"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/243 E., 2021/414 K.
Taraflar arasında görülen kurum işleminin iptali davasının Mahkemece kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, vekil edeninin Özel Vera Tıp Merkezini işlettiğini, bir kısım hastaların kendilerine çocuk hastalıkları uzmanına muayene olmak istekleriyle başvurduklarını, ancak yarı zamanlı çalışan çocuk doktorunun mesai saatinin dışında olması nedeniyle hastaların bilgileri dahilinde kendi istekleriyle çocuk hastalıkları doktoru yerine, bankodan acil servis doktoru tarafından muayene edilmek üzere yönlendirildiklerini ve verilen sağlık hizmetinin kuruma acil hasta olarak fatura edildiğini, bu hizmetleri nedeniyle; 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma sözleşmesinin 11.1.16 maddesinde faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde 10.000,00 TL 'den az olmamak üzere işlem bedellerinin 5 katı cezai işlem uygulanacağı hükmü gereği, adı geçen hastalar için 640.000,00 TL cezai işlem uygulanmasına karar verildiğini, 2009 sözleşmesinin uygulanmasının istenmesi üzerine 210.000,00 TL cezai şart uygulanmasına karar verildiğini beyanla fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla tıp merkezi hakkında davalı kurum tarafından tesis edilen işlemin hukuka aykırılığının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu hastaların çocuk doktoruna muayene olmak için gelmelerine rağmen haberleri olmadan acil doktoruna yönlendirildiklerini, bu hastaların kuruma acil hasta olarak faturalandırıldıklarını, bu nedenle davacı hakkında cezai işlem sırasında yürürlükte olan 2012 yılı sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 11.1.16. maddesinin uygulanarak 640.000,00 TL ceza şart işlemi tesis edildiğini, davacının talebi ile 2009 sözleşmesinin uygulanması üzerine cezai şart miktarının 210.000,00 TL’ya düştüğünü belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı kurum ile davalı arasında 06.09.2009 tarihli ve 12.11.2009 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığı, davacı kuruma gelen..., ...,.........,...........,..........., ............,ve ........., adlı hastaların Çocuk Hastalıkları muayenesi için bankodan yönlendirildiği, çocuk hastalıkları polikliniğinde, hastaların çocuk doktoru olarak bildiği ancak acil tıpta tanımlı olan Dr. ... tarafından muayene edildiği ve acil hasta olarak kuruma fatura edildiği ve sözleşmenin 5.1.1.maddesinin ihlal edildiği her ne kadar davacı kurum ile davalı arasında yapılan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin "randevular ve hasta kabulü" başlıklı 3.1.2.2 maddesinde "bu sözleşmeyi kabul eden sağlık hizmeti sunucusu doğrudan veya sevk ile gelen hastalar kabul etmek zorundadır " maddesi olsa da, sözleşmenin diğer maddeleri ile bütünlük sağlaması gerektiği gerek hastalar gerekse davalı SGK aleyhine hiçbir maddi veya manevi zarar söz konusu olmasa da hizmet veren hastanenin imzalamış olduğu sözleşmeye fiilen bağlı hareket etmesi gerektiği, sözleşmeye aykırı davranıldığının anlaşıldığı, sözleşmenin 5.1.2 numaralı maddesinde faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi halinde cezanın belge adedi olarak değil hasta adedi olarak değerlendirilmesi halinde her bir hasta için 10.000,00 TL cezai işlemden 6 adet hasta için 60.000,00 TL cezanın uygulanmasının sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı kuruma bağlı Cibali Sosyal Sağlık Güvenlik Merkezi Müdürlüğü'nce kesilen 29.08.2012 tarihli 15.185,263 işlem sayılı cezai şarta ilişkin işlemin 60.000,00 TL üzerindeki miktar yönüyle iptali ile muarazaanın men'ine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.03.2020 tarihli ve 2020/697 E., 2020/2059 K. sayılı ilamıyla; ''... çocuk hastaların acil vaka olup olmadığı, davacı tarafından verilen sağlık hizmetinin acil polikliniği hizmeti olarak verilip verilemeyeceğinin denetlenmesi için rapor alınması gerektiği...'' hususlarına değinerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tacir konumunda olup faaliyet gösterdiği alanın sağlık hizmetinin risklerinin fazla olması nedeniyle davacı tarafın, basiretli tacir gibi davranma sorumluluğu olduğunu, davacı şirketin sözleşmedeki hükümleri genel işlem şartı olarak ileri sürmesinin de hukuka uygun düşmeyeceği, bir an için çocuk sayısının azlığı sebebi ile 210 bin TL cezai şart talep edilmesinin hukuka uygun olmadığı düşünülse de davacı tarafça yapılan işlemlerin hukuka kesin bir şekilde aykırı olması karşısında, çocuk sayısının az olduğu yönündeki tespitin bir ehemmiyeti bulunmadığı, nitekim sözleşmede hasta sayısının az veya çok oluşu gibi bir durumdan da söz edilmediği, davalı idarenin başlangıçta 640 bin TL cezai şart kararı alıp sonrasında bunu 240 bin TL'ye indirmiş olması da gözetildiğinde bu yöndeki iddialarında dinlenilebilir vasıf ve mahiyette olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, bilirkişiler raporlarında Yargıtay bozma ilamına hiç değinmedikleri gibi, Yargıtay bozma ilamından sonra dosyaya ibraz edilen hastane kayıtlarını da raporlarında inceleme konusu yapmadıklarını, heyetteki bilirkişilerin sağlık, hastane yönetimi ve SUT alanında uzmanı olmadıklarını, bilirkişi raporunun bu haliyle hiçbir şekilde bozma ilamına uygun olmadığı gibi, eksik ve hatalı olarak tanzim edildiğini, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesi gerektiğini, raporun, vekil edeni lehine olan ve vekil edeni bakımından 60.000 TL'nin üzerindeki idari para cezasının yerinde olmadığı ve 60.000 TL idari para cezası bakımından yeniden incelenmesi yönündeki bozma ilamı değerlendirilmeden hüküm verildiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2012 Yılı Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 11.1.16 ncı maddesi; "Faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde 10.000 TL den az olmamak üzere işlem bedellerinin 5 katı '' maddesi hükmü, Zeyilname 2'nin 9 uncu maddesinde "Sözleşmenin (11.1.15), (11.1.16), (11.1.17), (11.1.18) numaralı maddelerinde yer alan fiilleri gerçekleştiren SHS'ler hakkında uygulanan cezai şart tutarları ;
'' SHS'na cezanın tebliğ edildiği tarihten önceki son 1 yıl içerisinde Kuruma MEDULA üzerinden iletilen toplam tahakkuk tutarına göre hesaplanacak aylık ortalama tutarı, 100.000,00 TL (dahil) ye kadar olan sağlık hizmeti sunucuları için 2.000 TL, 100,000 TL-500.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 4.000 TL , 500,000 TL-1.000,000,00 TL(dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 6.000 TL ,1.000,000,00 TL-2.000,000,00 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 8.000 TL , 2.000.000,00 TL ve üzeri olan sağlık hizmeti sunucuları için 10.000 TL tutarından az olmamak üzere, işlem bedellerinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanır.'' şeklinde düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve dosya kapsamına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.