Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2246 E. 2024/52 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiracı tarafından ödenmeyen kira ve aidat bedelleri ile makul süre kira bedeli alacaklarına ilişkin itirazın iptali davasında, bozma kararına uyularak verilen hükme karşı yapılan temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyan mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurduğu ve davalı vekilinin ilk temyiz dilekçesinde ileri sürmediği hususların yeniden incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/69 E., 2022/1210 K.

DAVA TARİHİ : 11.03.2016

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01.05.2015 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalının ikinci 6 aylık döneme ait kira bedelini ödememesi üzerine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, icra takibinden sonra davalının mecuru boşalttığını, kiralananın anahtarları müvekkili tarafından 23.11.2015 tarihinde teslim alındığından davalının tahliye tarihine kadar kira bedelinden, tahliye tarihinden sonra makul süre kira bedelinden ve bu döneme ilişkin aidat bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek; Kasım-Aralık 2015, Ocak-Şubat 2016 ayları site aidatı aylık 630,00 TL'den olmak üzere toplam 2.520,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davalının Bakırköy 9. İcra Müdürlüğünün 2015/16590 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın (Kasım-Aralık 2015, Ocak-Şubat 2016 ayları kira bedeli olan 48.000,00 TL, Kasım-Aralık 2015, Ocak-Şubat 2016 ayları site aidatı 2.520,00 TL olmak üzere) toplam 50.520,00 TL üzerinden iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 14.06.2016 tarihli ve 2016/229 E., 2016/502 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, kira alacağı talebine ilişkin itirazın kısmen iptali ile takibin 45.200,00 TL kira alacağı üzerinden devamına, fazlaya dair kira alacağı talebinin reddine, asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, aidat alacağına ilişkin talebin kabulü ile 2.520,00 TL'nin davalıdan tahsiline

karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 11.04.2019 tarihli ve 2017/6827 E., 2019/3282 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile yerinde keşif yapılıp kiralananın aynı koşullarla ne kadar sürede yeniden kiraya verileceğine ilişkin rapor alınarak, kararı temyiz eden davalı kiracının usuli kazanılmış hakkı da gözetilerek sonucuna göre makul süre kira bedeli hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sözleşmede feshi ihbar kararlaştırıldığı gerekçesiyle üç aylık makul süre kira bedeline karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira alacağına ilişkin itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile ödenmeyen 23 günlük kira bedeli karşılığı 9.200,00 TL, bilirkişi raporuyla belirlenen 2 aylık makul süre kira bedeli 24.000,00 TL toplamı 33.200,00 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin kira alacağı isteminin reddine, asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan 6.640,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, aidat alacağına ilişkin talebin kısmen kabulü ile 1.890,00 TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bozma ilamına uyularak dosyaya kazandırılan bilirkişi raporuna karşı itirazlara Mahkemece itibar edilmeyerek iki aylık makul süre yönünden kabul kararı verildiğini, davalıya usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanmadığını, sunulan deliller değerlendirilmeden ve tartışılmadan karar verildiğini, anahtar teslim tarihinin 26.10.2015 tarihi olduğunu, icra takibindeki sebeple bağlı olunması gerektiği halde açılan davada başkaca bir sebebe dayanıldığını, makul süre kira bedelinin likit alacak olarak kabul edilemeyeceğini, tahliye tarihi olarak kabul edilen tarihten önce kiralanana ilişkin "kiralıktır" ilanı verildiğini, delillerin neden değerlendirilmediği gerekçelendirilmediğinden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, takibin konusunun aidat bedeli ve makul süre kira bedeline ilişkin olmadığını, sadece bu hususun dahi davanın reddini gerektirdiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 325 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Bozmaya uyan Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönler ile davalı vekilinin ilk temyiz dilekçesinde ileri sürmediği hususların ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.