Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1995 E. 2024/62 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye garantörlüğündeki toplu konut projesinde dairenin teslim edilmemesi nedeniyle açılan sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat davasında, bozma kararı sonrasında verilen hükmün davalı belediye yönünden usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye hakkında verilen bozma öncesi ilk kararın, bozma kapsamı dışında kaldığından kesinleştiği ve usuli müktesep hak oluşturduğu gözetilerek, belediye aleyhine ilk karardan farklı hüküm kurulamayacağı, bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/1026 E., 2022/1028 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, alacak, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyularak Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... Belediyesi ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; mülkiyeti davalı ...'na ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine "...., Belediyesi..........Gedavet Konutları Projesi" adı altında toplu konut projesi yapılması hususunda davalıların anlaşarak, davalılar arasında Konya 8. Noterliği'nin 20.06.2006 tarih ve 21122 yevmiye sayılı "Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığını, inşaatların sözleşme doğrultusunda ... Boyacıoğlu A.Ş. tarafından yapılmaya başlanıldığı, projeye davalı ... tarafından öncülük edildiği ve alıcılar üzerinde güven etkisi yaratıldığı, bu güvene dayalı olarak müvekkili tarafından ... A.Ş.'den 29.07.2008 tarihli sözleşme ile L blok 2 nci kat 7 nolu dairenin 67.000,00 TL bedel karşılığı satın alındığını, sözleşme gereğince dairenin 30.12.2009 tarihinde teslim edilmesi gerekirken halen teslimin yapılmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin, davalı ... tarafından feshedilmesi ve inşaatın yapımındaki belirsizlikler nedeniyle müvekkili ile ... arasındaki sözleşmenin de ifasının imkansız hale geldiğini, bu durumda davalıların kusurlu olduklarını belirterek müvekkili ile ... A.Ş. arasındaki sözleşmenin feshine, müvekkili tarafından ödenen bedelden şimdilik 10.000,00 TL ile dairenin süresinde teslim edilmemesinden dolayı 1.000,00 TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili lehine 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, 14.12.2021 havale tarihli ıslah dilekçesiyle toplam dava değerini 67.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden müvekkiline dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, ...’nın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi müvekkiline herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, müvekkili Belediyenin satış aşamasında herhangi bir imzasının da yer almadığını, buna göre müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, müvekkili Belediyenin kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, ortada yazılı bir kefalet sözleşmesinin de bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin Belediye yönünden bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, davalı şirketin müvekkili Belediyeye karşı yüklendiği edimleri eksiksiz olarak yerine getirmediğinden gerek yüklenici şirketin ve gerekse de halefi olan davacının müvekkilinden herhangi bir talepte bulunamayacağını, keza yüklenici şirketin müvekkil Belediye ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedildiğini, yüklenici firmanın gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ve gerekse de yapılan süre uzatımlardan kaynaklı olarak müvekkili Belediyeye borçlu olduğunu, alacakların tahsili yönünde başlatılan icra takipleri bulunduğunu, davacının müvekkiline yönelttiği taleplerin İdari Yargıda çözümlenmesi gerektiğinden mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili; müvekkili şirket ile diğer davalı ... arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanarak, Gedavet Konutlarının inşaatına başlandığını, müvekkili şirketçe sözleşmeye dayanılarak konutların satışına başlandığını, sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından diğer davalı ... Başkanlığına daireler teslim edildikten sonra sözleşmenin Belediyece feshedildiğini, diğer davalının müvekkili şirkete karşı edimlerini yerine getirmediğini, şirkete hak edişlerini ödemediğini, müvekkili şirket ile sözleşme yapanların aleyhlerine dava açtıklarını, Belediyenin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin dairelerin teslim edilmesindeki gecikmede ve tapu kayıtlarına ilişkin gecikmede herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirketin de davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının kira bedeli istemesinin de sözleşmeye göre hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle

davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

1. Davanın açıldığı Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yargılama sonunda 12.12.2011 tarihli ve 2011/605 E., 2011/561 K. sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verilmiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 14.03.2012 tarihli ve 2012/3780 E., 2012/6199 K. sayılı ilamıyla kararın onanmasına karar verilerek dosya Mahkemesine gönderilmiştir.

2. Mahkemenin 2012/219 E., 2022/19 K., sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalanın 29.07.2008 tarihli Kozağaç Gedavet Konutları Satış Sözleşmesinin feshine, 10.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ıslah ile artırılan miktar yönündeki istemin reddine, kira kaybı tazminatı ve ödeme tarihinden itibaren faiz isteği yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminatın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 2022/3198 E., 2022/5300 K. sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

3. Kararın düzeltilmesi davacı ve davalı ... vekillerince istenilmiş olup, Dairemizin 2022/6208 E., 2022/7561 K. sayılı kararıyla; davalı ... tarafından ıslah zaman aşımında bulunulduğu, davalı ... A.Ş.'nin zaman aşımı itirazı olmadığı halde zamanında zaman aşımı itirazında bulunmuş gibi kabul edilerek hüküm kurulmasının doğru olmaması sebebiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile dava dışı ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK. m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği Belediyenin kusuru daha hafif olduğundan Belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan onaylanarak geçen dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, dava dilekçesiyle 10.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedel, 1.000,00 TL kira tazminatı ile 20.000,00 TL manevi zarar talep edildiği, yukarıda ifade edildiği üzere zamanaşımı süresinin 17.08.2011 tarihinden itibaren 10 yıl olup bu sürenin 17.08.2021 tarihi itibariyle dolduğu, sözleşme bedelinin dava tarihi itibariyle belirlenebilir olup sözleşme bedelinden 10.000,00 TL talep edilmekle buna ilişkin davanın kısmi dava niteliğinde olduğu, kısmi davada; alacağın kalan bölümünün de talep edilen alacağa yönelik zamanaşımı ile sınırlı olduğu, davacı tarafça sözleşme bedelinden arta kalan kısım yönünden 14.12.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunulduğu, davalılardan ... tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu ancak diğer davalı tarafından herhangi bir zamanaşımı itirazı ileri sürülmediği, bu durumda ıslah ile artırılan miktar yönünden ... yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, ancak diğer davalı şirket tarafından herhangi bir itiraz bildirilmediğinden ıslah edilen bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı anlaşıldığından davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 29.07.2008 tarihli Kozağaç Gedavet Konutları Satış Sözleşmesinin feshine, satış bedelinin 10.000,00 TL'lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 57.000,00 TL'lik kısmının davalı ... Boyacıoğlu İnşaat San. Tic. A.Ş.'den olmak üzere toplam 67.000,00 TL'nin; 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, 57.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 14.12.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, kira kaybı tazminatı yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminatın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hükmün anlaşılmadığını, kendisi yönünden şartların ağırlaştığını, vekalet ücretinin önceki karara göre düşük hesaplandığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili, ıslah edilen kısım yönünden davalı Belediyenin de sorumlu olduğunu, zaman aşımı başlangıç tarihinin bekletici mesele yapılan dosyanın kesinleşme tarihi olması gerektiğini, manevi tazminat ve kira kaybının verilmesini ayrıca faizin ödeme tarihinden itibaren başlaması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz alımı sebebiyle sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı).

2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davacının tüm, davalı Belediyenin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Yukarıda yer verilen ilgili hukuk kuralları gereği davalı ... hakkında verilen bozma öncesi ilk karar, bozma kapsamı dışında kaldığından artık davalı ... yönünden kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı ... hakkında bozmadan önceki ilk karar usuli müktesep hak oluşturduğundan, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilip, faizin davalı Belediyenin sorumlu olduğu bedel yönünden belirlenerek ayrıca vekalet ücretine de ilk karardaki gibi hükmedilmesi gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince bu durum gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacının tüm, davalı Belediyenin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci bendinin beşinci satırında "dava tarihinden" sonra gelmek üzere "davalılardan"; altıncı satırında "davalılardan" kelimesinden sonra gelmek üzere "... A.Ş.'den" ibarelerinin getirilmesine,

3. Kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde "Davanın kısmen kabul kısmen reddine" ibaresinden sonra gelmek üzere " davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin eklenmesine,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının sekizinci bendinde "4.600,00 TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "2.550,00 TL" ibaresinin yazılmasına,

5. Yine İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının dokuzuncu ve onuncu bendinin hükümden çıkarılarak yerine aynen "9-Reddedilen bölümler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.340,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ...’na verilmesine,

10-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ...’na verilmesine," hükümlerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine,

Davacı yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliginden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Davalı ... yönünden; 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

09.01.2024 tarihinde oy biriliğiyle karar verildi.