Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1660 E. 2023/3524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra memurunun ihtiyati haczin düştüğü yönünde satış dosyasına bilgi vermesi nedeniyle davacının alacağını tahsil edememesi sebebiyle açılan tazminat davasında icra memurunun kusurlu olup olmadığı ve davacının zararının miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: İcra memurlarının ihtiyati haczin düştüğüne dair satış dosyasına hatalı bilgi vermeleri nedeniyle davacının alacağını tahsil edemediği ve oluşan zararın miktarının bilirkişi raporuyla tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili tarafından ... ... Üretim San ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan 325.586,50 TL tutarındaki zararın tazmini ve menfi tespit davasında, davaya bakan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.06.2009 tarihli ve 2009/172 E. sayılı tensip kararı ile dava tutarı 325.586,50 TL'yi karşılayacak şekilde satıcı-davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ve vasıtaları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz kararının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/4909 E. sayılı icra takip dosyası kapsamında icra edilerek, satıcı-davalı şirket adına kayıtlı ... İli, ... ilçesi, ... Köyü, Köplüdere mevkii 107 ada 2 parsel, 109 ada 10 parselde bulunan taşınmazların tapu kayıtları üzerine ihtiyati haczi konularak haciz şerhi düşüldüğünü, yapılan yargılama sonucunda 12.07.2018 tarihli karar ile 219.864,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verildiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 264 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Mahkeme kararının tebliğ edildiği 24.09.2018 tarihinden itibaren 1 aylık süre içerisinde 02.10.2018 tarihinde ... 1.İcra Müdürlüğünün 2009/4909 E. sayılı icra takip dosyası kapsamında 224.552,40 TL asıl alacak, ilam vekalet ücreti, yargılama giderleri, işlemiş faiz olmak üzere toplam 530.539,98 TL için takip talebinde bulunularak ihtiyati haczin tamamlandığını ve icrai hacze dönüştürüldüğünü, bu aşamada icra dosyasının incelenmesi sırasında, 2004 sayılı Kanun 100 maddesine yarar bilgilerin istenilmesi üzerine İcra Müdürlüğünün ihtiyati haczin düştüğünü bildirdiğinin farkedildiğini, görevli memurların taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haczin düştüğünü üst üste birçok kez ilgili icra müdürlüklerine bildirmiş olmaları nedeniyle, anılan taşınmazların satışı sonucu elde edilen paranın paylaştırılmasına yönelik sıra cetvelinde müvekkilinin yer almadığını, ihtiyati haciz konulmuş taşınmazların müvekkili şirketin gıyabında cebri icra yoluyla satıldığını, icra memurlarının hukuka aykırı ve kusurlu eylemleri yüzünden müvekkilinin taşınmazın satışından elde edilen paradan alacağını tahsil edemediğini, borçlu şirketin anılan taşınmazlar dışında ekonomik değeri bulunan bir malvarlığının bulunmadığını, icra memurlarının kusuru nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek; şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini ıslah ederek 325.586,50 TL’nin 30.12.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; icra müdürlüğünce yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olup alacağın başka yollardan tahsilinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; icra müdürlüğünün ihtiyati haczi sanki icrai hacizmiş gibi değerlendirerek belli sürelerin geçmesi ile düşeceği yanılgısı ile hareket ederek ihtiyati haczin düştüğünü satış yapan icra dairesine bildirmesinde hukuka aykırı davrandığı ve kusurlu bulunduğu, satış tarihi olan 30.12.2015 tarihi itibari ile ihtiyati haciz miktarının tamamı olan 325.586,50 TL'nin davacının ihtiyati haczi sebebi ile davacı için ayrılması gerekirken, icra dairesinin kusuru sebebi ile bu tutarın sonraki tarihli ipotekli alacaklıya ödenmiş olduğu, böylelikle davacının 325.586,50 TL'lik ihtiyati hacizle teminat altına alınan alacağı kadar zarara uğradığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile 325.586,50 TL'nin 30.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; ihale tarihi esas alındığında dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, zararın meydana gelmesinde davacı tarafın da kusurunun bulunduğunu, Mahkemece davacının 219.864,40 TL alacağı hüküm altına alındığından davacının zararının ancak bu kadar olduğunu, taşınmazlar üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (6183 sayılı Kanun) gereği konulan hacizlerin öncelikli olduğu hususunun değerlendirilmediğini, dosyada kusuru bulunan memurların kim olduklarının anlaşılamadığını, kusur incelemesi yapılmadığını, davacının iddia ettiği zarar ile icra müdürlüğünün işlemi arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı Kanun'un 5, 264 ve 268 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacının açtığı davada ihtiyati haciz kararı verildiği, kararın infaz edildiği, borçlunun taşınmazlarına ihtiyati haciz konulan icra müdürlüğü dosyasında; henüz yargılama devam ederken, ihtiyati haciz kararının düştüğü yönünde satış dosyasına bilgi verildiği ve bu şekilde icra görevlilerin kusurlu davrandığı, ihtiyati haciz konulan taşınmazların satıldığı ve pay cetvelinde yer almasına imkan bulamaması nedeniyle alacağını tahsil imkanı kalmayan davacının zarara uğradığı, yargılama sonunda 219.864,40 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de toplam 530.539,98 TL alacak için takibe devam edildiği, alınan bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde bulanan diğer ipotek ve hacizler de değerlendirilerek davacının satıştan alabileceği payın hesaplandığı, raporun denetimi elverişli ve hükme esas alınmaya yeterli olduğu anlaşılmakla, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.