"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1811 E., 2023/244 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/461 E., 2022/48 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, taraflar arasında Sağlık Hizmeti Satın Alma sözleşmesi olduğunu, kurum müfettişinin, yapılan işlemin farklı bir işlem olmasına rağmen P607870 SUT kodu (Linton Tipi deri Grefti ile perforatör venlerin Ligasyonu, subfasiyal) ile yersiz fatura edildiğine ilişkin raporu üzerine davalı kurum tarafından gönderilen yazı ile yersiz faturalandırılan 400.201,04 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalı şirketin kurumdaki ilk ödemesinden kesinti yolu ile tahsil edileceğinin bildirildiğini, idarenin işleminin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davacının yapılan işlemin linton tipi ile yapılmadığını hem epikrizde hem de raporlarda belirttiğini, 24.03.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile P607871 ile perforatör venlerin Ligasyonu, subfasiyal SUT kodu eklendiğini, bu dönemden sonra yapılan işlemlerde bu kodun kullanıldığını, yapılan tıbbi işlemlerin P607870 SUT koduna uygun olduğunu belirterek 400.201,04 TL tutarındaki kesinti işleminin iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine, dava aşamasında tahsilat yapılması halinde ödenen paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, başmüfettiş tarafından düzenlenen inceleme raporunda, 01.01.2009-30.04.2013 dönemi itibarıyla farklı bir işlem olmasına rağmen, P607870 SUT kodu ile kuruma yersiz fatura edilen işlemlerin tespitinin talimatlandırıldığını, söz konusu inceleme raporu gereğince yapılan inceleme sonucunda davacı hastanenin kuruma yersiz fatura ettiği tespit edilen 400.201,04 TL’nin yasal faizi ile tahsili için işlem başlatıldığını, yapılan kesinti işlemlerinin hukuka aykırı bir yanı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 06.05.2019 tarihli ve 2015/674 E., 2019/372 K. sayılı karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2019/1492 E., 2021/129 K. sayılı kararı ile dava konusu yapılan işlemleri kapsayan tedavinin SUT'da düzenlendiği 01.05.2013 tarihinden önceki tarihlerde davalı Kurum tarafından bu tür işlem bedellerinin hangi esaslara göre ödendiği, ülke genelinde yerleşik bir uygulamaya gidilip gidilmediği, SUT'da yer almayan bir tedavinin Kuruma fatura edilmesi halinde ödemenin ne şekilde yapıldığı hususlarını kapsar şekilde, konuya ilişkin mevzuat hükümleri de irdelenerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, itirazları karşılar şekilde ek rapor alınması gerektiği vurgulanıp davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinin ek raporda davacı tarafından 28.01.2009-24.04.2013 tarihleri arasında 280 hastaya ait işlemle ilgili yapılan faturalandırmada sözleşme ve SUT hükümlerine aykırı bir işlem tesis edilmediğinin, davacı hastanenin P607870 SUT kodlu işlem bedelinden yapılan 400.201,04 TL kesinti işleminin yerinde olmadığının, önceki raporda değişiklik yapılacak bir husus olmadığının bildirildiği, ek raporun oluşa, denetime, hüküm kurmaya ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 400.201,04 TL tutarındaki kesinti işleminin iptaline, davacının davalı kuruma dava konusu bu işlem yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davacı tarafından yapılan ameliyatın farklı içerikli bir işlem olmasına rağmen yaklaşık 8 kat daha yüksek puana sahip farklı bir tıbbi müdahale işleminin SUT kodu kullanılmak suretiyle davalıya faturalandırıldığını, 2013 tarihine kadar SUT kodu olmayan ve SGK tarafından karşılanmayan bir operasyonun başka bir tıbbi işlemin SUT kodu girilerek kurum tarafından karşılanıyormuş gibi işlem tesisinin hukuka aykırı olduğunu, incelenmesi gereken noktanın kodun davacı tarafından sisteme girilmesi ve sistemin provizyon vermiş olması olmayıp davacı tarafından yapılan operasyonların girilen SUT koduna uygun olup olmadığı, ilgili operasyonların operasyon tarihi itibariyle SUT kapsamında olup olmadığı, SUT'da yer almayan bir ameliyatla ilgili SGK tarafından nasıl bir uygulama yapılmış olduğu incelenmeden önceki raporlar üzerinden düzenlenen ezbere, yetersiz bir raporun esas alınmasını kabul etmediklerini, kurum müfettişi tarafından farklı SUT kodu girilmek suretiyle kuruma hukuka aykırı fatura edildiği tespit olunan hastalar hakkında da gerekli inceleme yapılmadığını, her hastaya yapılan ameliyatların girilen SUT kodu ile uygunluğunun o tarihteki SUT ödemeleri ile uygunluğu yönünden her hasta için ayrı ayrı yapılması gerektiğini, böyle bir inceleme yapılmadığını, davacının SUT hükümlerine aykırı hareket ederek kurumu zararlandırdığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kurum vekilinin SUT'de yer almayan bir ameliyatla ilgili SGK tarafından nasıl bir uygulama yapılmış olduğu incelenmeden önceki raporlar üzerinden düzenlenen ezbere, yetersiz bir raporun esas alınmasını kabul etmediklerini, van yetmezliği saptanan hastalara ‘Perforen Venlerin subfasial ligasyonu’ işleminin uygulanmasına rağmen söz konusu operasyonla ilgili SUT kodunun 2013 tarihine kadar bulunmadığını ve SGK tarafından da karşılanmadığını ileri sürmüş ise de davalı vekili tarafından dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığı gibi, davalı kurumun bu tür işlemler için ödeme yaptığı miktara ilişkin de açıklama yapılmaması ve kurum tarafından davacı tarafından P607870 koduna göre düzenlenen faturaların daha önce ödenmesi nedeniyle davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü aynı nedenlerle; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi gereğince uygulanan kesinti nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Sağlık Uygulama Tebliği'nin 4.2-1 bendi.
3. Değerlendirme
Yargılama sırasında alınan 08.10.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı hastane tarafından ven yetmezliği saptanan hastalara “Perforen Venlerin Subfasial Ligasyonu” işleminin uygulandığı ve işlemin uygulandığı dönemde SUT listesindeki karşılığı P607870 kodu sisteme girilerek davalı kuruma faturalandırıldığı, sistemin provizyon vermesi üzerine davacı sağlık hizmet sunucuna ödemenin gerçekleştirildiğinin görüldüğü, davacı hastane tarafından 01.05.2013 tarihinden önce (değişiklik tarihinden önce) yapılan işlemlerde P607870 kodu kullanılarak işlem bedellerinin faturalandırıldığı ve işlem bedellerinin SUT'ta belirlenen fiyat üzerinden ödemesinin gerçekleştirildiği, söz konusu kodun sisteme girilmesi nedeniyle işlem için ödenmesi gereken bir tutarın üzerinde bir ödeme yapılmadığı, bu bakımından davalı kurumun işlem bedelinin çok üzerinde bir bedel üzerinden ödemenin gerçekleştiği yönündeki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davacı tarafından uygulanan işlemlerin 01.05.2013 tarihinden önce SUT'ta yer almaması nedeniyle işlem bedellerinin ödenemeyeceği itirazında bulunulmakta ise de, uyuşmazlığa konu hastalara bahse konu dönemde “Perforen Venlerin Subfasial Ligasyonu” işleminin uygulandığı ve bu işlemin SUT'ta karşılığı olan P607870 kodu girilerek faturalandırma yapıldığı ve sisteminde provizyon vermesi üzerine ödemenin gerçekleştirildiği, davacı sağlık hizmet sunucusu tarafından 28.01.2009-24.04.2013 tarihleri arasında 280 hastaya ait işlemle ilgili faturalandırmada sözleşme ve SUT hükümlerine aykırı bir işlem tesis edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, hükme esas alınan raporda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli mevzuat hükümleri irdelenmediği için ihtilafın çözümünde aydınlatıcı nitelikte olmayıp hükme esas alınamaz. SUT 4.2. ''Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetlerinin sağlanma Yöntemleri ve Ödeme Kuralları'' başlıklı maddesinin (1) inci bendinde; Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri SUT ve eki listelerde belirtilmiştir. SUT ve eki listelerde yer almayan teşhis ve tedavi yöntemlerinin bedellerinin Kurumca karşılanabilmesi için, Kurum tarafından uygun olduğunun kabul edilmesi ve Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından Kurumca ödenecek bedellerinin belirlenmesi gerekmektedir, ifadesi yer almaktadır. O halde, Mahkemece, SUT 4.2.(1) bendi uyarınca davaya konu işlemler ile ilgili ödenmesi gereken rayiç bedelin hesaplanması hususlarını da kapsar şekilde, konuya ilişkin mevzuat hükümleri de irdelenerek (genelge, SUT vb) davalının temyiz itirazlarını da karşılar şekilde en az üç kişiden oluşan farklı bir bilirkişi heyetinden taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2. Aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.