"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/635 E., 2023/14 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat...un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, 2011 yılında hamile kaldığını, gebelik takibinin davalılardan kadın doğum uzmanı Dr. ... tarafından yapıldığını, 5. ayda "Preeklampsi" tanısı konulduğunu, davalı doktor ...'ın kendisini Ankara’ya sevk ettiğini, ancak, zor durumda kaldığını ve Kayseri'ye geri dönmek istediğini; bunun üzerine, diğer davalı kadın doğum uzmanı Dr. ... ile görüştüğünü, Dr. ...'ın kendisine "...kalabalıkta sana bakmazlar, seninle ilgilenmezler, gerekli olan neyse biz sana yaparız, çocuğu yaşatacağım. Hiç korkma..." şeklinde beyanda bulunarak tekrar Kayseri'ye çağırdığını ve kendisinin takibini üstlendiğini, takip devam ederken 20.09.2011 tarihinde bebeğin öldüğünü, sezeryanla aldıklarını, muayenenin 14:00'da yapılmasına karşın sezeryanın akşam saat 19:00-20:00 sularında yapıldığını, sezeryandan sonra kontrolleri doktor, ebe ya da hemşirenin değil anestezi teknikerinin yaptığını; gece 02:00 sularında yürütülmek istenirken bayıldığını, sabaha kadar acil doktoru dahil hiç bir doktorun kendisini görmeye gelmediğini, sabah kontrole gelen Dr. ...'a gözlerinin bulanık gördüğünü söylemesine ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesine sevkini istemesine rağmen davalı doktor ...'ın muyane ve kontorolleri kendilerinin yapacağını söylediğini, Salı gününden Cumartesi gününe kadar yoğun bakımda kaldığını, gözlerinin görmez ve hareket edemez hale geldiğini, on gün daha hastanede kaldığını, daha sonra taburcu ettiklerini; bu sırada KPSS ile Van Devlet Hastanesine hemşire olarak atandığını, 2012 yılının başında göreve başlaması gerektiğini, ancak durumu nedeniyle 3 ay rapor verildiğini ve sonrasında gözleri görmediği için göreve kabul edilmediğini, gözlerinde %95 oranında görme kaybı olduğunu, teşhis ve tedavilerde davalı doktorların ağır kusurlarının bulunduğunu, kendi ihtiyaçlarını, ailesinin ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 740.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve Kayseri Erciyes Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili; dört yıl sonra açılan davanın zamanaşımına uğradığını, davacıya her kontrole geldiğinde bebeği ile ilgili bilgilendirmenin yapıldığını, alınması gerektiğinin söylenmesine rağmen yaşama ihtimaline binaen beklenmesini istediğini, yapılan sezeryanın başarılı bir şekilde sonuçlandırıldığını, gerek doktorların, gerekse hastane personelinin hiçbir ücret talep etmeden en hassas şekilde ve önem göstererek davacı ile ilgilendiklerini, müvekkillerine bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı gibi müvekkillerinin ve personelin eylemleri ile meydana gelen olay arasında illiyet bağının bulunmadığını, haksız, yersiz, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; davacının iddialarının tamamen asılsız, hak ve nesafet kurallarına uymadığını, dosyadaki bilgi ve belgelerle çeliştiğini, gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacı ile yakinen ilgilendiğini, gerekli kontrol ve sevk işlemlerini takip ettiğini, Ankara'daki doktoru bizzat önerdiğini, davacının müvekkilinin verdiği muayene tarihlerine riayet etmediğini, ancak her geldiği muayenede titizlikle her türlü tetkik ve tahlil işlemlerini yaptığını, bebeğin sağlık durumu ve hayati tehlikesi ile ilgili olarak düzenli bilgi verildiğini, müvekkiline Ankara'da kalmak istemediğini, Kayseri'ye dönmek istediğini söyleyince müvekkilinin bunu kesinlikle kabul etmediğini, sakın Ankara'daki hastaneden taburcu olma, sakat kalma ve hayati riskinin bulunduğu bilgisini bizzat verdiğini, davacının müvekkili doktoru dinlemeyerek ısrarla Kayseri'ye döndüğünü, bebeğin ölmesi ve kendisinin malul kalmasında davacının bizzat kusurlu olduğunu, müvekkilinin tıp biliminin elverdiği ölçüde gerekli yüksek özeni gösterdiğini, yapması gerekenleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkiline kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, haksız ve yersiz davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 2015/1264 E., 2019/447 K. sayılı kararıyla; davalı hekimlere ve davalıları istihdam eden diğer davalı Hastaneye de herhangi bir kusur isnat edilmesi mümkün olmamasına göre, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli ve 2019/111 E., 2019/77 K. sayılı kararıyla; üç heyet raporunun da incelenmesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. ...'a kusur atfedilemeyeceğinin belirtildiğini, alınan işbu raporların, birbiriyle uyumlu, teyit eder nitelikte, bilimsel, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğunu, bu nedenle davacının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiğine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 2020/6562 E., 2021/9301 K. sayılı ilamıyla; davalı doktorlardan ... yönünden inceleme yapılmak üzere, içerisinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile Göz Uzmanı da bulunacak şekilde Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, dosyada mevcut diğer bilirkişi raporları ile mukayeseli olarak davalılardan ...'ın kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzim edilmesinin istenmesi, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporuna göre davalılara bir kusur izafe edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 10.03.2022 tarihli celsede bozma ilamı doğrultusunda dosyanın rapora gönderilmesine dair ara karar kurulmuşsa da karardan herhangi bir rücu olmamasına rağmen bozma ilamı doğrultusunda rapor aldırılamadığını, akademik kariyeri olmayan doktorların bilirkişi olarak atandığını, Kayseri Bilirkişilik Bölge Kurulunun Yargıtay'ın ve Mahkemenin üzerine geçerek karar verdiğini, bilirkişi raporunda, müvekkile metiler ampul uygulanmasına değinilmediği gibi metiler ampulün preeklampsi geçiren gebelere etkisinden de bahsedilmediğini, bilirkişi kurulunun geç ve yanlış uygulama ile preeklampsi teşhisi konulan hastalarda uygulanmaması gereken metil ampulün uygulanması sonucu müvekkilin görme yetisini kaybetmesi hususunu değerlendirmediklerini, müvekkilin durumundan dolayı sürekli ve düzenli olarak davalı ...'a kontrole ve muayeneye gittiğini, her seferinde durumun iyiye gittiği eve gitmesinin daha iyi olacağı belirtilerek eve gönderildiğini, metiler ampulün
kullanıldığının reçete ve sarf evrakları ile belli olduğunu, ancak hemşire gözlem kağıtları ve doktor orderleri gibi tutulması zorunlu olan kayıtların tutulmadığını, Dr. ... tarafından yapılan izlemin, hastaneye yeniden kabul edildiği tarihten doğuma kadar geçen süre içinde kayıt ve belgelere bakıldığında tıbbi standartları karşılamakta yetersiz kaldığını, doktorun sorumlu olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının gördüğü tedavi nedeni ile yanlış ve hatalı tedavi uygulandığı iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, yukarıda yer verilen hukuk kurallarına ve özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin, davalı Dr. ... yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. Eldeki davada, Dairemizin 2020/6562 E., 2021/9301 K. sayılı kararıyla; "davalı doktorlardan ... yönünden inceleme yapılmak üzere, içerisinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile Göz Uzmanı da bulunacak şekilde Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, dosyada mevcut diğer bilirkişi raporları ile mukayeseli olarak davalılardan ...'ın kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzim edilmesinin istenmesi, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmişse de, bilirkişi kurulunun Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşmadığı, denetime elverişli olmayacak şekilde bozmaya uyulmayarak rapor düzenlendiği görülmüştür.
3. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü tarafından davalılar hakkında başlatılan soruşturmada muhakkik olarak görevlendirilen ERÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Bölüm Başkanı tarafından düzenlenen raporda "Hastanın teşhisi konusunda gecikme olmadığını, Dr. ...'ın yapması gereken bazı tahlilleri eksik olarak değerlendirildiğini, ...fetal iyilik testlerini uygulamadığını, doğumun zamanlaması konusunda doppler kullanmadığı için iyi karar verilemediğini ve bebek ölümüne neden olduğunu... hastaya ağır preeklampsi nedeniyle doğum kararı verilmesine rağmen neden bekletildiğinin anlaşılamadığını ve hastanın operasyona alınmasında gecikme olduğunu, hastaya operasyon sırasında kullanılması yasak olan metillerin kullanımı nedeniyle hipertansif krize neden olmuş olabileceği, bu duruma ikincil olarak görme yetisinin kaybının mümkün olduğu, preeklampsi profilaksisini eksik olarak yaptığı, hasta için yeterli kan mg düzeyinin sağlanmasında önemli olan yükleme dozununun unutulduğu, buna bağlı olarak hastanın nöbet geçirdiğini, ...bu hastanın görme yetisinin kaybının ve bebeğin ölümünün yanlış ve eksik uygulamalarla, kullanımı yasak ilaçlar nedeni ile oluştuğunu, bu bakımdan konunun yoğun bakım seviyesi ile ilgisinin bulunmadığı" şeklinde belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda, davalı doktorlardan ... yönünden inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
4. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. ..., Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. ... ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. F. Işıl Güney Tunalı tarafından düzenlenen raporda özetle; "... Dr. ... tarafından kabul edilerek tedavisinin üstlenilmiş olduğu, yine dosyada mevcut tıbbi kayıt ve belgelere bakıldığında hastaneye yeniden kabul edildiği tarihten doğumuna kadar geçen süre içinde yapılan izlemin tıbbi standartları karşılamakta yetersiz kaldığı" yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
5. Buna göre, bozma gereği Üniversite Öğretim Üyelerinden alınacak bilirkişi kurul raporunda; hastanın teşhisi konusunda gecikme olup olmadığı, Dr. ...'ın yapması gereken bazı tahlillerin eksik olarak değerlendirilip değerlendirilmediği, fetal iyilik testlerini uygulayıp uygulamadığı, doğumun zamanlaması konusunda doppler kullanmadığı için iyi karar verilip verilmediği, bebek ölümüne neden olup olmadığı, hastaya ağır preeklampsi nedeniyle doğum kararı verilmesine rağmen bekletilmesinin ve hastanın operasyona alınmasında gecikme olup olmadığı, hastaya operasyon sırasında kullanılması yasak olan metillerin kullanımı nedeniyle hipertansif krize neden olup olmadığı, bu duruma ikincil olarak görme yetisinin kaybının mümkün olup olmadığı, preeklampsi profilaksisini eksik olarak yapılıp yapılmadığı, hasta için yeterli kan mg düzeyinin sağlanmasında önemli olan yükleme dozununun unutulup unutulmadığıı, buna bağlı olarak hastanın nöbet geçirip geçirmediği, bu hastanın görme yetisinin kaybının ve bebeğin ölümünün yanlış ve eksik uygulamalarla, kullanımı yasak ilaçlar nedeni ile oluşup oluşmadığı, Dr. ... tarafından yapılan izlemin tıbbi standartlara uygun olup olmadığı hususlarının ayrıntılı şekilde değerlendirilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerekmektedir.
6. Ayrıca 20.09.2011 tarihli Ameliyat Ücretlendirme Formunda 1 ampul metilerin yazıldığı görülmüştür. Ancak metiler ampulün kullanıp kullanılmadığı hususunun Mahkemece yeterince araştırılmadan karar verildiği anlaşılmıştır. Metiler adlı ilacın prospektüsünde Preeklampsi hastaları tarafından kullanılmaması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle metiler ampulün kullanılıp kullanılmadığının reçete, sarf evrakları ile hemşire gözlem kağıtları ve doktor orderlerinin gerekirse SGK'dan da ilgili belgeler de getirtilerek, bu hususta eksiklik olup tutulması zorunlu olan kayıtların tutulmadığının anlaşılması halinde davalıların sorumlu olduğu kabul edilerek, bilirkişi kurulu tarafından yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yukarıda açıklanan hususlar değerlendirilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
7. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin davalı Dr. ... yönünden temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. İlk Derece Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
3. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelemesine yer olmadığına,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılar ... ve Kayseri Erciyes Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'den alınıp davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.