"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2521 E., 2023/179 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2022/284 E., 2022/507 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu 1410 ada, 46 parsel sayılı taşınmazda bulunan 38 nolu bağımsız bölümün kat maliki olduğunu, davalının ise ana yapıyı inşa eden ve bağımsız bölümlerinin satışını yapan yüklenici konumunda bulunduğunu, davalının yapı kullanma iznini almaktan kaçındığını, bunun üzerine müvekkili ve diğer kat maliklerinin yapı kullanma izninin alınması için belediyeye başvurduklarında, davalı müteahhitin ana yapının inşaatında kusurlu, eksik ve projeye aykırı, hatalı imalatlar yapması nedeniyle iskan ruhsatının verilmediğini, verilmesinin de mümkün olmadığını öğrendiklerini, davalının yapı kullanma iznini almaması ve imar barışı kapsamında işlem yapmaması nedeniyle müvekkili tarafından başvuruda bulunularak ve 27.12.2018 tarihinde 340.346,75 TL ödeme yapılarak ana yapı ile ilgili yapı kullanma izin belgesinin alındığını, yapı kullanma izni alınmasının davalının sorumluğunda olduğunu ileri sürerek müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 340.346,75 TL’nin ödeme tarihi olan 27.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının, diğer yapı maliklerinden kendi paylarına düşen miktarı talep etmesi gerektiğini, davacının diğer yapı maliklerinin hakları yönünden talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 1410 ada, 46 parsel sayılı taşınmazda 38 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, davalının ise yapıyı inşa eden müteahhit olduğu, davalının dava konusu taşınmazı eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde teslim yükümlülüğü bulunmasına rağmen taşınmazı yapı kullanma izni belgesi almaya uygun şekilde teslim etmemesi nedeniyle davacının yapı kayıt belgesi almak zorunda kaldığı ve 340.346,75 TL ödediği, her ne kadar davalı tarafından davacının yalnızca kendi bağımsız bölümü için isabet eden miktarı talep edebileceği öne sürülmüş ise de Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasların 4/2 maddesinde Yapı Kayıt Belgesi için yapı maliklerinden herhangi birisinin başvurması gerektiğinin düzenlenmesi nedeniyle tüm taşınmaz için bir bağımsız bölüm malikinin başvuruda bulunması gerektiği, somut olayda 38 nolu bağımsız bölüm maliki olan davacının ana yapı için başvuruda bulunup ödeme yaptığı, bu nedenle yapı kayıt belgesi alınamamasında kusuru nedeniyle sorumluluğu bulunan davalının yapılan ödemeden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 340.346,75 TL'nin temerrüt tarihi olan 03.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; yapı kayıt belgesi bedelinin tamamını ödeyen davacının diğer yapı maliklerinden paylarına düşen miktarı talep etme hakkına sahip olduğunu, davacının diğer yapı maliklerinin hakları yönünden talepte bulunmayacağını ancak kendi bağımsız bölümü yönünden talepte bulunabileceğini ancak bu talebinin de yerinde olmadığını, müvekkilinin davacıya satış yapmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı müteahhitçe yapı kayıt belgesi alınmamasının açık ayıp niteliğinde olduğu, davalı tarafça bu yönde de bir savunma yapılmadığı, Mahkemece dosyada bulunan delillerin taktirinde hata yapılmadan iddia ve savunmaları ile birlikte hukuka uygun şekilde karar verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yapı kayıt belgesi bedelinin yapı müteahhidinden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3194 sayılı İmar Kanunu'nun Geçici 16 ncı maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalının projeye aykırı imalatlar nedeniyle taşınmaza yapı kullanma belgesi alınamadığı, bu nedenle yapı kayıt belgesi alınması için gerekli masraflardan davalının sorumlu olduğu, davacının yapı kayıt belgesi alınması için yaptığı giderleri davalıdan talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.