"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 E., 2020/196 K.
DAVA TARİHİ : 22.12.2015
KARAR : Davanın kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece direnme kararı verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, direnme kararı yerinde görülerek davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya gönderilmiş ve Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, 1/2 hissesine eşi ile sahip olduğu gayrimenkullerini ipotek olarak verdiğini, eşinin sözleşmeye kefil olarak imza attığını, emekli maaşının 1.150 TL olduğunu, eşi ile daha sonra boşanma davalarının başladığını, eşinin koruma kararı aldırarak kendisini evinden uzaklaştırdığını, emekli maaşını aynı bankadan aldığını, ödenmesi gereken tutarının 1.350 TL olduğunu, ancak maaşının 1.150 TL olduğunu, eşi ile boşandıkları için bu tutarı ödeme imkanı kalmadığını, davalı bankanın sözleşmede haksız şart niteliğinde maddelere yer verdiğini, kendisi ile müzakere edilmediğini, bankanın icra takibine geçmeden maaşının tamamına bloke koyduğunu, şu anda dışarıda kaldığını, hastanelerin acil servislerinde kaldığını belirterek blokenin kaldırılmasına, kesilen miktarların iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının kendi el yazısı ile ad ve soyadını ve imzasını içeren taahhütname ve temlikname mevcut olduğunu, davacı tarafından kredi sözleşmesinin her sayfasının ayrı ayrı imzalandığını, ayrıca alacaklının rızası halinde bankanın alacağı ile onun her türlü alacağını takas edebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.06.2016 tarihli ve 2015/3433 E., 2016/1427 K. sayılı kararıyla; sözleşmenin ve takas mahsup talimatının standart olduğu, içeriğinin davacının haklarını iyi niyet kurallarına aykırı olarak zedelediği, davacı aleyhine dengesizlik yarattığı, sözleşme ve talimat içeriğinin müzakere edildiği hususunun davalı banka tarafından ispat edilemediği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 5 inci maddesi uyarınca haksız şart olduğu, tüketicinin maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağı, ayrıca 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun (5510 sayılı Kanun) 93 üncü maddesi uyarınca maaşın haczedilemeyeceği, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 83 üncü maddesinde hacze muvaffakat düzenlendiği, davaya konu blokenin taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıya ait Halk Bankası Balçova Şubesindeki emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına, 7.964,80 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin verilen 16.10.2019 tarihli ve 2016/25995 E., 2019/9980 K. sayılı ilamıyla; sözleşme ile kabul edilip, taahhütname ile teyit edilerek yapılan maaş kesintileri ile bunu sağlamaya yönelik bloke nedeniyle sözleşmenin ilgili maddelerinin haksız şart kapsamında değerlendirilmesi imkanın bulunmadığı, somut olayda mahkemece Dairenin yerleşik uygulaması ve kabul edilen ilke ve esaslar kapsamında uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
B. Direnme Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve esası belirtilen kararıyla; sözleşmenin ve takas mahsup talimatının standart olduğu, içeriğinin davacının haklarını iyi niyet kurallarına aykırı olarak zedelediği, davacı aleyhine dengesizlik yarattığı, sözleşme ve talimat içeriğinin müzakere edildiği hususunun davalı banka tarafından ispat edilemediği, 6502 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca haksız şart olduğu, tüketicinin maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağı, ayrıca 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi uyarınca maaşın haczedilemeyeceği, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 83 üncü maddesinde hacze muvaffakat düzenlendiği, davaya konu blokenin taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/25995 E., 2019/9980 K. sayılı bozma ilamına uyulmayarak önceki kararda direnilmesine, açılan davanın kabulüyle davacıya ait Halk Bankası Balçova Şubesindeki emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına, 7.964,80 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca verilen 22.02.2022 tarihli ve 2021/(13)3-144 E., 2022/164 K. sayılı ilamıyla; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragatın geçersiz olduğu ve henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya koyulduğundan bahsedilemeyeceği, kredinin alınması sırasında takas ve virman yönünde verilen muvafakatin de geçerli sayılmadığı, direnme kararındaki bu yöne ilişkin açıklanan nedenlerin haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle direnme uygun olup, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunduğundan sair temyiz itirazları incelenmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.12.2022 tarihli ve 2022/7872 E., 2022/9453 K. sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; davacının iki tane kredi kullandığı, talebi olmayan kredi hakkında da talep aşılmak suretiyle karar verildiğini, mevzuata aykırı işlem yapılmadığını, hesaptan virman talebine uygun olarak kesinti yapıldığını, tahsil edilen kredi miktarlarının iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında karara muhalif yönde oy kullanan üyelerce ileri sürülen haklı ve yerinde gerekçeler de nazara alınarak kararın düzeltilmesi ve bozma kararı verilmesi gerektiğini, kabul anlamında olmamak üzere; emekli maaşından tahsilat yapılmasının geçersiz olduğuna hükmedilmesi halinde dahi tahsil edilen kredi taksitlerinin iade edilmemesi gerektiğini, somut olayda taraflar arasında sözleşme ile kararlaştırılan kredi taksitlerinin maaştan tahsil edilmesi uygulamasının haksız şart olarak nitelenmesi mümkün olmadığını, emekli maaşından tahsilat yapılmasının geçersiz olduğuna hükmedilmesi halinde dahi halihazırda tahsil edilen kredi taksitlerinin dürüstlük kuralına aykırı taleple dava açan davacı tüketiciye herhalukarda iade edilmemesi gerektiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre sözleşmenin geçersizliğinin menfaat sağlandıktan sonra kötüniyetle ileri sürülmesinin hukuken korunamayacağını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı bankadan kullanılan tüketici kredisi nedeniyle emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3.Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Mahkemece verilen direnme kararının Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2022 tarihli ve 2021/(13)3-144 E., 2022/164 K. sayılı ilamıyla usul ve yasaya uygun bulunduğunun, davalı vekilince ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.