"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1142 E., 2023/195 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/214 E., 2022/82 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; kist şikayeti ile gittiği ve davalı şirketin işlettiği Samsun........., Anadol Hastanesinde diğer davalı doktorlar tarafından 09.03.2020 tarihinde ameliyat edildiğini ancak ameliyattan sonra rahatsızlanması üzerine 14.03.2020 tarihinde tekrar ameliyata alındığını, ikinci ameliyattan sonra 24 gün hastanede kaldığını, sonrasında iyileşmeden taburcu edilmek istendiğini ve akabinde zorla hastaneden çıkarıldığını, iyileşememesi üzerine gittiği başka bir hastanede üçüncü ameliyatını olduğunu, ağrılarının devam ettiğini, yapılan tıbbi müdahalelerde, tedavi uygulamasında gerekli özen ve dikkatin gösterilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; yapılan teşhis ve tedavinin doğru olduğunu, operasyon sırasında aynı hastanede genel cerrahi uzmanı olarak çalışan diğer davalı Dr. ...'ı ameliyata davet ettiğini ve tespit edilen kitlenin davacının vücudundan başarı ile alındığını, ameliyat sonrası yapılan kontrollerde davacının direninden gelen materyalin şüpheli olması sonucu davacı Dr. ... tarafından tekrar ameliyata alındığını, müvekkilinin ikinci ameliyatta hiçbir şekilde yer almadığını, Dr. ... tarafından tedavisine devam edilen davacının daha sonra hastaneden taburcu edildiğini, dava konusu olayda hiçbir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; hastanın diğer hekim davalı ... tarafından yapılan operasyonunda onarım alanında kaçak olması nedeniyle müvekkil tarafından davacıya Hortman Prosedürü uygulandığını, ilerleyen süreçte davacının, hem müvekkil hekim hem de diğer davalı doktor tarafından düzenli kontrollerinin yapıldığını, hastanın konsülte edildiğini akabinde hastanın kendi isteğiyle taburcu edildiğini, müvekkilinin yaptığı tüm işlemlerin bilimsel metodlara uygun, durumunun gerekliliğine yönelik ve nesnel değerlendirmelerle yapıldığını, davacının kendisine doktor tarafından müdahale yapılmasına hukuka uygun şekilde onay verdiğini, dava konusu olayda hiçbir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.,
Davalı şirket vekili; 26.02.2020 günü hastaneye müracaat eden davacının şikayetlerini tetkik eden Dr. ...'in yaptığı ultrason muayenesinde hastada yaklaşık 6 cm büyüklüğünde kitle tespit edildiğini, davacının hastalığı ve yapılacak müdahale ve sonrasında ortaya çıkabilecek olumsuzluklarla ilgili detaylı olarak bilgilendirildiğini, bizzat davacının yazılı ve sözlü onayı alınarak 28.02.2020 günü müdahaleye karar verildiğini, yapılan operasyonun amaçlanan ve beklenen şekilde tamamlandığını, ameliyata birlikte giren her iki doktorun ameliyat sonrasında da davacının tüm tedavilerini düzenleyerek hastalarının yapılan operasyonla ilgili tüm sıkıntılarını gidermeye yönelik girişimlerde bulunduklarını, her türlü özeni gösteren, test, tetkik ve tahlillerin tıbbi literatüre uygun olarak yapılmasına olanak sağlayan müvekkilinin, kendisiyle bağlantısı olmayan sonuçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, meydana gelen sonuçta ihmal ve kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarına göre davalıların kusuru ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; komplikasyon oluşsa dahi önemli olanın komplikasyon yönetimi olduğunu, davalılar tarafından oluştuğu iddia edilen komplikasyonların olması gerektiği gibi yönetilemediği için müvekkilinin, iki ameliyat olmasına rağmen daha da ağırlaştığını, akabinde farklı hastanede iki farklı ameliyat daha olmak zorunda kaldığını, davalı hastanedeki tedavi süreci olumlu sonuçlanmadığı için müvekkilinin rızası dışında başka bir hastaneye gönderilmek istendiğini, dosya kapsamında dinlenen davalı tanıklarının hiçbirinin ameliyata girmediğini, sadece ameliyat sonrası takip yaptıklarını ve başka hemşirelerden duydukları bilgileri aktardıklarını beyan ettiklerini, dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarında, davacının ameliyat sonrası kayıpları, çocuk sahibi olup olamayacağı gibi hususların irdelenmediğini, yine komplikasyon oluşmaması için tüm tedbirlerin alınıp alınmadığı ve bu yönde tedavi uygulanıp uygulanmadığının da değerlendirilmediğini, her ne kadar davacıdan onam alındığı ifade edilmiş ise de bu onamın yerleşmiş Yargıtay kararlarındaki unsurları taşıyıp taşımadığının da değerlendirilmediğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde yer verdiği nedenleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 502 nci vd maddeleri
2. 5013 sayılı Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
3. 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu
4. Hekim Etiği Yönetmeliği
5. Hasta Hakları Yönetmeliği
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemesince, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporlarının taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, dava konusu olayda davalı doktorların kusurlu davranışlarının olmadığının tespit edilmiş olmasına, davalı Hastanenin de bir organizasyon hatasının bulunduğunun ispat edilmemiş olmasına yine dosya içerisinde mevcut aydınlatılmış hasta onam belgeleri ile tanık ifadelerinden davalıların davacıyı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirdiklerinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.