Logo

3. Hukuk Dairesi2023/211 E. 2023/1750 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı sağlık kuruluşunun, davalı SGK tarafından yapılan sağlık hizmeti bedeli kesintisinin iptali ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi heyetinde kesinti yapılan işlemlere ilişkin her branştan doktorun bulunmaması ve KDV’nin hesaplanmasına ilişkin eksik inceleme nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1000 E., 2022/1152 K.

DAVA TARİHİ : 26.01.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/51 E., 2021/63 K.

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; özel bir sağlık kuruluşu olup, taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre verilen sağlık hizmeti karşılığında davalı SGK tarafından ilgili bilgi ve belgeler incelendikten ve takdiren kesintiler düşüldükten sonra sağlık hizmeti sunucusuna ödenecek tutarın tespit edildiğini, hakkında 2014 Ocak ayına ait faturaya ilişkin olarak yapılan kesinti neticesinde sadece 1.415.765,97 TL ödenmesine karar verildiğini, yapılan bu kesintinin sözleşme ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, davalı Kurum tarafından hak edişlerinden 2014 Ocak ayına ait faturadan 437.009,55 TL kesinti yapılmasına dair işlemin iptaline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın yasal dayanaktan uzak olduğunu, ilgili mevzuata göre yapılan işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 06.09.2018 tarih ve 2015/44 Esas 2018/402K. sayılı kararı ile, dosya içinde alınan 27.02.2018 tarihli bilirkişi kurulu 4. Ek Raporu Mahkemece denetime elverişli bulunmakla, hükme esas alınarak, davacının toplam 437.009,55 TL'lik hakedişinden davalı Kurumun yapmak istediği 267.115,77 TL'lik kısmı ile ilgili işlemin iptaline karar verilerek, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli 2018/2428 E. 2019/1768 K. sayılı kararıyla, dava konusu kesinti işleminin dayanağını oluşturan ayrı branşların uzmanlık alanlarından (tek sayıda olmak üzere) HMK'nın 267 nci maddesi gereğince yeniden oluşturulacak konusunda uzman yeni bilirkişi heyetinden, yukarıda yer alan hususların açıklığa kavuşturulduğu; taraf ve mahkeme ile kanun yolu denetimine elverişli ve ayrıca tarafların hükme esas alınan rapora yönelik itirazlarını da karşılayacak nitelikte rapor alınması suretiyle, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin kabulüne, kararın kaldırılmasına, mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; acil, çocuk, ortopedi branşlarından oluşan doktorlar ile Sayıştay Denetçisi ve SGK Uzmanından oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli mahiyette bulunan 29.01.2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda davalı tarafından davacının hak edişlerinden yapılan toplam 437.009,55 TL'lik kesintinin 267.055 TL'lik kısmının yerinde olmadığının kabulü ile bu meblağ üzerinden davacı talebinin kısmen kabulüne ve muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının karşılanmadığını, Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2013/8367 E, 2018/1190 K ve 06.02.2018 tarih sayılı kararı ile taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlığa ilişkin sözleşme hükümlerinin bir kısmının iptal edilmesine rağmen, mahkemece bu konuda araştırma yapılmadığını ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, tarafından yapılan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu, raporda incelenen hastaların acil hal tanımına uymadığını, süresinde davacı tarafından sunulması gereken belge ve raporların sunulmadığını, bunda davacının kusuru olduğunu, mahkemece eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama sırasında görüşüne başvurulan uzman bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 29.01.2021 tarihli raporda; "Örnekleme yöntemi kullanılarak yeniden yapılan hesaplamalara göre; toplam 189.736,40 TL'lik kesintinin uygun olduğu, 247.273.15 TL'lik kesintinin ise uygun olmadığı, bu miktara % 8 KDV ilavesiyle 19.781.85 TL ile genel toplam olan 267.055.00 TL'lik kesintinin uygun olmadığı, iadesinin gerektiği, ayrıca bu miktar üzerinden dava tarihi esas alınarak davacının yasal faiz alma hakkının da bulunduğu" belirtildiği, raporun, hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli bulunduğu, belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporları ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, ayrıca Kurum tarafından gerçekleştirilen kesinti işleminin 437.009,55 TL olduğunun davacı yanın dava dilekçesinde de şüpheye yer bırakmayacak şekilde ikrar edildiğini, belirtilen miktar üzerinden dava açıldığını, bilirkişilerce oluşturulan 2 nci rapor hariç diğer 3 raporda, 180.973,27 TL'lik tutarın yerinde olduğunun belirtildiği ancak yerinde olmayan tutarın her seferinde değiştiğini, toplam kesinti miktarının 437.009,55 TL iken ve bunun üzerinden dava açılmışken yerinde olmayan tutar ile yerinde olan tutar toplandığında muayyen miktarı aştığını, bunun da temel usul kuralı olan talebe bağlılık ilkesine açıkça aykırı olduğunu, raporlar arasında çelişki meydana geldiğini, dolaysıyla 4 üncü rapor göz önünde tutularak İlk Derece Mahkemesinin verdiği kararın neden ard arda iki rapor arasında orantılı bir tutar olmamasına rağmen ve üstelik takdiri delil olmasına rağmen 4 üncü rapora göre karar verildiğinin anlaşılamadığını, bilirkişilerce düzenlenen son 2 raporda yerinde olmayan kesinti tutarınca %8 KDV eklenerek hesaplama yapıldığını, bu hususa itiraz edildiğini ancak itirazlarının karşılanmadığını, davacıya yapılan 437.009,55 TL'lik kesinti sebepleri içerisinde Katma Değer Vergisi gibi bir sebep olmamasına rağmen bilirkişi raporlarınca bu hususun esas alındığını, Sağlık Hizmet Sunucusu kesinti sonrası itirazlarında inceleme komisyonuna içeriği farklı evraklar sunduğunu, bu evrakların Kuruma verilmeyeceği hastane uhdesinde kalmaya devam edeceği 16.07.2014 tarihli tutanakta belirtilerek kanuna açıkça aykırı hareket edildiğini, bu husus sonrasında dava açıldığını, bütün delillerin dava dilekçesi ekinde veya kendilerine verilen kesin süre içerisinde mahkemeye sunmadıklarını, Kuruma ibraz edilmeyen evraklar sebebiyle gerçekleştirilen kesinti işlemi daha sonra hangi evrak sunulursa sunulsun hastanenin kusuru sebebiyle meydana geldiğini, dosyalar incelenirken epikrizlerde yeterli klinik bilgi ve tetkik verileri olmadığı için kesinti yapıldığını, hastane tarafından inceleme sırasında iletilmeyen içerikleri farklı epikriz verileri sunulduğunu ve bunun Kuruma iletilmeyeceği, sadece hastane verilerinde bulunduğunun belirtildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince davacının hakedişlerinden yapılmak istenen kesintinin uygun olmadığı iddiası ile kesintinin yerinde olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a. 5510 sayılı Kanun'un 'Sağlık Hizmeti Sunucularının Kayıt ve Bildirim Zorunluluğu ve Kontrol Yetkisi' başlıklı 78 nci maddesi şöyledir:

'' Kurum ile sözleşmesi olan, sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait sözleşme hükümlerinde yer verilen bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler göndermeksizin talep edilen sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderinceye kadar ödenmez. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. Sağlık bilgilerinin ne şekilde koruncağı, ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi paylaşma açılmayacak kişilerin tespiti ilgili bakanlıkların önerisi üzerine Bakanlıkça tespit edilir.(Ek cümle: 17.04.2008-5754 S.K./6.md) Bu kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl tutulacağı ilgili kuruluşların görüşleri alınarak hazırlanacak yönetmelik ile düzenlenir. Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki defter, belge ve bilgileri inceleyebilir, ibrazını isteyebilir. Kurum, bu kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum bu yetkisine görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu kurumlarının ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir.''

3. Değerlendirme

1.Davacı, davalı Kurum tarafından hak edişlerinden 2014 yılı Ocak ayına ait faturadan 437.009,55 TL kesinti yapılmasına dair işlemin iptaline ve muarazanın men'ine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi kurulu tarafından bir çok kez rapor aldırılmış olup, her ne kadar acil, çocuk ve ortopedi branş doktorları heyete dahil edilmişse de, heyette kesinti yapılan işleme ilişkin her branştan doktorun yer almadığı görüldüğünden, kesinti yapılan işlemin ilgili olduğu branş doktorlarının da heyete ilave edilerek, tek tek hasta ve işlem bazında inceleme yapılarak, kesinti işleminin yerinde olup olmadığına ilişkin bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.

2. Ayrıca davacı dava dilekçesinde, faturadan 437.009,55 TL kesinti yapılmasına dair işlemin iptalini istemişse de, KDV dahil edilerek mi talepte bulunup bulunulmadığı anlaşılamamış, bilirkişilerce de düzenlenen raporda resen KDV hesap edilmiş ve hükme esas alınmıştır. Dosyadaki kesinti evrakları incelendiğinde de yapılan kesintinin içinde KDV bulunup bulunmadığı tespit edilemediğinden, davacının talebinin de açıklattırılarak, bu hususta gerekirse tekrar denetime elverişli, açık ve anlaşılır şekilde ek rapor aldırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.

3.Yukarıda açıklandığı üzere, kesinti yapılan her branşa ilişkin doktorun bilirkişi heyetine ilave edilmek suretiyle ve KDV ile ilgili gerekli değerlendirme yapılarak, taraf itirazlarını karşılayacak şekilde Yargıtay ve taraf denetimine elverişli nitelik ve nicelikte rapor aldırılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmektedir.

4.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.