Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1731 E. 2024/40 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhalenin feshine karar verilen bir araç satışında aracın mülkiyetinin kimde olduğu ve feshin sonuçları uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshedilmesine rağmen, ihale ile aracı alan kişinin emin sıfatıyla zilyet konumunda olduğu ve iyiniyetli üçüncü kişilere yaptığı satışın geçerli olduğu gözetilerek, araç üzerindeki tescilin iptali ve bedel istemine ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1090 E., 2021/1151 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/155 E., 2020/18 K.

Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin iptali ve tescili/tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Ceyhan İcra Müdürlüğü tarafından 2016/2385 E. sayılı takip dosyasında müvekkili şirkete ait... plaka sayılı araç üzerine haciz konulduğunu, söz konusu aracın ihale ile dosyada alacaklı olan davalı ...'ye satıldığını, Karataş İcra Müdürlüğünün 2016/234 Tal. sayılı dosyasında icra satış işlemlerinin yasaya ve usule aykırılık teşkil etmesi nedeni ile müvekkilince açılan Karataş İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/19 E., 2018/11 K. sayılı karar ile... plakalı araç için yapılan 08.09.2016 tarihli ihalenin feshine karar verildiğini, haricen öğrendikleri bilgilere göre de müvekkiline ait... plakalı aracı 11.10.2016 tarihinde ...'nin devraldığını, 15.10.2016 tarihinde ise aracı adına tescil ettirdiğini, daha sonra ise aracın 13.05.2019 tarihinde davalı ...'a devredildiğini, Ceyhan İcra Müdürlüğü tarafından 2016/2385 E. sayılı takip dosyasında yapılan ihalenin Karataş İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/19 E., 2018/11 K. sayılı kararı ile feshedildiğini, bahse konu kararın kesinleştiğini, karara istinaden taraflarınca 19.03.2019 tarihinde Ceyhan İcra Müdürlüğüne başvurulduğunu ve müvekkiline ait... plaka sayılı aracın eski hale getirilmesinin talep edildiğini, Ceyhan İcra Müdürlüğünün 20.03.2019 tarihli kararı ile iş bu taleplerinin reddedildiğini, bu hususta sunulacak kesinleşme şerhli karar uyarınca işlem yapılmasına karar verildiğini, müvekkile ait araç üzerinde haksız tescilin iptal edilerek eski hale getirilmesini ve aracın müvekkile iadesine karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde terdiden davalılardan ...'den araç bedeli kadar tazminata hükmedilmesini sağlamak amacıyla iş bu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek... plakalı aracın tescil kaydının iptali ile eski hale getirilerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; davacı vekili süresinde verdiği 17.08.2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; davalının malik olduğu... plakalı aracın tescil kaydının iptali ile eski hale iade edilerek davacı müvekkil adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde terdiden davalılardan araç bedeli kadar tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davaya cevap vermemiş, ancak 05.11.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında "Biz davaya cevap vermedik, bütün iddiaları reddediyoruz, davacı dava dilekçesinde araç kaydının iptali ile kendi adlarına tescilini talep etmiştir, cevaba cevap dilekçesinde ise talebini artırıp, tescil talebinin yanında tazminat talep etmiştir, biz davaya cevap vermediğimizden dilekçeler aşaması bizim açımızdan sona ermiştir, davacının iddiasını bizim açımızdan genişletmesi mümkün değildir, davanın bizim açımızdan araç kaydının tescilinin iptali olarak yürütülmesi gerekmektedir." şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı ...; davacının dava dilekçesinde beyan ettiği gibi davada kendisine husumet düşmediğini, davaya konu... plakalı aracı ... isimli şahıstan aldığını, icradan satışı yapılan dosyanın alacaklısı borçlusu olmadığının açık olduğunu, davacının dava dilekçesinin tarafı olarak yazarak şahsına ait araca tedbir koydurmasının yasal dayanağının olmadığını ve mağduriyetine sebep olduğunu, dilekçesi ekinde sunduğu noter sözleşmesinde de anlaşılacağı üzere ne ...'yle ne de davacı şirketle bir ilgisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu aracın ... tarafından dava dışı ...'a satıldığı, bu kişinin aracı 2,5 yıl kullandıktan sonra davalı ...'a sattığı, davalı ...'un trafik sicilindeki kayda güvenerek yaptığı devirde kötüniyetli olduğu davacı tarafından ispatlanamadığı, davalı ...'den araç bedelinin talebinin mümkün olmadığı, davalı ... yönünden ise ihalenin bu alıcının kusuru ile iptal edilip edilmediğine göre ikili bir ayrım yapmak gerektiği, ihalenin ...'nin kusuru nedeniyle iptal edildiği ihtimalinde davacı satış tarihindeki rayiç değeri talep edebilecekken, ihalenin ...'nin kusuru nedeniyle iptal edilmediği durumda ise araç için ödenen ihale bedeli davacı borçlunun dosya borcundan veya diğer borçlarından düşüldüğü için davacının tazminat talep etme hakkı söz konusu olmayacağı, Karataş İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/19 E., 2018/11 K. sayılı dosyası incelendiğinde ihale fesih sebebinin tebligat usulsüzlüğünden kaynaklandığı, davalı ...'nin fesih sebebine göre kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalılar adına oluşan sicilin hukuki mesnedinin ihale olduğunu, mübrez ihalenin iptali ile trafik sicilinin hukuki dayanaktan yoksun kaldığını, müvekkiline ait araç üzerine haksız tescilin iptal edilerek eski hale getirilmesini ve aracın müvekkiline iadesine karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde terdiden davalılardan ...'den araç bedeli kadar tazminata hükmedilmesini sağlamak amacıyla bu davanın ikame edildiğini, yerel Mahkemece eski hale iade taleplerinin reddedildiği gibi terdiden araç bedeli kadar tazminat taleplerinin de reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihalenin feshi kararının kesinleştiği ve davalı ... adına olan kaydın yolsuz hale geldiği, fakat dava dışı ...'a ve daha sonra 13.05.2019 tarihinde diğer davalı ...'a satışın yapıldığı, davalı ... adına oluşan tescilin yasal dayanağı olan ihalenin iptal edilmesi ile yolsuz tescil durumuna düştüğü, taşınmazı ...'den edinen Mustafa ve sonraki bayi davalı ...’un iyiniyetli olması halinde edimlerinin korunacağı, somut olay açıklanan bu ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde davalıların farklı yer nüfusuna kayıtlı oldukları, aralarında akrabalık veya yakın arkadaşlık ilişkisinin bulunmadığı, son kayıt maliki davalı ...’un ilk devir işleminden 3 yıl sonra dava dışı ...'dan 13.05.2019 tarihinde devraldığı, dosya kapsamında alınan beyanları da dikkate alındığında davalıların el ve iş birliği içerisinde oldukları hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı, dolayısıyla davalı ...’un iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğu, ediniminin korunacağı, davacının dava dilekçesinin netice ve talep kısmında ilk el konumundaki davalı ... bakımından bedel isteğinin de açıkça ve tereddüte yer vermeyecek biçimde bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde davalı ...'den zararın tazmini talebinde bulunduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinin bu anlamda yerinde olmadığını ileri sürerek ve istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihalenin feshine karar verilen ihale ile satışı gerçekleşen dava konusu aracın tescilinin iptali ile adına tescili, bu mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) "Zilyetliğin devri" başlıklı 763 üncü maddesi.

2. 4721 sayılı Kanun'un "Emin sıfatıyla zilyetten edinme" bakımından başlıklı 988 inci maddesi.

3. 4721 sayılı Kanun'un "Kaybedilen veya çalınan eşya bakımından" başlıklı 989 uncu maddesi.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Mülkiyetin geçmesi" başlıklı 279 uncu maddesi.

5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2019 tarihli ve 2017/13-505 E., 2019/1289 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Cebri artırma, satış konusu şey üzerinde tasarrufa yetkili kişinin rızasına bakılmaksızın resmi makamlar tarafından yapılan satıştır ve bu satışta tasarruf yetkilisinin iradesi önem taşımaz. Cebri artırmada taşınır mal alan kişi, onun mülkiyetini ihale anında kazanır (Cevdet Yavuz, Borçlar Hukuku, Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümler, 11. Baskı, İstanbul, 2012, s.152 vd.)

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle cebri artırma ile dava konusu aracın 15.10.2016 tarihinde davalı ... adına tescilinin yapıldığının, araç bedelinin ihale dosyasına yatırıldığının, yasal mevzuat gereği davalı ...'nin ihale anında mülkiyeti kazandığının, davalı ...'nin ise noter üzerinden dava dışı ...'a 16.11.2016 tarihinde satış yaptığının ve dava dışı ...'ın ise davalı ...'a 13.05.2019 tarihinde noterde satışı ile dava konusu aracı devrettiğinin, davacı tarafça Karataş İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/19 E. sayılı dava dosyası ile 23.03.2017 tarihinde ihalenin feshi davasının açıldığının, 08.03.2018 tarihinde icra dosyasında yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle 08.03.2018 tarihinde ihalenin feshine karar verildiğinin ve taraflarca istinaf edilmeksizin 15.01.2019 tarihinde kesinleştiğinin, davalı ...'nin ihale anında aracın mülkiyetini kazandığının, davacı tarafın iradesinin önemi olmadığının, bu durumda ihale feshine karar verilse dahi davalı ...'nin emin sıfatıyla zilyet durumunda olduğunun ve emin sıfatıyla zilyetten iyiniyetle kazanımın korunduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3. Dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde "...müvekkile ait araç üzerinde haksız tescilin iptal edilerek eski hale getirilmesini ve aracın müvekkile iadesine karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde terdiden davalılardan ...'den araç bedeli kadar tazminata hükmedilmesini sağlamak amacıyla iş bu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu..." belirttiği, davalı ...'den bedel istediğini açıkladığı anlaşılmaktadır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...'nin ihale anında aracın mülkiyetini kazandığı, davacı tarafın iradesinin önemi olmadığı, ihalenin feshine karar verildiği, davalı ...'nin ihaleye fesat karıştırdığı davacı tarafça ileri sürülmediği, bu durumda ihale feshine karar verilse dahi davalı ...'nin emin sıfatıyla zilyet durumunda olduğu ve emin sıfatıyla zilyetten iyiniyetle kazanımın korunduğu, davalı ...'un kötüniyetle satın aldığı da ispat edilemediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken davacının dava dilekçesinin netice ve talep kısmında ilk el konumundaki davalı ... bakımından bedel isteğinin de açıkça ve tereddüte yer vermeyecek biçimde bulunmadığı hususuna gerekçede yer verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru bulunan bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek

onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.