Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2006 E. 2024/59 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiralanan aracın kullanımının engellenmesi nedeniyle kazanç kaybı talebine ilişkin tazminat davasında, davacının araç devrinin muvazaalı olduğu iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, muvazaalı olduğunu iddia ettiği sözleşmenin tarafı olması sebebiyle muvazaa iddiasını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, davacının bu delilleri sunamadığı ve istinaf aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/636 E., 2022/2583 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/3 E., 2021/50 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... plakalı halk otobüsü ve otobüs hattının 28.06.2011 tarihli sözleşme ile dava dışı ... Elekt. Ltd. Şti. adına davalı ... tarafından müvekkiline aylık 4.000,00 TL bedelle kiralandığını, sözleşme devam ederken davalı ...'ın önceden müvekkili adına kayıtlı olan ... plakalı aracın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının belediye meclis kararına göre araçların ancak hat sahipleri adına kayıtlı olması gerektiğinden bahisle ikna ederek diğer davalı oğlu üzerine devredilmesini sağladığını, bu devirden sonra ise davalıların birlikte hareket ederek kira sözleşmesini tanımadan müvekkilini kiralanan araçtan uzaklaştırdıklarını, sözleşmenin 28.06.2011 tarihli ve on yıl süreli olduğunu, süresinden önce haksız olarak feshedildiğini, davalılar işbirliği içinde hareket ederek müvekkiline kiralanan hattı haksız yere geri aldıklarından müteselsilen sorumlu olduklarını, haksız olarak dava konusu taşınırın elinden alındığı tarihten itibaren sözleşme süresi boyunca elde edeceği gelirin hesaplanarak tazmin edilmesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL'nin sözleşmenin haksız feshinden itibaren uygulanacak en yüksek banka mevduat faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davacının kiraya konu aracı davalı ...'a 26.09.2017 tarihinde sattığını, davacı ile ..... arasında kira ilişkisi bulunmadığını, aracın hat hakkını ise 13.09.2017 tarihinde Selman'ın satın aldığını, davacının ikna edilerek araç devrinin sağlandığı ve kiracılık ilişkisinin devam ettiği iddiasının soyut olduğu ve yazılı delille ispatlanması gerektiğini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediğini, kira sözleşmesinin tarafının Ali Osman olduğunu, faiz isteminin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesine konu hattı satın alan davalı ...'ın sözleşmenin tarafı haline geldiği, araç satışının ikna suretiyle yapıldığına ilişkin davacının yazılı delil sunamadığı, çıkarılan tebligatlara rağmen duruşmada hazır olmadığı, bunun üzerine davacı vekilince tanık dinlenilmesinin bu aşamada dosyaya katkısı olmayacak denilerek dosyanın bilirkişiye gönderilmesinin istenildiği, sonraki aşamalarda da tanık deliline dayanılmadığından araç satış sözleşmesinin zorla düzenlediğine ilişkin iddianın ispat edilemediği, minibüs hatlarının plakanın mütemmim cüzü olduğu, davacının kendisine ait aracı plaka ile birlikte davalı ...'a devrettiği, hat satış sözleşmesinde de açıkça yazdığı üzere araca ait 34 numaralı hattın da davalı ...'a devredilmesiyle kira sözleşmesinin son bulduğu gerekçesiyle; davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; baba oğul olan davalıların birlikte muvazaalı hareket ettiklerinin her türlü delille ispatlanabileceğini, taraf muvazaası olarak değerlendirme yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, tanıklardan vazgeçildiğine dair beyanın dosyanın bir an önce zarar yönünden incelenmesi amaçlandığından kaynaklandığını, kaldı ki vazgeçmeye dair açık beyan bulunmadığını, gelen bilgi ve belgelerden iddianın ispatlandığını, sunulan kira sözleşmesine karşı çıkılmadığını belirterek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muvazaa iddiasının ispat külfetinin davacıya ait olduğu, davacı muvazaalı olduğunu iddia ettiği sözleşmenin tarafı olması nedeniyle iddiasını yazılı veya kesin delil ile ispat edebileceği, ancak davacının muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... tarafından yönlendirildiği ve ikna sureti ile devir yaptığını, bu kapsamda müvekkil davalılardan Ali Osman'ın hileli ve desiseli hareketler ile iş bu sözleşmeyi yaptığı açık olduğuna göre hile nedenine dayanılan işbu davada, taraf muvazaası ya da inançlı işlem yönünden değerlendirme yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiralananın kullanımının engellenmesi iddiasına dayalı kazanç kaybı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 301 ve 310 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, davacının yargılama sırasındaki beyanlarından iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi bakımından davada muvazaa hukuksal nedenine dayanılmasına, muvazaalı olduğunu iddia ettiği sözleşmenin tarafı olan davacının bu iddiasını sunduğu delillerle kanıtlayamamasına; istinaf aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.