Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1751 E. 2023/3459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava dışı kişiye yapılan nakdi tazminat ödemesinin rücuen tahsili isteminde, rücu edilecek tazminat miktarının hesaplanmasında hangi tarihteki verilerin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca rücu edilecek tazminat miktarının hesaplanmasında olay tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; ... Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü kadrosunda müdür vekili olarak görev yapan dava dışı ...’nun 11.04.1996 tarihinde ... Dağı civarında terör mensuplarına karşı yapılan operasyon sırasında yaralandığını ve davacı kurumlar aleyhine ... gücü ve efor kaybına uğradığı gerekçesi ile ... 1. İdare Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat istemli dava açtığını, ... 1. İdare Mahkemesinin 2006/2339 Esas ve 2007/848 Karar sayılı ilamıyla 2.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ...’ya ödenmesine karar verildiğini, idare mahkemesi kararına istinaden davacılar tarafından ilgilisine 15.06.2012 tarihinde 6.988,25 TL ödeme yapıldığını, davalılar hakkında açılan kamu davasında ise suçları sabit bulunarak, mahkumiyetlerine karar verildiğini ileri sürerek; ödenen tazminatın eylemi gerçekleştiren davalılardan rücuen tazminine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... mirasçıları; kendilerince meydana getirilmiş bir zarar bulunmadığını belirterek, davanın zamanaşımı ve esastan reddi gerektiğini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2014 tarihli ve 2013/347 E., 2014/500 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20.01.2020 tarih 2019/1625 E., 2020/165 K. sayılı ilamıyla: “Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı talebinin ... 1. İdare Mahkemesinin 2006/2339 esas ve 2007/848 karar sayılı ilamıyla hükmedilen tazminatın ilgilisine ödenmesi nedeniyle oluşan kurum zararının rücuen tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşılmakta olup davacı idarenin, mahkemece hüküm altına alınan ve dava dışı güvenlik görevlisine ödenen miktarın tazmini için haksız eylemi gerçekleştiren davalılar ve mirasçılarına rücu etme hakkı da bulunmaktadır. Şu halde; mahkemece, uyuşmazlığın 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, alınan bilirkişi raporuna göre, davacı idarelerin dava dışı ...'ya ödediği nakdi tazminat için davalıdan rücuen talep edebileceği nakdi tazminat miktarının 2..416,56 TL olduğunun tespit edildiği davacı idarelerin ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 2.416,56 TL'nin 15.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, ... 1.İdare Mahkemesinin 15.06.2007 tarih ve 2006/2339 E., 2007/848 K. sayılı kararına istinaden müvekkil idare olan İçişleri Bakanlığı tarafından davacı ...’ya 15.06.2012 tarihinde 6.988,25 TL ödeme yapıldığını,ödenecek tazminat miktarını olay günündeki verilere göre hesaplamasının yasal mevzuata aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dışı kişiye yapılan nakdi tazminat ödemesinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunu'nun ''Nakdi Tazminat'' kenar başlıklı 3 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

a)( Değişik 1/4/1998- 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) 100 katı tutarında,

b) (Değişik 1/4/1998- 4356/1 Md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 katı, diğer engelli hale gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın %25'inden %75'ine kadar, yaralananlara ise %20'sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre,

Nakdi tazminat ödenir.

Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre rücu edilecek tazminat miktarının hesaplamasında olay tarihindeki verilerin dikkate alınacağının tartışmasız olduğunun anlaşılmasına göre mahkeme kararının isabetli olduğu görülmekle, temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple,

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.