Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1710 E. 2023/3595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının neden olduğu iddia edilen orman yangını sebebiyle açılan tazminat davasında, davalının ceza mahkemesinde beraat etmesinin hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde verilen beraat kararının hukuk hakimini husumet, taraf ehliyeti ve fiilin taraflarca gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususları dışında bağlamayacağı, fiilin hukuka aykırılığı ve kusur gibi hususların hukuk mahkemesince ayrıca değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı hakkında orman yangınına sebep olma suçundan 06.08.2013 tarihli tutanak düzenlendiğini ileri sürerek; 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 114 üncü maddesine istinaden 20.022,00 TL ağaçlandırma gideri, 86.052,00 TL yangın söndürme masrafı olmak üzere toplam 106.074,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı hakkında açılan ceza davasının görüldügü Mahkemece orman yangınına neden olma suçu bakımından yapılan yargılama sonunda 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e ) bendi uyarınca suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verildiği, kararın gerekçesinde yangının başlangıç noktası olan ocağın bulunduğu bahçeye sanık dışında kişilerin de gelip gittiğinin tanık beyanları ile sabit olduğu, sanığın kusuruna dair net görgüsü ve bilgisi olan tanığın bulunmadığı hususlarına yer verildiği, anılan kararın Yargıtayca onandığı, davacı tarafından ceza yargılamasına dair dosya içeriğine delil olarak dayanıldığı, duruşmada alınan beyanlardan başkaca delil de bulunmadığı, ceza yargılamasından farklı bir kanaat oluşmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi hükmü de gözetilerek davalının kusuru ispat olunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin kanun ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olayla ilgili ceza mahkemesinde verilen beraat kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davalı aleyhine herhangi bir delil bulunmadığı, dava konusu yangına davalının sebebiyet verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, orman yangını nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Kanun'un 50 ve 74 üncü maddeleri,

3. Değerlendirilme

1. Davalı hakkında taksirle orman yangınına neden olma suçundan dolayı açılan ceza davasında Mahkemece; sanığın mahkumiyetine yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği, özellikle sanık tarafından belirtilen ve tanık ... tarafından da doğrulanan bahçeye sanık harici kişilerin de gelip gittiği, yangının doğrudan sanığın kusuruna dayalı olarak çıktığına dair net görgüsü ve bilgisi olan tanığın olmadığı, sanığın suçlamaları her aşamada reddettiği gerekçesiyle beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onanmak suretiyle 27.02.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

2. Davacı tarafın delil olarak dayandığı ceza dosyasında bulunan ve davalının imzasının da yer aldığı 06.08.2013 tarihli suç tutanağında özetle; davalıya ait meyve bahçesinin baraj ile yol arasında olduğu, davalının ateş yakmak için betondan ağzı açık ocaklık yaptığı, ocaklığın içerisinde ateş yandığı, kor olduğu, burada davalıya ait masa, çakmak, çaydanlık, kola şişesi, anahtarlar ve ağaç budama makası olduğu, davalının yangın saatinde olay yerinde bulunduğu ve yangını yetkililere haber veren kişi olduğu belirtilmiştir.

3. Ceza dosyasında bulunan olay tarihli jandarma tutanağında özetle; davalıya ait meyve bahçesinin batı yönünde ağacın altında masa olduğu, davalının dinlenmek için orayı kullandığı, ağaca dayalı şekilde 4 adet kiremit taşının ateş ocağı yapılmış durumda olduğu, 1 adet çaydanlığın ve ... bardaklarının bulunduğu, çaydanlığın içinin boş olduğu, yangının bu ağacın dibinde bulunan ocaktan çıkmış olabileceğinin değerlendirildiği, ağaçtan 3 metre 90 cm kuzey yönde 1 adet dışı ateşten dolayı siyahlaşmış durumda çakmak bulunduğu belirtilmiştir.

4. Tanık R...'in Jandarma'ya 31.07.2013 tarihinde verdiği ifadede; "...'ın elma bahçesinin kenarının yandığını gördüm havanın sıcak olması nedeniyle ...'ın elma bahçesinin kenarından yangın büyüyerek etrafa dağılmaya başladı. ...'ı da yangın olan yerde gördüm" şeklinde, aynı tarihte tanık ... de, "...'ın elma bahçesinin kenarından yangın yanarak ormana doğru gidiyordu ...'da oradaydı yangına müdahale etmeye çalışıyordu." şeklinde beyanda bulundukları görülmüştür.

5. Davalının imzalı Jandarma ifade tutanağında özetle; bahçesinin her iki yanının yandığını, bahçeye gelirken kimseyi görmediğini, bahçeye kendi traktörü ile geldiğini, bahçenin kenarındaki şömine, masa ve çaydanlık ... bardakları, çapa ve tırpanlarının kendisine ait olduğunu, olay günü ateş yakmadığını, olay günü oruçlu olmadığını, gelirken yanında erzak getirdiğini beyan etmiştir.

6. 6098 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesi uyarınca; ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Öğreti ve uygulamada hukuk hakimi; maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ceza hakimi tarafından yapılan tespitlerle bağlı olacağı kabul edilmektedir. Açıklandığı şekilde, hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesi kararıyla bağlı olmamakla birlikte eylemin taraflarca veya tarafların katılımı ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti halinde, bu belirleme hukuk hakimini bağlayacak niteliktedir.

7. O halde İlk Derece Mahkemece; ceza mahkemesince davalı hakkında delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararının hukuk hakimliğini bağlamayacağı gözetilerek, yukarıda belirtilen delillerin tartışılması ve davalının zarardan sorumlu olup olmadığına ilişkin olarak değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi, yerinde görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.