Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1644 E. 2023/3478 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı idare tarafından kendisine yöneltilen ağaç kesme tazminatından borçlu olmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket yetkilisi hakkında aynı konuda açılan ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve davacı şirketin ağaç kestiğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararı veya ispata yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/82 E., 2022/1788 K.

DAVA TARİHİ : 08.05.2015

SAYISI : 2015/196 E., 2017/381 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin maden sahasında rödavans karşılığı ve ruhsat sınırlarının tamamında işletme izinlerini alarak madencilik faaliyetinde bulunduğunu, davalı tarafından tanzim ve tebliğ edilen 17.04.2015 tarihli ihbarname ile tazminat bedelinin ödenmesinin istenildiğini, ihbarnamede tazminatı hangi kanun veya yönetmelikten aldığı yetki ile düzenlediğini belirtmediğini sadece 6183 sayılı Kanun'un 113 ve 114 üncü maddelerinden bahsettiğini, davalının idari işlem düzenleme yetkisinin bulunmadığını, davalının tazminat adı altında ecrimisil talebinde bulunduğunu, Madencilik Kanunu'nun uygulanması gerektiğini, Maden Kanunu'nun Milli Emlak Genel Müdürlüğüne bu konuda işlem tesis etme yetkisi vermediğini, bu nedenle borcunun olmadığını, 24.04.2014 tarihinde ... Orman İşletme Müdürlüğüne ruhsat sahibi dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. tarafından orman emvalinin zarar gördüğünden bahisle ağaçların kesilmesi talep edildiğini, ağaçların kaybı ile ilgilerinin olmadığını, yıkılan ağaçların köylüler tarafından toplandığını ileri sürerek, davalının tanzim ettiği 17.04.2015 tarihli ihbarnamesine konu 349.097,75 TL'den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın Maliye Hazinesine açılması gerekirken yanlış hasma açılan davanın reddi gerektiğini, davacının saha üzerindeki ağaçları keserek yok ettiğini, davacı firma tarafından Orman İdaresinden ve Defterdarlıktan herhangi bir izin almadan söz konusu alan üzerindeki ağaçları yıllar itibariyle madencilik faaliyetleri çerçevesinde yok ettiğini, taleplerinin ağaçların bedeli ile alanın yeniden ağaçlandırılması için gereken bedele ilişkin olduğunu, yani davacının haksız eyleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunu, davacı ... İl Özel İdaresi tarafından verilen ... yeri açma ve çalışma ruhsatına binaen ... ve ... Köylerini kapsayan 2.931,01 hektar alanda kömür, kuvars kumu ve kil üretimi, 22.04.2014 tarihli ... yeri açma ve çalışma ruhsatına binaen de aynı bölgenin Karadeniz sahil şeridini ve kısmen de deniz içerisini kapsayan alanda maden kömürü üretimi ve tesisini kapsayan faaliyetlerde bulunduğunu, ruhsat sahibi ... Tic. Şirketi bölgenin olumsuz doğa şartları nedeniyle orman emvalinin zarar gördüğünden bahisle buradaki ağaçların kesilmesi gerektiği hususunu Orman İdaresine bildirdiğini, bunun üzerine Orman İdaresi tarafından inceleme başlatıldığını, davacı şirketin kum çıkarma işini yaptığı ve izinsiz ağaç kestiği alanın ... Mahallesinde bulunan 387 parsel ve bu parselin doğu kısmında yer alan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici alan olduğunu, Orman İşletme Müdürlüğünün 22.08.2014 tarihli yazıları ile ... Köyünde yaklaşık 130 dekar hazine arazisi üzerinde bulunan 25-30 yaşlarındaki fıstık çamı, sahil çamı ve yalancı akasya ağaçlarını yok ederek sahayı düzelttiğini, bu sahada madencilik faaliyetinde bulunduğunu belirtilerek Defterdarlıkça gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, Defterdarlık Tespit ve İmar Takip Koordinatörlüğünce hazırlanan tespit raporunda gerek 387 parsel üzerinde gerekse devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici alan üzerindeki ağaç varlığının yıllar ititbariyle madencilik faaliyeti çalışmaları çerçevesinde yok edildiğinin belirlendiği, Defterdarlık Uzmanları Denetim Koordinatörlüğünce hazırlanan 25.03.2015 tarihli raporda toplam 349.097,75 TL tazminatın tahsil edilmesi gerektiğinin bildirildiği, kum ocağı işletmeciliği yapılan alan üzerinde ağaç kesimi yapılan alanın Maliye Hazinesi adına kayıtlı 387 sayılı parselin yaklaşık 8.500 m² lik kısmı ile bu yerin doğusundaki devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tescil harici alandan 143.700 m² olarak toplam 152.200 m² lik alanı kapsadığı, maden ruhsatı dahilinde kaldığı ve bu alanın orman dışı alan olduğunu, yalnız orman alanlarında değil, orman sayılmayan yerlerde de belirli tür ve nitelikteki ağaçların kesimi, taşınması ve benzeri işlemlerinin Orman İdaresinin iznine tabi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça davacı şirketin yetkilileri aleyhine soruşturma başlatılmasına ilişkin şikayette bulunulduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/74315 soruşturma sayılı dosyasında verilen karar ile şirket yetkililerinin orman alanlarının işgali, ormandan faydalanma ve içinde yerleşme, yapacak nitelikte enval veren ağaç kesme suçlarına ilişkin olarak haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davaya konu tutanağı tanzim eden Orman İşletme görevlileri hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan dava açıldığı, Mahkemece alınan raporda dava konusu ağaçların kesildiği yerin orman sınırları dışında kaldığının tespit edildiği, dava konusu alanda yapılan incelemelerde davacı şirket tarafından ağaç kesildiği ve ağaçların tahrip edildiğine dair bulgulara rastlanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalıya 349.097,75 TL borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının ilgili makamlardan herhangi bir izin almaksızın veya benzeri bir talepte bulunmaksızın dava konusu alan üzerindeki ağaçları yıllar içerisinde madencilik çalışmaları çerçevesinde yok ettiğini, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, "Google Eart'ın" görüntülerinin ve hava fotoğraflarının yeterince incelenmediğini, söz konusu alanda izinsiz ağaçlık alan tahribatının söz konusu olduğunu, ağaç kesildiğine ilişkin tüm delillerin sabit olduğunu, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun ruhsatlı alanda maden çıkarma yetkisi verdiğini, saha üzerindeki ağaçları keserek yok etme hakkı vermediğini, taleplerinin yok edilen ağaçların bedeli ile alanın yeniden ağaçlandırılması için gereken bedele ilişkin olduğunu, ruhsat sahibi ... Tic. Ltd. Şti.nin bölgenin olumsuz doğa şartları nedeniyle orman envalinin zarar gördüğünden bahisle ağaçların kesilmesi gerektiği hususunu Orman İdaresine bildirdiğini, incelemelerinde bu bildirim üzerine ilk olarak Orman İdaresi tarafından başlatıldığını, davacı şirketin kum çıkarma işini yaptığı ve izinsiz ağaç kestiği alanın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici alan olduğunu, yok edilen ağaçlarla ilgili tasarruf yetkisinin de hâzineye ait olduğunu, 3213 Sayılı Maden Kanunu'nun 1 inci maddesinde, yalnız yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü maddenin maden olarak kabul edildiğini, taşınmaz üzerindeki ağaç vb. muhdesatların ise bu hükümlere tabi olmayacağını, konu ile ilgili olarak özel bir mevzuat hükmü olmadığından Türk Borçlar Kanununun ve Türk Medeni Kanunu'nun hükümlerinden yararlanılabileceğini, ... Orman İşletme Müdürlüğünün 18.03.2015 tarihli yazısı ekinde bulunan tazminat raporuna göre 1.097,430 m² ibreli kağıtlık odun için 111.202,58 TL; 194,280 m³ yapraklı lif yonga odunu için 24.609,45 TL ve ağaçlandırma bedeli için 213.285,72 TL olmak üzere toplam 349.097,75 TL tazminatın tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Orman Genel Müdürlüğünce yapılan şikayet üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/74315 sayılı dosyasında yürütülen soruşturma neticesinde davacı şirket yetkilisi hakkında orman alanlarının işgali, ormandan faydalanma ve orman içinde yerleşilmesi, zati ihtiyaç emvalini izinsiz olarak başka yere götürme, yapacak nitelikte emval veren ağaç kesme, orman sınırları içinde işgal ve faydalanma suçlarından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, yapılan itirazın reddedilerek verilen kararın kesinleştiği, ... 58. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/253 E., 2019/243 K. sayılı dosyasında, şirket yetkilileri hakkında orman alanlarında işgal ve faydalanma suçunu işledikleri gerekçesiyle hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, ağaç kesme suçundan ise bu suçu işlemedikleri sabit olduğu gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği ve kararın istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda, davacı firmanın aldığı işletme izni ve görüşler dahilinde faaliyette bulunduğu, dava konusu alanın orman sınırları dışında kaldığı, davacı tarafından kesildiği ve tahrip edildiği ağaçlarla ilgili bir bulguya rastlanmadığı ve yapılan tazminat hesabının yerinde olmadığının belirtildiği, davacı şirketin davaya konusu alanda davacının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmadığı, davacının 6831 sayılı Kanun'un 113 ve 114 üncü maddeleri uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemeyeceği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca aleyhlerine hükmedilen yargılama giderleri ile vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı adına gönderilen tazminata ilişkin ihbarname nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Orman Genel Müdürlüğünce yapılan şikayet üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan 2015/74315 sayılı soruşturma dosyasında, davaya konu olay ile ilgili olarak davacı şirket yetkilisi hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve karara karşı yapılan itirazın 20.06.2016 tarihinde reddedilerek kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından kesildiği ve tahrip edildiği ağaçlarla ilgili bir bulguya rastlanmadığından tazminat hesabının yerinde olmadığının belirtildiği, davacı şirketin davaya konusu alanda ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmadığı, ayrıca; davalı vekilince istinaf aşamasında vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin bir itirazın ileri sürülmemesi nedeniyle temyiz aşamasında bu yönde bir itirazın ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.