"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/309 E., 2022/675 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/257 E., 2021/436 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 1972 yılından itibaren Almanya'da yaşadığını, 20.11.1979 tarihinde Türkiye'ye gelerek daire satın aldığını ve sonrasında tekrar Almanya'ya dönüş yaptığını, 2001 yılında satın aldığı dairedeki aidat borçlarını ödemediği iddiasıyla apartman yönetimi tarafından Yalova İcra Müdürlüğünün 2001/5245 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ilamsız icra takibi ile ilgili kendisine bir tebligat ulaşmadığını, ödeme emrinin Yalova’da yerel gazetede ilan edilmek suretiyle tebliğ edilerek dosyanın kesinleştirildiği, yine aynı şekilde satış aşamasının da yerel gazetede ilan suretiyle tebligat yapıldığını, Almanya’da yaşamakta olmasına rağmen yurt içinde ilanen tebligat yapılmasının doğru olmayacağını, kendisine takibin bütün aşamalarında tebligat yapılmamasının başlı başına hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Yalova İcra Müdürlüğünün ilgili dosyasında herhangi bir tebliğ işlemi yapılmadan dosyanın kesinleştirilmesi, taşınmaz üzerinde haciz tesis edilmesi ve taşınmaz satışından dolayı davalı idarenin kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu İcra Müdürlüğünün işlem tarihinin 26.10.2007 olduğunu, davacının bu işlemi 30.06.2008 tarihinde icra dosyasına ... olduğu, dosyanın eksiksiz fotokopisinin kendisine verilmesini talep ettiği dilekçesinin kabul edilmesi ve dosya fotokopisinin kendisine verilmesi sonucunda öğrendiğini, icra dosyasının fotokopisini aldığı tarihten itibaren taşınmazın icra müdürlüğünce satıldığını bildiğini, öğrenme tarihinden itibaren de 8 yıldan fazla zaman geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, icra dosyasında yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacının yurt dışında olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin icra dosyasında yer almadığını, davada tazminat şartlarının oluşmadığını, icra dairesinin kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının Yalova İcra Müdürlüğüne başvurarak 2016/4597 esas sayılı icra takip dosyası fotokopilerini talep ettiği, 30.06.2008 ve 11.01.2016 tarihli talep dilekçelerine göre kendisinden habersiz yapıldığını bildirdiği taşınmaz satışını öğrendiği, davacı tarafından öğrenme tarihinden itibaren bir yıl içinde dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı; dava konusu işlemlerin aynı zamanda görevi kötüye kullanma/görevi ihmal suçu kaspamında kaldığını, bu nedenle davanın uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıllık sürenin içerisinde açıldığını, zamanaşımı süresinin zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, icra dosyasına müracaat ile dosya fotokopisini talep ettiği tarihte sadece satışı öğrendiğini, tazminat yükümlüsünü ise hukuki yardıma başvurduğunda öğrendiğini, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, esasa ilişkin olarak da adına yapılan ilanen tebligatların geçerli olmaması nedeniyle taşınmazın satışından haberdar olmadığını ve zarara uğradığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 30.06.2008 ve daha sonra 11.01.2016 tarihinde Yalova İcra Müdürlüğünün 2006/4597 takip sayılı dosyasına ibraz ettiği dilekçeleri ile dosyanın fotokopisinin kendisine verilmesini talep ettiğini, taşınmazın 26.10.2007 tarihinde ihale yoluyla satışının yapıldığı ve 08.11.2007 tarihinde ihalenin kesinleştiği, davacının söz konusu ihaleyi ve satışın yapıldığını, en son İcra Müdürlüğüne 30.06.2008 tarihli dilekçe ile müracaat ederek dosya fotokopisini talep ettiği tarihte öğrendiğinin ... olduğunu, davanın açılma tarihinin ise 07.03.2017 olduğu, davaya konu davacı adına çıkarılan usulsüz tebligatla ilgili görevi kötüye kullanma/ görevi ihmal için ceza zamanaşımı süresinin olay tarihindeki yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıl olduğu, buna göre davanın açıldığı tarihte uzamış zamanaşımı süresi dolduğundan ve davalı tarafça süresi içerisinde zamanaşımı def'i ileri sürüldüğünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca davada uygulanması gereken zamanaşımı süresinin TBK’nın 146 ncı maddesi gereği 10 yıl olduğunu, bu zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 5 ... maddesi gereğince icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı Kanun'un 5 ... maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından ... tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
2. 2004 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi; “ Zarar ve ziyan davası, mutazarrır olan tarafın zararı öğrendiği günden bir sene ve her halde zarar ve ziyanı mucip fiilin vukuundan on sene geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki zarar ve ziyan cezayı mucip bir fiilin neticesi olupta ceza kanunları bu fiili daha ... bir müddetle zamanaşımına tabi tutmakta ise hukuk davasında da ceza zamanaşımı cari olur.” hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, taşınmazın satışının yapıldığının davacı tarafından icra dosyasının fotokopisinin alındığı 30.06.2008 tarihinde öğrenildiği, zamanaşımı süresinin 2004 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinde ... olarak düzenlendiği, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146 ncı maddesinin davada uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmakla, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.