Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1630 E. 2023/2409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle iptal edilen ihalede alıcı konumundaki davacının uğradığı zararın belirlenmesi ve tazmin talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın, ihale bedelinin ödendiği tarih ile iade edildiği tarih arasında işleyecek faizden oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/129 E., 2022/283 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Bakanlık ve ihbar olunan tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı bankanın alacaklı olduğu Adana 14. İcra Müdürlüğünün 2012/9945 sayılı icra takip dosyasında borç nedeniyle haczedilen 6 nolu bağımsız bölümün ihale ile satışa çıkarıldığını, 31.03.2014 tarihinde yapılan ihalede taşınmazı 171.000,00 TL bedelle satın aldığını ve 17.04.2014 tarihinde adına tapuya tescil edildiğini, ancak 27.06.2014 tarihinde satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshine dair verilen kararın 02.06.2016 tarihinde kesinleştiğini, ihale bedelinin icra dosyası alacaklısı olan davalı bankanın kasasında bir buçuk yıla yakın bir süre kaldığını, fesih kararının kesinleşmesi üzerine ihale bedelinin 03.10.2016 tarihinde iade edildiğini ancak mağduriyetinin giderilmediğini ileri sürerek; öncelikle dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ile ödediği ihale bedeli olan 171.000,00 TL'nin bu rayiç bedelden tenkis edilerek, aradaki fark bedelin (müspet zararın) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, aksi kanaat halinde ise ihalede ödediği bedel ve yaptığı tüm masrafların tespiti ile en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 11.07.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ihale bedeli arasındaki fark olan 126.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2018 tarihli ve 2018/260 E., 2018/493 K. sayılı kararıyla; ihalenin feshine ilişkin kararın kesinleşme tarihi itibariyle taşınmazın değeri belirlenerek, ihale bedeli olarak ödenen bedelin mahsubu ile davacının zararı tespit edilmek suretiyle davanın kabulü ile 126.000,00 TL'nin 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 116.000,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Bakanlıktan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı Banka yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Bakanlık istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.09.2019 tarihli ve 2019/250 E., 2019/1277 K. sayılı kararıyla; davacının ihale yolu ile taşınmazın mülkiyetini elde etmesine rağmen sonradan icra memurlarının kusurlu eylemi nedeni ile yapılan ihalenin feshine karar verilmiş olması ve bu kapsamda taşınmazın mülkiyetinin davacının elinden alınıp eski malikine iade edilmiş olmasında davalı Bakanlık personelinin kusurunun bulunduğu, bu kapsamda davacının 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 5 ... maddesi kapsamında davalı Bakanlıktan tazminat talep etme hakkının bulunduğu, tazminat miktarının İlk Derece Mahkemesinde usulüne uygun olarak belirlendiği gerekçesiyle, davalı Bakanlığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı, süresi içinde davalı Bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.

2.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 25.10.2021 tarihli ve 2019/3127 E., 2021/7447 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz talepleri reddedilerek, taşınmazın yapılan ihale sonucunda adına tescil edilmiş olmasının davacı yönünden kazanılmış hak oluşturmayacağı, dava konusu uyuşmazlığa haksız fiile ilişkin hükümler uygulanarak davalı Bakanlığın sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği, bu nedenle davacının 2004 sayılı Kanun'un 134 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 171.000,00 TL ihale bedelini icra dosyasına ödediği tarih ile ihale bedelinin kendisine iade edildiği tarihler arası işleyecek faizden oluşan zararının belirlenerek hüküm altına alınması gerektiğinden bahisle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle davacının, 2004 sayılı Kanun'un 134 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 171.000,00 TL ihale bedelini icra dosyasına ödediği tarih ile ihale bedelinin kendisine iade edildiği tarihler arası işleyecek faizden oluşan zararının 38.438,63 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle; 38.438,63 TL'nin 10.000,00 TL'nin dava tarihinden, bakiye kalan 28.438,63 TL'sinin ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Bakanlıktan alınarak davacıya verilmesine, davalı Banka yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Bakanlık ve ihbar olunan temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Bakanlık; Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişilerce davacıya paranın iade edildiği tarih ve iade edilen tutara ilişkin bir bilgiye yer verilmediğini, Bakanlığa atfedilecek herhangi bir kusur veya sorumluluk bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. İhbar olunan; ihalenin fesih edilmesinde bir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2004 sayılı Kanun'un 5 ... maddesi uyarınca icra memurunun kusurundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2004 sayılı Kanun'un 5 ... maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından ... tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalar adliye mahkemelerinde bakılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan madde uyarınca icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından ... tazminat davalarının İdare aleyhine açılabileceği ve İdarenin kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı olduğu düzenlenmiştir. Bu madde kapsamında icra görevlilerinin sorumluluğu için aranan koşullar; görevlilerin kusurlu hareket etmiş olmaları, hareketleri sonucu zarar ... olmaları ve zararla hareket arasında illiyet bağının bulunmasıdır.

2. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın; bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacak olduğu anlaşılmakla davalının ve davada taraf sıfatı bulunmadığı için temyiz hakkı olmayan ihbar olunanın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

26.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.