Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1653 E. 2023/3551 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların haksız eylemleri nedeniyle davacıların alacaklarına mahsuben haczedilebilecek malların haczedilememesi sebebiyle tazminat istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İcra memurlarının eylemleriyle davacıların zararı arasında illiyet bağı bulunmadığı ve davalıların davacıya yönelik doğrudan haksız fiil veya borç doğurucu bir eyleminin olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; dava dışı borçlu ... Şirketi aleyhine 30.06.2016 ve 01.07.2016 tarihlerinde ayrı ayrı icra takibi başlattıklarını ve takiplerin kesinleştiğini, davalı ... Şirketinin ise ... 7. İcra Müdürlüğünün 2016/14009 E. sayılı dosyası üzerinden aynı borçlu ... Şirketi aleyhine 01.07.2016 tarihinde icra takibi başlatıp, alınan talimatla 08.07.2016 tarihinde borçlunun bir kısım menkullerini fiilen haczettirerek, temin ettiği diğer davalı ...'e yediemin sıfatıyla malların teslimini sağladığını, yedieminin kendisine teslim edilen hacizli malları muhafaza ettiği adresi icra müdürlüğüne bildirdiğini ancak beyan edilen adrese gidildiğinde hacizli malların bulunamadığını, bu nedenle davacıların dosyalarından haciz uygulanamadığını, hacizli malların hileli hareketlerle haczedildiğini, davalıların hukuka aykırı işlem ve eylemleri nedeniyle söz konusu malların kendi alacakları nedeniyle haczedilmesinin ve bu malların satışından elde edilecek paranın öncelikle kendilerine ödenmesinin engellendiğini ileri sürerek; şimdilik 5.000,00'er TL tazminatın 25.07.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... şirketi vekili; ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, meydana gelen olayda haksız ve yasaya aykırı bir eyleminin bulunmadığını, hacizli malların dava dışı şirkete ait olduğunu, davacıların bir zararlarının doğmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Adalet Bakanlığı vekili; davanın süresinde açılmaması nedeniyle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, hukuka aykırılık bulunmadan kusurdan söz edilemeyeceğini, icra görevlilerinin kusurlu davranışı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. İhbar olunan vekili; yapılan işlemlerde en ufak bir hukuksuzluk olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... ... 6. İcra Müdürlüğünün 2016/589 E. sayılı talimat dosyasından 08.07.2016 tarihinde hacze gidildiği, haczedilen malların kıymet taktirleri yapılmadan yediemin olarak davalı ...'e gerekli uyarı yapılarak teslim edildiği, yediemin ... ... ile dava dışı ... arasında 09.07.2016 tarihinde icra dairesi haricinde ve bilgisi dışında bir mal devir teslim tutanağı düzenlenerek, haczedilen malları borçlu şirket görevlisinin bilgisi dahilinde farklı bir adrese teslim edilmek üzere nakledildiği, bu işlemin icra dairesinin haricinde ve bilgisi dışında gerçekleştirildiğinden icra memuruna ve dolayısıyla Adalet Bakanlığına atfı kabil bir kusur bulunmadığı, ayrıca davacıların asıl dosyasından başkaca herhangi bir talimat gelmediği, yargılama sırasında vefat eden yediemin davalı ...'in resmi yediemin olmadığı, talimat icra müdürlüğüne sunduğu ve alacaklı ve borçlu şirket yetkililerinin anlaşması doğrultusunda malları ...'ya gönderdiğini bildirdiği 15.07.2016 tarihli dilekçe çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğu, ancak icra talimat dosyası tarafı olmayan davacıların yedieminin suç teşkil ettiğini iddia ettikleri eylemlerinin kendilerine karşı işlenmiş sayılamayacağını, kaldı ki; yedieminin bu fiili nedeniyle ... ... Cumhuriyet Başsavcılığına yaptıkları suç duyurusunun suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle takipsizlikle sonuçlandığını, yine ... ... 6. İcra Müdürlüğünün 2016/589 Tal. sayılı dosyasında haczi yapılan mallarla ilgili olarak, asıl dosyada dosya alacaklısı tarafından ihtiyati haczin kesinleştiği tarihten itibaren süresinde satış talebinde bulunulmadığından haczin kendiliğinden kalktığı, davacıların anılan mallara ilişkin ihtiyati hacizlerinin kesinleştiği tarihten itibaren altı ay içinde haciz taleplerinin olmadığı, dolasıyla davacıların haczedilen malların değeri tespit ettirilmediğinden, süresinde satış istenmeyip satış isteme yetkisi düştüğünden, davacılara satış parasından düşecek payın hesaplanamayacağı, davacıların takip hukuk açısından başvurulacak yolları tüketmedikleri, bu nedenlerle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; bedel artırım taleplerinin reddedilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun aleyhe olan kısımlarının hatalı olduğunu, açmış oldukları davada tüm davalılar yönünden tazminat koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilince talep artırım dilekçesi sunmak süre talep edilmişse de, İlk Derece Mahkemesince yapılan tahkikat sonucunda davacının bu talebinin reddine karar verilerek davanın da reddedilmesi nedeniyle, davacının bu talebinde hukuki yararı bulunmadığı, yapılan işlemlerden dolayı icra memurunun hukuka aykırı ve kusurlu bir işleminin bulunmadığı, bilirkişi raporunun dosya kapsamındaki diğer delillerle örtüştüğü ve denetime elverişli olduğu, davacı taraf aleyhine yapılan tespitlerin hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmediği, davalıların davacıya yönelik doğrudan haksız fiil teşkil eden veya borç doğurucu herhangi bir eylemi bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 5 inci maddesi gereğince icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 184 üncü vd. maddeleri.

2. 2004 sayılı Kanun'un 5 ve 88 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle icra görevlilerinin sorumluluğu için aranan koşulların; görevlilerin kusurlu hareket etmiş olmaları, hareketleri sonucu zarar vermiş olmaları ve zararla hareket arasında illiyet bağının bulunmasına bağlı olmasına, somut olayda davacıların taraf olmadığı ... 7. İcra Müdürlüğünün 2016/14009 E. sayılı dosyası üzerinden, dava dışı borçlu ... Şirketi aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde, alınan talimatla uygulanan haciz işleminin usulsüz olduğu, yine bu dosyada malların teslim edildiği yedieminin suistimali nedeniyle zarara uğrakları iddiasıyla talepte bulunduğu, davalıların davacıya yönelik doğrudan haksız fiil teşkil eden veya borç doğurucu herhangi bir eylemi bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.