Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1657 E. 2024/82 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı bankanın, davalıların icra takibinde gönderdikleri haciz ihbarnamesine konu borcun olmadığının tespiti talebiyle açtığı menfi tespit davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın, borçlu belediye yönünden muaccel bir alacağının olmadığı ve icra takibindeki haciz ihbarnamesine konu borcun olmadığı tespit edilemediğinden, İİK'nın 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasının reddine ve davalılar lehine tazminata hükmedilmesinin kanuna uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/2564 E., 2021/2006 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/209 E., 2018/142 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle ve temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalılar vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilerek; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalıların Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2016/8998 Esas sayılı takip dosyasında borçlu Büyükşehir Belediyesi aleyhine başlatılan takipte İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Bankaya 3. haciz ihbarnamesi gönderdiklerini, borçlu Büyükşehir Belediyesinin kredili müşterileri olması nakdi ve gayri nakdi riskleri ve buna bağlı mevduat sözleşmesi ve ayrıca kefaletini içerir sözleşmeler sebebiyle hesapların bankaya rehinli olduğunu ve müvekkil Banka tarafından riskleri ve daha önceki hacizlerden gelmek üzere haczin işlendiği şekilde cevap verildiğini, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edildiğini ileri sürerek, icra takip dosyasında bankaya gönderilen 3. haciz ihbarnamesi ile talep edilen, 108.233,20 TL borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; takip dosyalarında borcun ödenmesi için işlem yürüttüklerini, 5393 sayılı Kanun gereğince borçlu Büyükşehir Belediyenin haczi kabil mal bildirmesinin istendiğini, Belediye tarafından Vakıflar Bankasındaki hesaplarının mal beyanı olarak bildirildiğini, borçlu Belediyenin cevapları doğrultusunda Belediyenin hak ve alacaklarının haczi için davacıya haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, Bankanın da bu alacağı kabul ettiğini savunarak, davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı Bankanın 1 ve 2. Haciz ihbarnamelerine süresinde cevap verdiğini bildirse de bu cevabı borcun olmadığına ilişkin değil kendi alacaklarından sonra bu borcu kabul ettiklerine ilişkin olduğu, bu cevaplardan sonra da gönderilen 3. Haciz ihbarnamesine karşı dava açmalarında hukuki yararın olduğu, davacı Bankanın dava dilekçesinde ve delillerinde bildirdiğine göre, borçlu Büyükşehir Belediyesi yönünden henüz muaccel bir alacağının olmadığı, hesaplarına bloke konulmadığı, riskleri ve kullanmış olduğu kredileri değerlendirerek muhtemel alacakları için para üzerinde hapis hakkını kullanmak istediği anlaşılmış, muhtemel alacaklar için hapis hakkının kullanılamayacağı ancak muaccel alacaklar için kullanabileceği gerekçesiyle, davanın reddine, haciz ihbarnamesine konu alacağın varlığı yargılamaya konu olduğundan inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı; icra dosyası borçlusuna kullandırılan krediler kapsamında borçlunun bankadaki hesaplarında bulunan meblağlardan çok daha fazla alacağının bulunduğunu, bankanın kredi sözleşmeleri gereğince alacağını her an muaccel hale getirme yetkisinin, ayrıca rehin, takas, mahsup hakkının mevcut olduğunu, kendi kredilerinin geri dönüşünün garantisi niteliğindeki mevduatlardan alacağın muaccel olmadığı gerekçesi ile başkaca alacaklılara ödeme yapmasının da iyi niyet kuralları çerçevesinde beklenemeyeceğini, açık kanuni düzenlemeler ve Yargıtay kararlarına karşın, müvekkili Bankanın alacağının muaccel olmadığından bahisle İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılan menfi tespit davalarının reddinin hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; vekalet ücretinin dava bedeline göre nispi olarak belirlenmesi ve İİK'nın 89 uncu maddesine göre menfi tespit davasında haksız çıkan davacının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki düzenleme gereğince, Mahkemece dava konusu şeyin yüzde 20'sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi ve talep konusunun parayla ölçülebildiği uyuşmazlıklarda avukatlık ücretinin nispi olarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararı bu yönlerden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın reddiyle; İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hesaplanan 21.646,64 TL tazminatın davacıdan alınıp davalılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf başvurusunda bildirdiği sebepleri tekrar ederek ve tazminat yönünden verilen kararın da hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle davacı Bankanın Büyükşehir Belediyesi yönünden henüz muaccel bir alacağının olmadığı ve İİK 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince açılan menfi tespit davası Mahkemece esastan ret edildiğinden davalı lehine tazminata hükmedilmesinin kanuna uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.