayasası’nın 18 inci maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenlenen angarya yasağına aykırı olarak ücret ödenmeksizin çalışmış olacağı, dava konusu taahhütname ve kefalet senetlerinde aksi yönde yer alan düzenlemenin ise zorla çalıştırma ve angarya yasağının ihlâli niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.