"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/378 E., 2022/108 K.
DAVA TARİHİ : 06.08.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalılardan ...'in Kara Kuvvetleri Komutanlığından 16.10.2012 tarihi itibari ile disiplinsizlik sebebi ile ilişiğinin kesildiğini, Milli Savunma Bakanlığınca 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa göre davalıya öğrenim gideri olarak 103.016,21 TL borç olarak çıkartıldığını, yasal faizi ile birlikte 166.585,25 TL alacağın davalı ...'den ve yüklenme senedine kefil olarak imza atan ...'tan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; ...'ın kefil olarak sorumluluğunun bulunmadığını, kurul tarafından tespit edilen zararın gerçek zarar olmadığını, 6318 sayılı Yasa ile 6000 sayılı Yasa uyarınca sorumluluğun kalmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dosya içerisinde bulunan kefalet senedine göre davalılardan kefil ...'ın, yüklenme senedindeki taahhütlere aykırı hareket edilmesi nedeniyle okulla ilişiğinin kesilmesi halinde asıl borçlu adına tahakkuk edecek kanuni faizin 48.445,57 TL'yi geçmemek üzere müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla ödeyeceğini taahhüt ettiği, davalı ...'in okuldan disiplinsizlik sebebi ile ilişiğinin kesilmediği, okuldan mezun olduktan sonra P. Teğmen olarak görev yaptığı sırada disiplinsizlik sebebi ile ilişiğinin kesilmesi sebebi ile davalı kefil ...'ın sorumluluğunun olmadığının anlaşıldığı, dosya kapsamında aldırılan uzman bilirkişi raporuna göre, dava tarihinden önce yapılan yönetmelik değişiklikleri ve 6000 Sayılı ve 6353 Sayılı Yasada yapılan değişiklikler, yönetmelikten çıkarılan masraf kalemlerinin düşümünden sonra mecburi hizmet süresinin eksik yükümlülük süresine tekabül eden tazminat tutarının ilişiğinin kesildiği 16.10.2012 tarihi itibariyle 28.693,97 TL asıl alacak ve 16.705,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.399,69 TL tutarında olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davanın ... yönünden kısmen kabulü, diğer davalı ... yönünden reddi ile 45.399,69 TL alacağın 16.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davacı ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 22.01.2020 tarihli ve 2017/1599 E., 2020/466 K. sayılı ilamıyla; bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmediği belirtilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunun emsal maliyet çizelgesi ile hazırlandığı, öncelikle davalı ... için eğitim gördüğü Askeri Lise 2001-2005 yılları ile Kara Harp Okulu 2005-2009 yıllarına ait gerçek harcama kalemlerini ve masraflarını gösterir güncellenmemiş ve enflasyon katsayısı uygulanmamış maliyet broşürlerinin ve buna ilişkin tüm belgelerin davacı idareden temin edilerek dosya içerisine kazandırılmasından sonra rapor alınması gerekirken, söz konusu eksiklik tamamlanmadan yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı doğrultusundaki eksik belgeler davacıdan getirtilerek önceki bilirkişiden rapor aldırıldığı, 02.03.2022 tarihli rapora göre davacının, davalı ...'ten ana para ve faiz olmak üzere toplam 64.295,43 TL alacağı olduğunun tespit edildiği, dosya içerisinde bulunan kefalet senedine göre davalılardan, kefil Yılmaz'ın davacının yüklenme senedindeki taahhütlerine aykırı hareket etmesi nedeniyle okulla ilişiğinin kesilmesi halinde asıl borçlu adına tahakkuk edecek kanuni faizin 48.445,57 TL'yi geçmemek üzere müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla ödeyeceğini taahhüt ettiği, davalı ...'in okuldan disiplinsizlik sebebi ile ilişiğinin kesilmediği, okuldan mezun olduktan sonra P. Teğmen olarak görev yaptığı sırada disiplinsizlik sebebi ile ilişiğinin kesilmesi sebebi ile davalı kefil Yılmaz'ın sorumluluğunun olmadığının anlaşıldığı belirtilerek, 64.295,43 TL alacağın 16.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 14.11.2022 tarihli ve 2022/7352 E., 2022/8734 K. sayılı kararıyla; davacının ve davalıların sair temyiz itirazlarının reddinin gerektiği belirtilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 09.11.2013 tarihli Yönetmelik değişikliğinin yanlış yorumlandığı, 17.12.2005 tarihinde yürürlüğe giren 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun uygulanmasını gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmeliğin 5'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinin 09.11.2013 tarihinde "öğrenci harçlıkları, kitap kırtasiye", "ilaç-tedavi giderleri" ile "personel ve amortisman ibarelerinin yürürlükten kaldırıldığı, "yiyecek" ibaresinin "yiyecek masraflarının yarısı" olarak değiştirildiği, bilirkişi raporunda; askeri lise ile kara harp okul masraflarından tamamının hesaplamaya dahil edilmemesi gerekirken personel ve amortisman giderleri, ilaç-tedavi giderleri, öğrenci harçlıkları ve kitap kırtasiye giderlerinin yarısının hesaplamaya dahil edilmesinin hatalı olduğu, yine aynı Yönetmeliğin 5'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde kurs merkezlerinde subay, astsubay olarak eğitim ve yetiştirme masraflarının tespitinde hangi kalemlerin dahil edileceğinin açıkça belirlendiği, 5'inci maddesinin (a) bendinde yer alan ve öğrencilik dönemine ilişkin yapılan hesaplamada dikkate alınması gereken kırtasiye giderleri, 09.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin 1'inci maddesi ile hesaplamada dikkate alınması gereken giderler arasından çıkarılmış ise de, aynı yönetmeliğin 5'inci maddesinin (b) bendinde kurs merkezlerinde subay, astsubay olarak eğitim ve yetiştirme masraflarının tespitinde kırtasiye giderlerinin (eğitim yardımcı malzemeleri/askeri öğrenciler için), ilaç ve tedavi giderlerinin tazminat hesabında dikkate alınacağının düzenlendiği, yönetmeliğin (b) bendinde herhangi bir değişiklik bulunmadığından davalı ...’e verilen kurslar içerisinde yer alan kırtasiye masraflarından ve sağlık giderlerinden tamamından sorumlu tutulması gerekirken, yarısından davalının sorumlu tutulmuş olmasının hatalı olduğu, kurs merkezleri masraf kalemlerinden amortisman giderinden davalı ...’in sorumlu tutulmaması gerekirken bu masraf kaleminin hesaplamaya dahil edilmiş olmasının hatalı olduğu, dosyaya sonradan kazandırılan maliyet çizelgesinin esas alınması gerekirken ilk maliyet çizelgesinin bilirkişi raporunda esas alınmasının hatalı olduğu, mahkemece, anapara (45.810,31 TL) ve anaparanın ilişik kesme tarihine kadar hesaplanan faizinin (18.485,12 TL) toplamı olan 64.295,443 TL'ye ilişik kesme tarihinden itibaren faiz işletilerek karar verildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 121'inci maddesinin 2'nci fıkrasında yer alan mürekkep faize hükmedilemeyeceği düzenlemesi uyarınca asıl alacağa ilişik kesme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken asıl alacak ve faiz toplamı üzerinden ilişik kesme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; kararda yer alan aleyhe hususları kabul etmediklerini, Yargıtayın bozma kararındaki 3'üncü madde hükmüne itirazlarının bulunmadığını, diğer kalemler açısından usul ve yasaya aykırı olduğunu düşündükleri karara karşı karar düzeltme kanun yoluna başvurduklarını, yerel mahkemece davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak kısmen kabul kararı verildiğini, mahkemece ... yönünden davanın reddine ilişkin verilen karar taraflarınca temyiz edilmiş olsa da Yargıtay 3. Hukuk Dairesince itirazlarının reddine karar verildiğini, temyiz nedeni yaptıkları kararın husumetten red kararı olmasına rağmen maktu değil nispi vekalete hükmedilmesinin de Yargıtayca değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 121 inci maddesinin son fıkrasındaki hüküm, hiçbir tereddüde yer vermeyecek bir açıklıkla, geçmiş günler faizinin ödenmesinde temerrüde düşülmesinden dolayı, faiz borcuna ayrıca faiz yürütülemeyeceğini öngörmektedir. Bu hükmün anlamı, para borcunu ödemede temerrüde düşen borçlunun, geçmiş günler faizine mahkum olduktan sonra, geçmiş günler faizini ödemekte de temerrüde düşmesi halinde, bunlar için tekrar temerrüt faizi yürütülemeyeceğidir (F. Necmettin Feyzioğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C:2, Fakülteler Matbaası, İstanbul 1977, sh: 251).
4. 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 112 nci maddesine 03.07.2003 tarihinde 4917 sayılı Yasa ile eklenen 5'inci maddesinde "Türk Silahlı Kuvvetlerinden her ne şekilde olursa olsun mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar (Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu alanlar ile vazife malûlü olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılanlar hariç), her yıl kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen; askeri öğrenci, subay ve astsubay naspedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanuni faizi ile birlikte tazminat olarak öderler. Öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının hangi unsurlardan oluşacağı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar; Milli Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları tarafından müştereken yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenir" denilmiştir.
5. 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun uygulanmasını gösteren ve 17.12.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmeliğin 5'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde 24.12.2022 tarihinde yapılan değişiklikle, tahsil edilmeyecek giderler; personel ve amortisman giderleri, ilaç ve tedavi giderleri, kitap ve kırtasiye giderleri, öğrenci harçlıkları, yiyecek masraflarının yarısı, bunlara tekabül eden faizleri, tahsil edilecek giderler ise; yiyecek masraflarının yarısı, giyim kuşam masrafları, vize, diploma, sınav ve benzeri harçlar, öğretim ve eğitimin gerektirdiği ulaşım giderleri, barındırma masrafları, hazırlık sınıfı yabancı dil masrafları, atış giderleri, görmüş olduğu kurs masrafları, devlet tarafından yapılan diğer masraflar, bunlara tekabül eden faizleri sayılmıştır.
Aynı yönetmeliğin 5'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde ise kurs merkezlerinde; subay, astsubay olarak eğitim ve yetiştirme masraflarının tespitinde; yolluk ve yevmiyeler, eğitim ve yetiştirmenin gerektirdiği taşıma ve ulaşım giderleri, öğrenim, eğitim ve yetiştirme maksadıyla diğer eğitim kurumlarına ödenen masraflar ile görmüş olduğu eğitim veya kurs masraflarının tazminat hesabında dikkate alınacağının düzenlendiği görülmüştür.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin davacı vekilince ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre ve özellikle ileri sürülen karar düzeltme sebeplerine göre davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.