Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1778 E. 2023/3886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Rücuen tazminat davasında davalının kusur oranı ve hesaplanan tazminat miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak davalının kusur oranını belirlediği, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kusur oranı ve hesaplanan tazminat miktarının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/233 E., 2022/179 K.

DAVA TARİHİ : 04.12.2014

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Davalı vekili, davacı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1036 sayılı Kanun) 433 ncü maddesinde öngörülen on günlük yasal süre içerisinde Mahkemeye verilmediği anlaşılmakla, aynı Kanun'un 432 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının unsur komutanı olarak görevli iken operasyon dönüşünde doldur boşalt işlemini uygun olmayan yerde yaptırması ve dava dışı uzman onbaşı...' in silahındaki merminin ateş alması sonucunda çadırda istirahatte olan ...'ın sol el işaret parmağının koptuğunu, olay sonrasında yapılan inceleme ve düzenlenen 14.10.2009 tarihli raporda unsur komutanı olan davalının doğrudan kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ... Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından dava dışı ...'a 2330 sayılı Kanun ve Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince, 06.12.2012 tarihli karar ile 09.01.2013 tarihinde 13.601,91 TL nakdi tazminat ödendiğini, dava dışı ... tarafından ... aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2.Daire Başkanlığı nezdinde açılan maddi ve manevi tazminat davasının 27.03.2013 tarihinde karara bağlandığını ve verilen karar gereğince ayrıca dava dışı ...'a 29.01.2014 tarihinde 29.734,34 TL tazminat ödendiğini, davalının hukuka aykırı eyleminden dolayı idare tarafından ödenen tazminat bedellerinin hazine zararına sebep olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla Hazine tarafından ödenen 13.601,91 TL nakdi tazminat ile 29.734,34 TL tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 02.02.2016 tarihli ve 2014/695 E. 2016/50 K. sayılı kararıyla; davalının unsur komutanı olarak görevli iken operasyon dönüşü doldur boşalt işlemini uygun olmayan yerde yaptırdığı sırada uzman onbaşı...'in silahındaki merminin ateş alması sonucunda çadırda istirahatte olan ...'ın sol el içinin parçalı yaralandığını ve sol işaret parmağında kopma meydana geldiğini, olay sonrasında yapılan inceleme ve düzenlenen 04.10.2009 tarihli raporda unsur komutanı olan davalının doğrudan kusurlu olduğunun tespit edildiği, ... Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından ...'a 2330 sayılı Kanun ve Uygulamasına Dair Yönetmelik gereğince 06.12.2012 tarihli kararı ile 09.01.2013 tarihinde 13.601,91 TL nakdi tazminat ödendiği, yine ... tarafından ... aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin 2. Daire Başkanlığı nezdinde açılan manevi tazminat davasının hükme bağlanması neticesinde ...'a 29.01.2014 tarihinde 29.734,34 TL tazminat ödendiğinden davacı tarafından ödenen tazminatın rücuen davalıdan tahsilinin istenildiği, alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 10.624,84 TL nakdi tazminatın ödeme tarihi olan 09.01.2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacı hazineye ödenmesine, 29.734,34 TL maddi manevi tazminatın ödeme tarihi olan 29.01.2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacı hazineye ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 11.04.2019 tarihli ve 2018/3984 E., 2019/2241 K. sayılı ilamıyla; somut olayda Mahkemece, davalının olayda kişisel kusurunun olup olmadığı hususunda bir inceleme yapılmadan hesaplanan tazminat miktarının davalıdan tazmini yönünde hüküm kurulduğu, hukuk hakiminin askeri ceza mahkemesince belirlenen kusur saptamasıyla bağlı olmadığı, zararın doğmasına neden olduğu iddia edilen davalı yalnızca kendi kusuruna isabet eden miktardan sorumlu olduğuna göre, mahkemece, konusunda uzman olan bir bilirkişi heyetinden davacının hizmetin ifası sırasında kimsenin zarar görmemesi için gerekli tedbirleri alıp almadığı, gerekli eğitim, denetim ve kontrol görevlerini yerine getirip getirmediği hususları da değerlendirilmek suretiyle, tarafların olayın oluşumundaki etkileri ve davalının zararın meydana gelmesinde kusurunun olup olmadığı konularında rapor alınarak kusur oranı ve rücu kapsamının belirlenmesi gerektiği, kusur incelemesi yaptırılmadan davalı tam kusurlu kabul edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı, öte yandan olayda, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43-44 ncü maddeleri (6098 sayılı TBK'nın 51-52 nci maddeleri) gereğince hakkaniyet indirimi gerekip gerekmeyeceğinin tartışılmamasının da yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflarca bildirilen deliler dosya içerisine celp edilerek bozma ilamında belirtir şekilde davaya konu olayda tarafların kusur durumunu belirlemek için bilirkişi raporu alındığı, bu rapora göre davalının %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, hesap bilirkişi raporunda ise kusur oranına göre davalının sorumlu olduğu tazminat miktarlarının

belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 3.187,44 TL nakdi tazminatın ödeme tarihi olan 09.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, nakdi tazminat yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 8.920,30 TL maddi-manevi tazminatın ödeme tarihi olan 29.01.2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, maddi-manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile katılma yolu ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalının tam kusurlu olduğunu, olay yaşandığında 12 yıllık asker olduğunu, bunlara rağmen davalıya %30 kusur izafesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan rapordaki nakdi tazminat hesabının hatalı olduğunu, olay tarihine göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davalı lehine takdir edilen vekalet ücretini de kabul etmediklerini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2330 sayılı Nakdi Tazminat Kanunu ve İlgili Yönetmelikten kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunu'nun Nakdi Tazminat kenar başlıklı 3 üncü maddesi, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin ''İkinci Kısım : Nakdi Tazminatın Ödenme Usulü ve Şekilleri Nakdi Tazminatın Tespitinde Esas Alınacak Aylık'' kenar başlığı altında yer alan 4 üncü maddesi, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK

3. Değerlendirme

1. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunu'nun Nakdi Tazminat kenar başlıklı 3 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

a)( Değişik 01.04.1998- 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) 100 katı tutarında,

b) ( Değişik 01.04.1998- 4356/1 Md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 katı, diğer engelli hale gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın %25'inden %75'ine kadar, yaralananlara ise %20'sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre, nakdi tazminat ödenir.

Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.

2. Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin ''İkinci Kısım : Nakdi Tazminatın Ödenme Usulü ve Şekilleri Nakdi Tazminatın Tespitinde Esas Alınacak Aylık'' kenar başlığı altında yer alan 4 üncü maddesi şöyledir:

Nakdi tazminatın tesbitinde esas alınacak aylık, tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.

3. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

4. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

5. Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde ve yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında Mahkemece yeniden inceleme yapılmasına imkan bulunmadığı, hükme esas alınan kusur bilirkişi raporundaki kusur oranlarının taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, hesap bilirkişi raporunda Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından ödenen miktarın olay tarihindeki verilere göre belirlendiği ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süreden REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.