"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1650 E., 2023/190 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2018/198 E., 2021/934 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir kısım davalılar vekilinin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacılardan ......,'nin eşi, diğer davacıların babası olan ..........,'in 13.08.2017 tarihinde tatil yapmakta olduğu davalı şirkete ait otelin havuzunda yüzerken boğularak vefat ettiğini, murislerinin ölümünde davalı otel işletmesinin ve ortaklarının kusur ve sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek; belirsiz alacak olarak açılan davalarının kabulü ile davacılardan... için şimdilik 1.000,00'er TL maddi, ......, için 80.000,00 TL, ... için 30.000,00 TL, diğer davalılar için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini talep etmişler, 01.02.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... yönünden 294.663,65 TL, ... yönünden ise 21.896,24 TL olarak belirlemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalılardan...ve şirket vekili; olayın meydana geldiği yer olan ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, şirket ortaklarının hasım gösterilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle davalı ... yönünden husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini, muris ...'nın ölümüne dair yapılan ceza soruşturması neticesinde ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/3200 Sr sayılı dosyası neticesinde 08.01.2018 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiğini ancak yapılan itiraz neticesinde soruşturma dosyasının Antalya Cumhuriyet Başsavcılığında olduğunu, dava dilekçesinde davacıların muris ............., ile yakınlıklarının davacılardan hangilerine bakmakla yükümlü olduğunun tam olarak anlaşılamadığını, murisin eşi ve çocuğu haricinde diğer davacıların maddi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, murisin ölümünden eşinin de sorumlu olduğunu, zira otele girişinden itibaren sürekli olarak rahatsızlığını belirten eşini yalnız bıraktığı gibi zatürre krizlerine rağmen kendisi ile ilgilenmediğini, murisin havuza yüzmek maksadıyla gitmediğinin, havuzdan çıkarıldığında üzerinde tişort ve gündelik giysileri bulunmasından anlaşıldığını, haliyle havuzda o sırada başkası da olmadığını, dolayısı ile havuzun açık olmaması nedeniyle görevli bir kişinin olmamasının gayet doğal olduğunu, zaten aşırı sıcak ve nem nedeniyle geldiği günden beri rahatsız olan murisin otelin serin salonu ya da kafeteryasına geçmekte iken, zatürre kaynaklı nefes alma zorluğu yaşamış ve muhtemelen dengesini kaybederek havuza düşmüş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
2. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; otopsi raporunda davacılar murisinin suda boğulmaya bağlı oksijen yetersizliğinden vefat ettiğinin tespit edildiği, dosya kapsamında Kültür Turizm Bakanlığına yazılan müzekkerede davalı işletmenin belgesiz olduğunun belirtildiği, 12.06.2018 tarihli Yüzme Havuzu İşleticisi Denetim Formunda otelde can kurtaranın bulunmadığının rapor edildiği, aldırılan bilirkişi heyeti raporunda da yine davalı işletmede sertifikalı can kurtaran ve revir hizmetinin bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacı ... lehine 294.663,65 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, davacı ... lehine 21.896,24 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi, diğer davalılar lehine ayrı ayrı 10.000,00'er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 13.01.2020 tarihli ara karar sonrasında varsa yapılan geçici ödemelerin hükmedilen bedelden mahsubuna karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılardan .........., ile şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; şirket yetkilisi olması sebebiyle davalı ...'in şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, davanın davalı ... ve ..........., yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, murisin 130 cm olan havuza basamak basamak inilen kısımda üzerinde kıyafetleriyle aniden düştüğünü, havuza düştüğü anda bilincini yitirmiş olduğunu, aksi takdirde ayağa kalktığı anda havuz zeminine basacak durumda olduğunu ve boğulmanın gerçekleşmeyeceğini, havuzdan çıkarıldığında nefes alıp verdiğini, murisi sudan çıkaran şahısların tanık olarak dinlenmesinin istenmesine karşın sadece bir tanığın dinlendiğini, murisin kalp krizinden hiç bahsedilmediğini, yüzde yüz vekil edenlerinin kusurlu bulunarak hüküm kurulduğunu, Mahkemenin kusur oranı belirlemediğini, kusur oranı tespit edilmesi durumunda hükmedilen tazminat miktarının değişeceğini, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, somut olayın vekil edenlerin kasti davranışı ile gerçekleşmediğini, olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu, davalıların sahibi ve işletmecisi bulunduğu ve davalılardan ...........,'in aynı zamanda müdür olarak görev yaptığı otelde, yasal mevzuat gereği görevli bulundurulması zorunlu olmasına rağmen herhangi bir cankurtaranın olmaması nedeniyle, otel hizmetinin müşterilerin güvenliğini tehlikeye düşürmeksizin yerine getirilmesine yönelik her türlü önlemi almak zorunda olmalarına rağmen, bu yükümlülüklerin yerine getirilmemiş olması ve murisin havuz suyunda boğulma sonucu vefat etmesi şeklinde gerçekleşen olayda herhangi bir kusurunun bulunduğuna yönelik savunmanın ispatlanamamış olması karşısında, davalıların olay sebebiyle tam kusurlu olarak kabul edilerek mevcut şekilde değerlendirme yapılmasında ve davacılar yararına hüküm altına alınan tazminatlar yönünden olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılardan...ile şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar etmiş, ayrıca davacıların SGK'dan herhangi bir ödeme alıp almadığı hususunun araştırılması gerektiğini, yine murisin davacıların desteği olduğu hususunun ispata muhtaç olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların desteğinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 13 ve 14 üncü maddeleri,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi,
3. Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesi ve Niteliklerine ilişkin yönetmeliğin 31 inci maddesi,
4. Yüzme Alanlarında Faaliyette Bulunan işletmelere Ait Risk ve Yönetim Planı 28/C-f,
5. Yüzme Havuzlarının Tabi Olacağı Sağlık Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8/1-a maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, otopsi raporunda davacıların murisinin suda boğulmaya bağlı oksijen yetersizliği nedeniyle vefat ettiğinin tespit edilmesine, yasal mevzuat gereği havuzun kullanıma açık olduğu saat aralığında cankurtaran hizmetinin bulunmasının zorunlu olmasına, davalı işletmede olaya derhal müdahale edebilecek cankurtaran bulunmadığı gibi revir hizmetinin de bulunmadığı, havuzda gerçekleşebilecek herhangi bir olaya müdahale yönünde gerekli tedbirleri almayan dava konusu otel sahibi ve işletmecisi olan davalıların tam kusurlu olarak kabul edilerek değerlendirme yapılmasında ve davacılar yararına hüküm altına alınan tazminatlar yönünden olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ayrıca istinaf aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.