Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2350 E. 2024/188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık nedeniyle tıbbi müdahale sonucu iyileşemeyen hastanın maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporunda uygulanan tıbbi yöntemin güncel tıp literatürüne uygun olduğunun belirtilmesi ve raporun hüküm kurmaya elverişli bulunması gözetilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/488 E., 2022/809 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacı Asiye'ye 2012 yılında davalı hastanede diğer davalı doktor tarafından fıtık ameliyatı yapıldığını, ameliyat sonrası davacının taburcu olduğunu ancak aradan geçen aylarda bir iyileşme gözlemlenmediği gibi ağrılarının şiddetlendiğini ve yürüyemez hale geldiğini, başka bir hastaneye başvurduklarında ilk ameliyat sırasında takılan vidaların çıkarıldığını, yapılan ameliyatın tıp kurallarına uygun olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.250,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekilleri; müvekillerinin kusuru olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; 12.06.2014 tarihli ve 2012/414 E., 2014/154 K. sayılı kararla; davacı ...'ya yapılan tıbbi operasyon ve sonraki kontrollerin tıp kurallarına uygun olduğu, operasyon sonrasında gelişen enstrüman ve vida gevşemesinin her türlü özene rağmen oluşabilen herhangi bir tıbbi ihmal ve kusura izafe edilmeyen komplikasyon olarak nitelendirildiği, ilgili hekime atfı kabil bir kusur izafe edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili ve davalı hastane vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 13.02.2019 tarih, 2018/3790 E., 2019/1744 K. sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, davacıya dava dışı hastanede yapılan ikinci ameliyat sırasında davalı tarafından yapılan ilk ameliyatta takılan vidaların gevşemiş olduğunun ve pedikül giriş yerlerinin deforme olduğunun görüldüğü, operasyon endikasyonunun bulunduğu, ilgili hekim tarafından kişiye fasetektomi ve tek taraflı enstrümantasyonun yapıldığı, faset eklem artışı ve faset eklem düzensizliği varlığında faset eklem füzyonu ve sinir rahatlatmak amacıyla fasetektomi yapılabileceğinin ve operasyon sırasında cerrahın kararına bağlı olduğunun tıbben bilindiği, ilgili hekim tarafından radyolojik grafiler çekilerek işlem sonrası kontrollerinin yapılmasının tıp kurallarına uygun olduğu, operasyondan sonra gelişen enstrüman vida gevşemesi her türlü özene rağmen oluşabilen komplikasyon olarak nitelendirildiğinden ilgili hekime atfı kabil bir kusur izafe edilemeyeceği yönünde kanaat bildirildiği, davacıların, alınan rapora itiraz ettikleri, Mahkemeden konu ile ilgili yeniden bir rapor alınmasını istedikleri, davacı tarafın bu talebi karşılanmadan yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm tesis edildiği, zira davacının dava dışı hastanede geçirdiği ikinci ameliyat sırasında düzenlenen epikriz raporunda hastada gelişen ağrıların enstrüman yetersizliğinden kaynaklandığının belirtildiği, o halde, Mahkemece, davacıların iddiaları ve itirazlarını karşılar şekilde, özellikle ameliyat sırasında seçilen ve kullanılan vida ve benzeri malzemelerin yeterli olup olmadığı, davalı doktorun kusurunun değerlendirilmesi noktalarında üniversite öğretim üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip olan yeni bir bilirkişi kurulundan, Yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan mahkemece, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; bozma ilamında işaret edilen hususlar doğrultusunda, davacıların iddiaları ve itirazlarını karşılar şekilde, özellikle ameliyat sırasında seçilen ve kullanılan vida ve benzeri malzemelerin yeterli olup olmadığı, davalı doktorun kusurunun değerlendirilmesi noktalarında konusunda uzman, akademik kariyere sahip olan yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alındığı, bilirkişi raporunda, yapılan ameliyatın tıp bilimine ve literatüre uygun olduğu, hastanın ikinci ameliyatında cerrahın ameliyat bölgesinin açtıktan sonra vidalardaki oynamanın tespiti sonucu vidaları çıkarmasının bir tıbbi gereklilik olduğu, vidalarda oynama (füzyonun veya kaynamanın gelişmemesi) durumunun birinci ameliyatta alınan tüm önlemlere karşı gelişebilecek bir durum olduğu, bu durumun bir komplikasyon olduğu, hastanın yaşına, kemik yoğunluğuna ve vücut ağırlığına bağlı değişebildiği, yapılan ameliyat yöntemine veya seçilen malzemelere bağlı gelişen bir durum olmadığı, her tür özene rağmen görülebileceği, uygulanan yöntemin güncel tıp literatürüne uygun olduğunun belirtildiği, alınan raporun denetime elverişli kabul edilerek hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; hekimin yaptığı tedavi, hastalığa uygun bir tedavi olmadığı için, müvekkilinin şifa bulamadığını, tedaviyi yapan davalı doktorun, müvekkile operasyonun olası sonuçları hakkında yeterli, aydınlatıcı bilgi vermediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.

3.Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, bozmaya uyularak İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden alınan bilirkişi raporunda, uygulanan yöntemin güncel tıp literatürüne uygun olduğunun belirtildiği, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden mahallinde alınmasına,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.