"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/433 E., 2022/145 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; vefat eden abone...'ın su kullanım bedeline ilişkin borçlarının yasal mirasçılarına intikal ettiğini, borçların ödenmemesi üzerine davalı mirasçı hakkında icra takibi başlatıldığını ancak haksız olarak borca itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın tüm mirasçılara yöneltilmesi gerektiğini, derdest icra takibi bulunduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığını, delil tespitinde sayacın arızalı olduğunun tespit edildiğini, talep edilen miktarın gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.07.2015 tarihli ve 2015/900 E., 2015/315 K. sayılı kararıyla; mirasçılar arasında terekeden kaynaklanan borç nedeniyle zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu, icra takibinin tüm mirasçılara karşı yöneltilmesi gerektiği, ortada geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 11.10.2018 tarihli ve 2018/4659 E., 2018/9951 K. sayılı ilamıyla; "...Hal böyle olunca, Mahkemece; mirasçıların kendi iç ilişkilerinde miras payları oranında sorumlu olsalar dahi, 3. kişilere karşı müteselsil sorumlu olduğu, terekenin borcundan müteselsilen sorumlu olan mirasçılardan birine karşı dava açılabileceği gözetilip, işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre, dava konusu konutta 2005/07–2008/07 dönem için takibe konu edilen 8.985 m3 suyun kullanılmasının mümkün olmadığı, okumanın sayacın arızalı olması nedeniyle yapıldığı, yeni bir veri ve belge dosyaya sunulmadığı, kullanılabilecek suyun 216 m3 olabileceği, bu kapsamda tahakkuk yapılacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, itirazın 298,08 TL asıl alacak, 299,93 TL gecikme bedeli, 53,99 TL KDV olmak üzere toplamda 652,00 TL bedel yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak miktarı olan 652,00 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; dava konusu sayacın ekonomik ömrünü tamamlaması nedeniyle incelemeye gönderilmediğini, 21.07.2008 tarihli tutanağa göre sayaç hareketlerinin normal olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi tarafından 36 aylık tüketim hesaplanmış ise de 07/2008-08/2011 arası 38 aylık tüketim bulunduğunu, önceki dönem kullanımlarının belirleyici olmadığını, tesisatta sistemlerin sürekli açık kalmış olabileceğini, kullanılan suyun sayaçtan geçtiğini, müvekkilinin tahakkukunda hata bulunmadığını, davalının dava konusu borçtan sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; abonelik sözleşmesinin sunulmadığını, 03.06.2015 tarihli yazıda da abonelik sözleşmesi olmadığının belirtildiğini, icra takibinde ödeme emri tebliğ edilmediğini, başka bir takip başlatıldığını, derdestlik bulunduğunu, zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu yerin nadiren yazlık olarak kullanıldığını, yapılan tespitte de senede iki sefer gelindiğinin belirlendiğini, hatalı hesaplama yapıldığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; su tüketim bedelinin tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İSU Tarifeler Yönetmeliği.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre tahakkuk yapılan miktarda su tüketiminin mümkün olmadığının belirlenmesine, bu kapsamda konutun kullanıma ilişkin tahakkuk miktarları tespit edilmesine göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.