Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1624 E. 2023/3614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sulama birliğinin sulama kanallarının bakımsızlığından dolayı zarara uğradığını iddia eden davacının tazminat talebinde görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sulama birliklerinin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu ve sulama kanallarının bakımının idari bir görev olduğu, bu nedenle idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar için idari yargı yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin asıl dava ve tazminata ilişkin karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı/karşı davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı/karşı davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı karşı davacı ... vekili tarafından karşı dava yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL DAVA

1. Davacı Birlik vekili;davalının müvekkilinin görev alanı içerisinde bulunan sulardan sulama amaçlı yararlandığı halde su bedelini ödemediğini, yine beyanname vermediğini, su bedelinin tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/629 E. sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; müvekkilinin taşınmazının bir kısmının kot farkından dolayı sulanmayan alanda kaldığını, müvekkilinin su ihtiyacını karşılamak için sondaj kuyusu açtırdığını, iki adet sondaj kuyusu bulunduğunu, yine dereden motopompla su çektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

II. KARŞI DAVA

1. Davalı/karşı davacı ... vekili; davacıya ait sulama kanaletlerinin işlevsiz olduğunu, hatların kısmen iptal olduğunu, faal gözüken hattaki kırık ve deliklerden sızan suların müvekkilinin arazisine ve ürünlerine zarar verdiğini, faal olmayan hatlar nedeniyle müvekkilinin sulamayı gerçekleştirmek için yatırım yaptığını, enerji bedeli ödediğini, yeterli sulama yapılamadığı için yeterli ve kaliteli ürün elde edilemediğini, Birliğin görevini ihmal etmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, müvekkilinin uğradığı zarara karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı/karşı davalı Birlik vekili; idari hizmet kusuruna dayalı davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, davacının zarara uğradığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkili kurumun enerji harcayarak su temin edenlere daha düşük tarife uyguladığını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu gereğince tahakkuk edilen bedelin sulama birliği tarafından kabul edilen bütçe uygulama talimatına uygun olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/629 E. sayılı takip dosyasına yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği icra inkar tazminatına; karşı davada ise Birliğin görev alanı içindeki tesislerin işletme, bakım, onarım ve yönetim hizmetlerinin sulama birliklerinin görevleri arasında bulunduğu, davaya konu olayda bir kamu kurumu olan davalının gerekli hizmeti sunmaması nedeniyle zarar görüldüğünün ileri sürüldüğü, bu olgunun kamu hizmeti ile ilgili ve hizmet kusuruna ilişkin olduğu, idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği gerekçesiyle karşı davanın yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı/karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı/karşı davacı vekili; müvekkilinin su ihtiyacını karşılamak için iki adet ruhsatlı sondaj kuyusunun bulunduğunu, ayrıca dereden motopompla su çektiğini, takip öncesi ve sonrasına asıl alacağa yasal faiz işletilmesi gerektiğini, davacıya ait sulama kanallarının işlev görmediğini, yeterli su verilmemesi ve tahrip olan kanallar yüzünden yeteri kadar ürün alınamadığını, müvekkilinin kendi imkanları ile su sağladığını ve masraf yaptığını, kurumun üzerine düşen görevi yapmadığını, enerji maliyetinin kurumun hizmet kusuru nedeniyle doğduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava dosyasında hükme esas alınan ve konusunda uzman bilirkişilerce sunulan raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu, sulama bedelinin tahsilinde gecikme nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 18.02.2019 tarihli ve 2016/15987 E., 2019/743 K. sayılı ilamı), dava konusu alacağın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, alacaktaki likit yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulunun somut olayda gerçekleşmediği, karşı dava dosyasında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan sulama birliklerinin 6200 sayılı ... Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Kanunu, 1580 sayılı Belediyeler Kanunu, 442 sayılı Köy Kanunu ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nda yer alan hükümlerle yönetildiği, sulama birliklerine ait tesislerin yapımı, bakım ve onarımları Devlet Su İşleri ekipmanlarınca yapılmakta ve masraflar ... Genel Müdürlüğü bütçesinden karşılanmakta olduğu, birlik personelinin atanmasının ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 23 Haziran 1987 tarihli ve 19496 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlikler ve Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Müessese ve İşletmelerde İlk Defa Memuriyete Atanacaklara Ait Sınav Yönetmeliği''nde belirtilen esaslara göre yapıldığı, davalı sulama birliğinin kamu kurumu niteliğinde olduğu, kamu kurumu tarafından kuruluş yasaları uyarınca tesislerin yapımı, bakımı ve kullanım yükümlülüğü yasalardan kaynaklandığı için böyle bir kamu tesisinin gerek yapılması, gerekse kullanılması veya korunmasındaki kusurdan doğan zararların idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğu, bu zararların ödetilmesi isteklerinin de 11.02.1959 gün ve 17/15 Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararı'nda açıklandığı üzere tam yargı davasının konusunu oluşturduğu gerekçesiyle davalı/karşı davacı vekilinin asıl dava dosyasında asıl alacak miktarına yönelen istinaf istemi ile karşı davaya yönelen istinaf isteminin esastan reddine, davalı/karşı davacı vekilinin asıl dava dosyasında faize ve icra inkar tazminatına yönelen istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; asıl davada davacının açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davalı borçlunun ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/629 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptal edilerek icra takibine 7.735,50 TL asıl alacak ve 88,54 TL işlemiş faizi toplamı 7.824,04 TL üzerinden devamına, takip tarihinden alacak tahsil edildiği tarihe kadar asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, davacı alacaklının icra inkar tazminatı ile fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, karşı dava yoluyla açılan tazminat davasının yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı/karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı/karşı davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak karşı davaya ilişkin kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada taşınmaz sulama bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine, karşı davada ise davacı/karşı davalının sulama kanallarının işlevsizliği nedeni ile uğradığı maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, dosya yalnızca karşı dava yönünden temyiz edildiğinden temyiz aşamasında uyuşmazlık davalı/karşı davacının sulama kanallarının işlevsizliği nedeni ile uğradığı maddi zararın tazmini talebinde görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasanın 125 inci maddesi.

2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.10.2011 tarihli ve 2011/2945 E., 2011/14762 K. sayılı ilamı.

4. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.03.2011 tarihli ve 2010/2278 E., 2011/3723 K. sayılı onama ilamı; 19.06.2007 tarihli ve 2007/10059 E., 2007/10560 K. sayılı onama ilamı ile 30.11.2006 tarihli ve 2006/14731 E., 2006/16595 K. sayılı onama ilamı.

5. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 04.12.2018 2017/841 E., 2018/7574 K. sayılı ilamı.

6. Danıştay 10. Dairesinin 26.05.2021 tarihli ve 2018/4114 E., 2021/2656 K. sayılı; 20.09.2021 tarihli ve 2016/2144 E., 2021/4111 K. sayılı ilamları.

3. Değerlendirme

1. Anayasanın 125 inci maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, son fıkrasında ise idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.

2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

3.11.2.1959 tarihli ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi, kamu kuruluşlarının verdikleri karar sonunda plan ve projelere uygun olarak tesisler yaptırmış olmaları ya da bu tesisleri kullanmaları yahut tesislere bakmaları nedeniyle (idari eylem veya işlem sonucu) kişilerin uğramış oldukları zararların ödetilmesinde idari yargı yeri görevlidir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.10.2011 tarihli ve 2011/2945 E., 2011/14762 K. sayılı ilamı).

4. Dava dosyasının incelenmesinde; davalı/karşı davacının dava dilekçesiyle kuruma ait sulama kanaletlerinin işlevsiz olduğunu, hatların kısmen iptal olduğunu, faal gözüken hattaki kırık ve deliklerden sızan suların arazisine ve ürünlerine zarar verdiğini, faal olmayan hatlar nedeniyle sulamayı gerçekleştirmek için yatırım yaptığını, enerji bedeli ödediğini, yeterli sulama yapılamadığı için yeterli ve kaliteli ürün elde edilemediğini ileri sürerek davalı kurumun üzerine düşen görevleri yapmaması, kanaletlerin bakım ve onarımını düzenli yapmaması, sağlıklı bir savak sistemini işletmemesi, arazisine düzenli su vermemesi, gereksiz harcama yapmak zorunda olması nedeniyle ürünlerinde kalite ve verim düşüklüğü yaşadığı gerekçesiyle maddi tazminat talep ettiği, davanın davalıya ait kanal ve tesislerin bakımının yapılmaması, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesi sebebine dayalı olarak açıldığı, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sulama birliklerinin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu, aynı kanun hükümleri uyarınca Devlet Su İşlerinin (...) uygun görüşü alınmak suretiyle ana statülerinin ilgili Bakanlıkça onaylanması sonucu tüzel kişilik kazandıkları, hizmet alanları içerisinde ...'nin sahip olduğu görev ve yetkilere sahip oldukları, davalı kurumun kamu tüzel kişiliğine haiz olduğu, kamu tüzel kişisinin işlem ve eylemlerinden doğan zararlar nedeniyle tam yargı davası açılabileceği, davalı kamu tüzel kişiliği aleyhine açılan tam yargı davalarında yargı yolunun idari yargı olduğu, benzer uyuşmazlıklarda idare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz incelemesini yapan Danıştay 10. Dairesinin 2018/4114 E., 2021/2656 K; 2016/2144 E., 2021/4111 K. sayılı ilamlarında esastan incelediği anlaşılmakla davalı/karşı davacının karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı/karşı davacının karşı davaya yönelik yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.