Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1968 E. 2024/3370 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Araç kiralama sözleşmesinin feshi nedeniyle gecikme tazminatı talebinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin 10. maddesindeki gecikme tazminatı hükmünün, sözleşme süresinin sonunda araçların teslimindeki gecikme için öngörüldüğü, ancak somut olayda sözleşmenin süresinden önce feshedildiği ve bu nedenle gecikme tazminatı şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/848 E., 2022/2816 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/244 E., 2019/941 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra eksikliğin giderilmesi için yazılan müzekkere cevabının gelmesi ve eksikliğin giderilmesi üzerine; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili; 18.10.2012 tarihinde düzenlenen uzun dönem otomobil kiralama ve filo yönetimi hizmet sözleşmesi ile davalıya 27 adet araç kiralandığını, davalının kira bedelleri ödememesi üzerine 16.01.2014 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, kiralanan araçların 3 gün içerisinde teslim edilmesinin istenildiğini, kiralananan araçların davalı tarafından süresinde teslim edilmediğini, bu nedenle sözleşmenin (10) maddesi gereği gecikilen her gün için davalının araç başına 180,00 € borcu doğduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; haksız olan davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 18.10.2012 tarihli, 3 yıl süreli ve 27 adet aracın kiralanmasına ilişkin araç kiralama sözleşmesinin yapıldığı sözleşmeye konu araçların kiraya verene iade edildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, taraflarca gecikme tazminatının kararlaştırıldığı sözleşmenin (10) maddesindeki düzenlemenin lafzi yorumundan bu hükmün sözleşme süresinin sonu için düzenlendiği, diğer bir ifade ile sözleşmede kararlaştırılan süreden önce gelişen sebeplere dayalı olarak bu hüküm doğrultusunda herhangi bir tazminatın talep edilmesinin mümkün olmadığı, somut olayda sözleşme süresinden önce taraflarca karşılıklı olarak fesih iradesinin noter ihtarnameleri vasıtasıyla ileri sürüldüğü, diğer bir ifade ile sözleşmenin erken feshinin söz konusu olduğu, süresi dolmadan ileri sürülen fesih iradeleri sebebiyle sözleşmenin (10.) maddesindeki şartların oluşmasının engellenmiş olduğu, kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan oto kiralama sözleşmesinin kendisine mahsus özellikleri ihtiva ettiğini, her ne kadar kira olarak adlandırılsa da finans ve hizmet unsurunu da taşıdığını, sözleşmenin (10.) maddesinde araçların tesliminde her geciken gün için tazminatın kararlaştırıldığını, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca vekalet ücretinin de hatalı hesaplandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, gecikme tazminatının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299 uncu maddesi

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun maddesinin doğru şekilde uygulandığı, davacının taraflar arasında düzenlenen 18.10.2012 tarihli kira sözleşmesinin (10.) maddesinde yer alan düzenlemeye dayanarak, kiralanan araçların davalı kiracı tarafından geç teslim edilmesi nedeniyle tazminat talep ettiği, sözleşmenin (10.) maddesinde, kontrat sonunda araçların geri verilmesi sırasında gecikilen her gün için kiracının, kiraya verene, araç başına 180 €+KDV tazminat ödeneceğinin düzenlendiği, sözleşme hükmünden de anlaşılacağı üzere söz konusu tazminatın ancak öngörülen sürenin sona ermesinden sonra araçların geç teslim edilmesi halinde uygulanacağı, somut olayda sözleşmenin öngörülen süreden önce fesihle sonuçlandırıldığı, sözleşmenin feshine ilişkin hükümlerin sözleşmenin (15.) maddesinde ayrıca yer aldığı, bu halde davacının sözleşmesinin (10.) maddesine göre tazminat talebinin yerinde olmadığı, Mahkemece, karar tarihindeki döviz kuru esas alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, davalı vekili tarafından esas alınan kurun hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de dava tarihindeki döviz kuruna göre vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiği, bu hususun davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülmediği, bu nedenle davalı vekilinin esas alınan döviz kurununu hatalı olduğu yönündeki temyiz itirazının, Mahkemece esas alınan döviz kurunun dava tarihindeki kurdan daha yüksek olması sebebiyle yerinde olmadığı, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.