"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1764 E., 2023/236 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/458 E., 2019/174 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı apartmanın ortak alanı olan bahçenin 36 m²'lik kısmının müvekkiline kiralandığını, kiralananın kısma banka ATM’lerinin konulmasını isteyen davalının müvekkilinden bahçeyi terk etmesini istediğini, müvekkilinin talebi kabul etmemesi üzerine apartmanda bulunan kat maliklerinin kiralanandaki ticari faaliyete engel olmak için kolluğa ve belediyeye asılsız ihbarlarda bulunduklarını, müvekkilinin bahçenin küçültülmesine rıza gösterdiğini fakat bu durum nedeniyle ticari kazancının düştüğünü, davalının kötü niyetli eylem ve davranışları nedeniyle sözleşmenin fiili olarak ortadan kalktığını, müvekkilinin tüm ticari faaliyetinin sona erdiğini, müvekkilinin ilk sözleşmeye konu 36 m² olan alanın ruhsatının mevcut olduğunu, yeni sözleşme ile 18 m² alana ruhsat alınabilmesi için gerekli işlemlere kat maliklerinin bir kısmının karşı çıktığını, müvekkilinin ruhsat başvurusu yaptıktan sonra faaliyetine başladığını ancak davalının şikayeti ile faaliyetinin durdurulduğunu ileri sürerek; 100.000,00 TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; düzenlenen 01.09.2015 tarihli kira sözleşmesinin müzakere edildikten sonra tarafların rızası ile revize edildiğini ve 01.04.2018 tarihli yeni bir kira sözleşmesi imzalandığını, tarafların rızası ile revize edilen yeni kira sözleşmesi ile ortak alan bina bahçesinin 36 m²’lik kullanımının ATM kabinin geriye çekilerek ortak alanı kısıtlanması sonucu 18 m²’ye düşürüldüğünü, davacının ödediği kira bedelinin hakkaniyete uygun bir şekilde indirildiğini, tarafların bu hususta anlaştığını ve revize edilen yeni sözleşmenin imzalandığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının asıl dükkan sahibi ile anlaşarak dükkanı tahliye ettiğini, müvekkilinin yeni kira sözleşmesine göre ortak alanı pervole/tente ile kapattığı ve masrafları karşıladığı halde davacının belediyeden kulanım için ruhsat alamadığını, ruhsat alınamamasının sebebinin müvekkili olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 01.04.2018 tarihli sözleşme ile, 01.09.2015 tanzim ve başlangıç tarihli kira sözleşmesinin tarafların rızasıyla revize edildiği,. bu yeni kira sözleşmesine göre taşınmazdaki davalının kullanım alanının 36 m²'den 18 m²'ye düşürüldüğü, buna bağlı davacının apartmanın ortak alanı olan bahçesi için ödediği aylık kira bedeli 1.250,00 TL’nin de 500,00 TL 'ye indirildiği, davacının yeni revize edilen ve şartlarını kabul ederek imzaladığı sözleşme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemesinin mümkün olmadığı, iddia edildiği şekilde sözleşmeye aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; taleplerinin ayrıntılı irdelenip araştırılmadığını, keşif dahi yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin bahçe alanının küçülmesine zoraki olarak rıza gösterdiğini, küçülen alanda faaliyetine devam ettiğini ancak bu alanın da fiili olarak elinden alınması ile ticari faaliyetinin sona erdiğini, davalı lehine vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 01.09.2015 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli, aylık 1.250,00 TL bedelli kira sözleşmesi ve daha sonra 01.04.2018 başlangıç tarihli 2,5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu, 01.04.2018 tarihli kira sözleşmesi ile önceki sözleşmenin revize edildiği ve davacının ödeyeceği kira bedelinin de 1.250,00 TL’den 500,00 TL’ye düşürüldüğü, davacının sözleşmedeki yeni koşulları kabul ettiğini, taraflarca kararlaştırmaya uygun olarak imzalanan sözleşmeye göre maddi ve manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın hukuka uygun olduğu, manevi tazminat davası tamamen reddedildiğinden vekalet ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 1.162,00 TL olması gerektiği halde toplam dava miktarı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi yerinde olmadığından kararının hüküm fıkrasındaki vekalet ücretinin düzeltilmesi gerektiğinden bahisle, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca vekilinin istifa etmesi nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesine aykırılık nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299 ve 301 inci maddeleri,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; taraf arasındaki hukuki ilişkiye yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, taraflar arasında 01.09.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden kira ilişkisi devam ederken 01.04.2018 başlangıç tarihli yeni kira sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmede kiralanan alanın 18 m² olarak belirlendiği, kiralanan alanın küçülmesini ikinci sözleşme ile kabul eden davacının bu nedenle tazminat talep edemeyeceği, kira sözleşmesine konu alanı kullanmasının da fiilen engellendiğini iddia eden davacının buna ilişkin delil sunmadığı gibi somut bir vakıa da bildirmediğinin anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.